Büyük su projeleri için yeni planlama modeli geliştiriyoruz
- J-WAFS’nin araştırması, şehir planlamacılarının iklim değişikliğinin belirsizliklerine en iyi şekilde nasıl hazırlanabileceklerini araştırıyor.
Şehir planlamacıları ve daha geniş su endüstrisi, özellikle su kıtlığı olan ortamlarda, büyük su altyapısı projelerine yaptıkları yatırımlarının en etkili ve verimli şekilde kullanılmasını nasıl sağlayabilir? Bu, Abdul Latif Jameel Su ve Gıda Sistemleri Laboratuvarı (J-WAFS)’ndan arkadaşım, Sarah Fletcher’ın öncü projesi research’nin çözmeye yapmaya çalıştığı bir merak konusudur.
Rasikbhai L. Meswani J-WAFS Su Çözümleri Bursu tarafından desteklenen Dr. Fletcher, politika yapıcıların belirsiz bir gelecek karşısında toplumsal su ihtiyacını karşılamalarına yardımcı olan esnek su kaynağı planlama araçları geliştiren bir araştırma geçmişine sahiptir[1].
MIT araştırmacılarından Megan Lickley ve Profesör Kenneth Strzepek ile birlikte yürüttüğü en son projesi, büyük ölçekli tüm yeni projeler için sektörün dağıtım metodolojisi üzerinde derin etkilere sahip olabilir.
Altyapı zorlukları
Büyük su altyapı projeleri oldukça pahalıdır. Onyıllar boyu sürecek şekilde tasarlanan, bazı durumlarda 100 yıldan uzun süren çoğu projede, projelerin planlanmasında, faaliyet gösterecekleri uzun vadeli ortamı göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak, iklim değişikliği tahminlerindeki belirsizlik, iklim değişikliğine uyum konusunda altyapı planlaması için zorluk teşkil etmektedir.
İklim değişikliğinin bölgesel sıcaklıklar ve yağış tahminleri üzerindeki bilinmeyen doğası ve etkisi, artık uzun vadeli hava tahminlerinde her zamankinden daha fazla belirsizlik olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle, ilave kapasite ekleyerek iklim değişikliğine hazırlık yapmak, kaynakların sınırlı olduğu alanlarda yüksek maliyetli beton yığınları oluşturma riski taşır. Peki, aşırı inşaat riskini minimumda tutarken, 50 yıl sürecek büyük bir altyapı projesini nasıl planlayabilirsiniz?
Dr. Fletcher, Kenya’nın en büyük ikinci şehri olan Mombasa’daki potansiyel baraj inşası için, başlangıç projesi sırasında yeni bir planlama çerçevesi tasarlayarak bunun için bir çözüm bulmaya çalıştı.
“Su kaynaklarının planlanması, gelecekteki bölgesel iklim koşullarının belirsizliği altında, altyapı geliştirme konusunda karar vermeyi gerektiriyor. Bununla birlikte, iklim değişikliği projeksiyonlarındaki belirsizlik, yeni iklim gözlemleri ortaya çıktıkça, bir barajın 100 yıllık ömrü boyunca gelişecektir[2].”
Mombasa ciddi su güvenliği ve kuraklık ile karşı karşıya. 2035 itibariyle, şehir genelinde su talebi günde 300.000 m3’e yükselerek iki katına çıkacak[3]. Mombasa’nın mevcut suyunun büyük bir kısmı, çoğunlukla yağmurlardan olmak üzere, yağıştan geliyor. Ancak gelecekte ne kadar yağış oluşabileceği ile ilgili tahminler büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. Bölgenin önümüzdeki yıllarda, beklendiği gibi, ısınması durumunda, yağış seviyelerinin artacak mı, yoksa azalacak mı olduğu da belirsiz.
Bu koşullara karşı, baraj ve rezervuar sisteminin en uygun maliyetli şekilde nasıl inşa edileceğinin planlanması, karmaşık bir muammaya dönüşüyor. Gelecekteki ikliminde, yağışlarda düşüş olması halinde, şehir su yönetimine yardımcı olacak pahalı bir baraj inşa etmeli mi? Mevcut koşullarla başa çıkabilen, ancak iklim önemli ölçüde değişirse amaca uygun olmayabilecek, daha ucuz bir baraj mı inşa etmeli? Yoksa, bu yaklaşımın gerektirdiği önemli ön planlamaya ve ilave yatırıma rağmen, ilk olarak, daha sonra inşaata ekleme yapma potansiyeline sahip, küçük bir baraj inşa etmek mi daha etkili olacaktır?
Yeni bir anlayış sunuyoruz
Fletcher ve ekibi tarafından geliştirilen planlama modeli, tüm esneklikleri “esnek bir yöntemin olası ömür boyu giderlerini, önerilen Mombasa barajı için iki geri dönüşümsüz, statik seçenekle karşılaştırarak[4]” değerlendiriyor.
Dr. Fletcher şunları söylüyor: “Barajın yüksekliğinin kademeli olarak artırılmasına izin veren, esnek adaptif bir seçeneğin, ihtiyaç duymadığınız aşırı inşa altyapısı riskini önemli ölçüde azalttığını ve en başında daha büyük baraj yapılması ile karşılaştırıldığında benzer su kaynağı güvenilirliği seviyesini koruduğunu tespit ettik[5].”
Dr. Fletcher, su altyapısı planlaması için esnek yaklaşımların gerekliliğini değerlendirmek için, yeni modelin çeşitli ortamlarda kullanılma potansiyeline sahip olmasını umuyor.
Dünyanın dört bir yanındaki şehir planlamacılarının, Dr. Fletcher’ın bulgularından istifade etmesi bekleniyor. Yine de, J-WAFS’a bağlı araştırmacıların yaptığı ilk önemli ilerlemeden uzak.
J-WAFS, 2014’teki kuruluşundan bu yana, dünyadaki su ve yiyecek tedarikinin geleceğini dönüştürme potansiyeli olan bir dizi projeye fon sağladı. Bu projeler kabukaltı ksilem kullanan düşük maliyetli su filtrelerinden, yenilikçi su tuzdan arındırma işlemlerinin ölçeklendirilebilirliği ve verimliliği çerçevesindeki güncel konuları dikkate alan araştırmalara kadar uzanmaktadır.
Mombasa’yı ve ötesini dönüştürüyoruz
Dr. Fletcher’ın Mombasa’daki araştırması, baraj için en etkili seçeneği tanımlayarak, potansiyel olarak önemli zaman, çaba ve kaynak tasarrufu sağlayabilir.
Bu, yerel otoritelerin su tedariği konusunda yenilenmeye önem verdiği bir zamanda geliyor. Fletcher’ın hemen yanıbaşında, büyük ölçekte tuzdan arındırma geliştiren Abdul Latif Jameel Energy’nin parçası olan, Almar Water Solutions’in önemli yatırımı yer alıyor.
Tesisin günde 100.000 m3’e kadar su üreterek Mombasa’nın normal su krizlerine daha iyi müdahale etmesine yardımcı olacağı umuluyor. Bu, üçte ikisi güvenli ve uygun fiyatlı suya erişimi olmayan, şehrin en fakir sakinleri üzerindeki baskının hafifletilmesine yardımcı olacaktır[6].
Abdul Latif Jameel Energy, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da da benzer bir tuzdan arındırma tesisi kurma planlarını onayladı. Shuqaiq 3 development’nin 2021 yılında faaliyete başlaması ve yaklaşık iki milyon kişiye 450.000 m3 su sağlaması öngörülmektedir.
Abdul Latif Jameel, J-WAFS fonları ve Almar Water Solutions’ın faaliyetleri ile dünyadaki su ve gıda sistemleri sorunlarına çözüm sağlanmasına yardımcı olarak yaşam altyapısı üzerinde gerçek bir küresel etki yaratma taahhüdünü göstermektedir.
Abdul Latif Jameel Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fady M. Jameel şunları söylüyor: “MIT’deki Abdul Latif Jameel Su ve Gıda Sistemleri Laboratuvarı’nın çığır açan çalışmalarından, Almar Su Çözümleri’nin adanmışlığına ve uzmanlığına kadar, su, kurumumuz genelinde ön plana çıkmaktadır. Çeşitlendirilmiş işimiz, yaşamın altyapısı üzerinde çalışmaktadır ve suyun tüm hayatımızda kritik rolü olduğundan söz etmeye gerek yok. Su, sürdürülebilirliğin ve nüfus artışının anahtarıdır. Abdul Latif Jameel dünya çapında daha iyi su çözümleri için çaba göstermeye devam edecektir.”
[1] People, J-WAFS, accessed June 2019
[2] Learning about climate change uncertainty enables flexible water infrastructure planning, Nature Communications, 16 April 2019
[3] MIT Researchers Develop New, Systematic Approach for Designing Long-Term Water Infrastructure Amid Climate Change Uncertainty, AZO Cleantech, 23 April 2019
[4] MIT Researchers Develop New, Systematic Approach for Designing Long-Term Water Infrastructure Amid Climate Change Uncertainty, AZO Cleantech, 23 April 2019
[5] MIT Researchers Develop New, Systematic Approach for Designing Long-Term Water Infrastructure Amid Climate Change Uncertainty, AZO Cleantech, 23 April 2019
[6] Mombasa: Supporting the utility to provide services to low-income communities, WSUP, accessed June 2019