Suudi finansal hizmetlerinin dijital geleceği
Suudi Arabistan’daki finansal hizmetler sektörü ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Vizyon 2030 ulusal kalkınma stratejisinin 12 “gerçekleştirme programı”ndan biri olarak, ülkenin iddialı hedeflerine doğru ilerlerken finans sektörü, desteklemede öncelikli sektör olarak belirlenmiştir.
Vizyon 2030’a göre, Finansal Hizmetler Geliştirme Programının (FHGP) amacı, “ulusal ekonominin gelişimini desteklemek, gelir kaynaklarını çeşitlendirmek ve tasarruf, finans ve yatırımları teşvik etmek için farklı alanlarda faaliyet gösteren, etkili bir finans sektörü oluşturmaktır.”
Abdul Latif Jameel Finance, Suudi Arabistan’da 1979 yılından beri 43 yıldan uzun süredir faaliyet göstermektedir ve bu dinamik pazarda değişimin desteklenmesine yardımcı olan şirketlerden biridir.
Suudi Arabistan’da Abdul Latif Jameel Finance CEO’su olan Dr. Khalid Al Karimy ile Suudi finansal hizmetler sektörünün gelişimi, iş planları ve büyüme fırsatları hakkında konuştuk.
Abdul Latif Jameel’de ne kadar süredir çalışıyorsunuz?
KK: Abdul Latif Jameel Finance’e 2009 yılında katıldım. Şirkete katıldığım tarihten bu yana İK, BT ve idari hizmetler dahil olmak üzere İK Direktörlüğünden Yönetici Direktörlüğe kadar farklı görevler üstlendim. İki yıl sonrasında Operasyondan Sorumlu Yönetici oldum. Bu yıl Ocak ayında İcra Kurulu Başkanı rolünü üstlendim.
İşe başlamadan önce Abdul Latif Jameel Finance’i ne kadar tanıyordunuz?
KK: Abdul Latif Jameel, Suudi Arabistan’daki en ünlü aile şirketi markalarından biridir. Bu nedenle ismini ve saygın konumunu zaten biliyordum ama işlerinin tam olarak hangi boyutlarda olduğunu bilmiyordum.
Toyota distribütörlüğü işi ve Bab Rizq Jameel gibi bazı sosyal ve toplumsal faaliyetlerini duymuştum.
Finans alanındaki işleri hakkında da biraz bilgim vardı, ancak bunun ayrı ve kendi başına böylesine büyük bir şirket olduğunu fark etmemiştim.
Sizi bu fırsata çeken neydi?
KK: Aslında, iki nedeni vardı: Genel anlamda Abdul Latif Jameel markasının prestiji ve daha spesifik olarak özellikle IDB’deki önceki deneyimim göz önüne alındığında kariyerimi hızla büyüyen finansal hizmetler sektöründe geliştirme fırsatı beni buraya çekti.
Suudi Arabistan’daki tüketici finansmanı pazarı son yıllarda nasıl gelişti?
KK: Suudi Arabistan’daki tüketici finansmanı pazarı son birkaç yılda çok hızlı bir şekilde büyüdü. Eskiden çok geleneksel bir piyasaydı. Bankalar en büyük oyunculardı ve pazara hakimlerdi. Abdul Latif Jameel Finance dahil olmak üzere birkaç yeni oyuncu kademeli olarak pazara girmeye başladı. Bu değişim, son beş yılda çok daha fazla ivme kazandı. Vizyon 2030, ülkenin finansal hizmetler sektöründeki genişleme için iddialı bir vizyon ortaya koyuyor ve bu dönüşüm gerçekleşmeye çoktan başladı. Pek çok küçük finansal teknoloji şirketi ortaya çıktı ve pazar payı elde etti. Bankalar buna kendi dijital tekliflerine yatırım yaparak yanıt verdi. Bu piyasa çok dinamik bir yapıya sahip. Son birkaç yılda büyük bir değişime tanıklık etti ve giderek daha da hızlanıyor.
Potansiyeli en fazla büyüme alanları nelerdir?
KK: Pazarda büyümeyi sağlayan iki önemli alan görüyorum. “Nakit finansmanı” bunlardan biridir. Şimdi tüketicilere finansal çözümler sunan birden fazla finansal teknoloji şirketi var. Finans hizmetlerine bu şekilde erişen, özellikle bankacılığı kullanmayan insanların sayısında önemli bir artış gördük.
İkinci büyük genişleme alanı, Abdul Latif Jameel Finance’in özellikle aktif olduğu bir alan olan KOBİ (küçük ve orta büyüklükteki işletmeler) finansmanıdır. Bu alandaki büyüme, muhtemelen tüketici finansmanındaki büyümeyi geride bırakıyor. Herkesin bildiği gibi KOBİ finansmanı Suudi Arabistan’da yeterince gelişmemiş bir alandı. Büyük bankaların birtakım bürokratik uygulama süreçleri vardı ve KOBİ’lerin finansmana bu şekilde erişmesi zordu. KOBİ finansman kaynaklarının çoğu arkadaşlardan ve aileden sağlanıyordu, ancak bu durum hızla değişiyor.
Hükümet, piyasayı modernize etmek için adımlar attı. KOBİ’lerin finansal performansını kontrol etmeyi kolaylaştırdı ve fon sağlamak için bir banka da dahil olmak üzere çeşitli kuruluşların temelini attı. Ayrıca, kredi geri ödemeleri konusunda belirliliği ve esnekliği güçlendirmek için İngilizcede “garanti” anlamına gelen “Kefil programı”nı da güncellediler.
Büyük bir potansiyele sahip olduğu için bu pazarla çok ilgileniyoruz. Burası, en büyük büyüme payımızı elde etmeyi düşündüğümüz alan. Finansal teknoloji şirketlerinin çoğu tüketici tarafında. KOBİ’lerle pek ilgilenmiyorlar. Tamamen otomatikleştirilmiş, KOBİ’ler için bir risk yönetimi modülünü pazara ilk sunan biz olduk. Otomatik bir alışma süreci üzerinde de çalışıyoruz. Bunu başlattığımızda, KOBİ’lerin finansa erişmeleri için eksiksiz ve sorunsuz bir dijital deneyim sunan ilk şirket olabiliriz.
Finansal teknoloji şirketleri dünya genelinde finansal hizmetler pazarında kuralları değiştiriyor. Suudi Finansal Teknoloji pazarı ne kadar canlı?
KK: Finansal teknoloji şirketleri Suudi pazarına değişim getirdi. Şu anda finansal teknoloji şirketleri bireysel krediler, ödeme işlemleri, sigorta vb. olmak üzere neredeyse her alanda var. E-cüzdan, kredi kartları ve bunlara benzer hizmetler sunan telekomünikasyon şirketleri gibi daha büyük oyuncular da pazara girdi. Bankalar, kendi dijital uygulamalarını ve platformlarını piyasaya sunarak benzer bir adım attılar.
Abdul Latif Jameel Finance’de, yakında tüm süreci otomatikleştiren yeni dijital nakit kredi uygulamamızı başlatacağız. Tüketici uygulamayı indirip krediye başvurabilir ve birkaç dakika içinde kredisini alabilir. Ayrıca, tüketicilerin ortaklarımızdan birinden satın alma yapabilmesi için bir satış noktası “şimdi al sonra öde” (BNPL) ürününü de satışa sunuyoruz. Bu da müşterilerimizi memnun edeceğimizi umduğumuz kesintisiz, sorunsuz, dostça bir deneyim olacaktır.
Suudi Arabistan’da Finansal Teknolojiler ve genel olarak dijital hizmetler ne kadar popüler?
KK: Dijital teknolojinin finansal hizmetlerde kullanılması, bunun çok popüler olduğunu kanıtlıyor. Bence bu Suudi Arabistan’daki nüfusun yapısı ile ilgili. Çok genç bir nüfusa sahibiz; hepsi de teknoloji meraklısı. Örneğin Twitter için Suudi Arabistan dünyadaki en büyük pazarlardan biri. Suudiler teknolojiyi seviyor. Sadece mobil uygulama üzerinden bir şeyler alma fikrini seviyorlar. Fiziksel mağaza deneyimini yorucu buluyorlar. Bu finansal teknoloji şirketleri için açıkça görülebilen büyük bir avantajdır.
Bir diğer avantaj da düzenleyici kuruluşların tavrıdır. Suudi Arabistan Merkez Bankası finansal teknolojilere çok destek veriyor. Finansal teknoloji şirketlerinin operasyonlarını denemesi için bir “sanal pazar deneme platformu” var. Bu, finansal teknoloji şirketleri için düzenlemelerin ve bürokrasinin daha zahmetsiz olduğu bir kuluçka merkezi gibi oldukça çekici bir iş ortamı sunuyor.
Abdul Latif Jameel Finance’in Suudi Arabistan’daki geleneksel konumu neydi ve bu nasıl değişiyor?
KK: Eskiden geleneksel bir satış noktası otomotiv finansmanı şirketinden başka bir şey değildik. Yaklaşık 20 yıl önce, ev aletleri gibi tüketici ürünleri için de finansman sağlamaya başladık, ancak daha fazla ilerlemedik. Geçtiğimiz birkaç yıldır KOBİ pazarına odaklanıyor ve nakit finansmanı, satış noktası finansmanı, sözleşme ve fatura finansmanı gibi tekliflerimize yatırım yapıyor ve gelecekte daha da çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.
Ayrıca, pazardaki konumumuzu güçlendirmek için birleşme ve satın alma fırsatlarını araştırıyoruz. Bunların ilki, konut kredisi sağlayan Abdul Latif Jameel Real Estate Finance ve yeni kurulan şirketler ve KOBİ’ler arasında güçlü bir müşteri tabanına sahip Bab Rizq Jameel Microfinance’dir. Bunlar mevcut işimizi büyütecek ve geleceğe doğru atılım yapmamızı sağlayacaktır. Sunduğumuz hizmetleri genişletmemizi, farklı ürünlerin çapraz satışını yapmamızı ve teknolojideki deneyimimizi artırmamızı sağlamanın yanı sıra finans için tek durak noktası olma yolunda ilerlememizi sağlayacaktır. Ayrıca, hazırlık aşamasında başka fırsatlarımız da var.
Dijitalleşme ve teknoloji, büyüme hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmada ne kadar önemli?
KK: Dijitalleşme olmadan bunların hiçbirini yapamayız. Elbette, bu sadece teknolojiden daha fazlasıdır. Aynı zamanda insanların zihniyetiyle de ilgilidir. Bu üç şirketin ve çalışanlarının, dijital düşünceyi gerçek anlamda benimsemeleri için bir dönüşüm yaratmaya çabalıyoruz. Bu, hem kendi süreçlerimiz açısından şirket içinde hem de müşteri deneyimi açısından şirket dışında geçerli bir olgudur. Teknoloji ve dijitalleşmeyi bazı yönlerden finans işlerimizden daha fazla öncelik verdiğimiz temel işimiz olarak görüyorum. Dijital bizim için bir önceliktir ve iş modelimizde yapmak istediğimiz şey ondan sonra gelir.
Önümüzdeki birkaç yıl içinde finansal hizmetler pazarında ne gibi değişiklikler görmeyi bekliyorsunuz ve Abdul Latif Jameel Finance için bu ne anlama geliyor?
KK: Suudi Arabistan’daki finans sektörünün katlanarak artan bir büyüme sergilemesi bekleniyor. İlk olarak, ekonomi zaten büyüyor ve finansal hizmetler ekonominin bel kemiğidir. İkinci olarak, tüketicilerin hala çok büyük bir bölümünü banka kullanmayan insanlar oluşturuyor. Şimdiye kadar bankalar bu tüketicilerle bağlantı kurmakta zorlanmıştır. Ancak finansal teknoloji şirketleri ve bizimki gibi yeni dijital platformlar, bu insanlara ulaşmayı ve onları müşterilere dönüştürmeyi kolaylaştırıyor.
Son olarak, bu yılın sonuna doğru veya bir sonraki yılın başında hükümet, bir müşterinin tüm finansal verilerini içerecek yeni bir “açık bankacılık” platformunu hizmete sunacak. Daha öncesinde bu bilgiler bankalara aitti ve yalnızca onlar bu bilgilere erişebilirlerdi, ancak şimdi tüm finans sağlayıcıları bu bilgilere erişebilecek. Bu, büyük ve daha küçük şirketlerin piyasada daha eşit bir konumda olmasını sağlayacak, daha hızlı aksiyon alabilen hizmet sağlayıcıların piyasada yer almasıyla tüketicilere sunulan seçenekler artacak ve en iyi, en kapsamlı ve en uygun hizmetleri sunanlara ticari bir avantaj getirerek müşteri ile gerçek bir ilişki oluşmasını sağlayacaktır.
Bankalar da oturup bekleyerek pazar paylarının erimesini izlemeyecektir. Abdul Latif Jameel Finance gibi küçük oyuncular büyük bankalara karşı rekabet edebilir mi?
KK: Bu güzel bir soru. İki ana nedenden dolayı bankaların dijital dünyada güçlü bir şekilde rekabet edemeyeceğine inanıyorum. Birinci sebep hızlı hareket edememeleri, çünkü dikkate almaları gereken çok büyük geçmişten gelen sistemlere ve iş modellerine sahipler. Sadece bir gecede yönlerini değiştiremezler. Süpertanker gemileri gibidirler. Yön değiştirmek isteseler bile, bu onların çok zamanını alacaktır. İkincisi, Suudi Arabistan’daki bankaların finansal teknoloji şirketlerinin kendileri için ne kadar “tehlikeli” olduğunu tam olarak anladıklarına inanmıyorum. Pazarda son derece ayrıcalıklı bir konumda olmanın avantajını yaşıyorlar ve bu durum devam ediyor. Ülkedeki tüm maaşlı çalışanların, örneğin maaşlarının ödenmesi için bir banka hesabına sahip olması gerekir. Bu nedenle, bankalar sahip oldukları bu büyük müşteri tabanını ellerindeki diğer ürünleri satabilmek için kullanılır. Açık bankacılık tüm bunları değiştirecek. Tüketicilerin bir bankadan diğerine, bir hizmet sağlayıcıdan diğerine geçmesi çok kolay olacak.
Unutmamamız gerekir ki bankalar değişiyor. Dijitale yatırım yapıyorlar ve daha iyi hizmetler sunuyorlar, ancak en azından orta vadede finansal teknoloji şirketlerinin ve Abdul Latif Jameel Finance gibi daha küçük ve daha hızlı hareket eden hizmet sağlayıcıların dijital yeteneklerine, odaklanmış çalışmalarına veya esnekliğine ayak uydurabileceklerini düşünmüyorum.
Abdul Latif Jameel Finance için hedefleriniz nelerdir?
KK: Önümüzdeki birkaç yıl boyunca, özellikle dijital tarafta agresif bir büyüme stratejimiz var. Yaptığımız temel şeylerden biri, Abdul Latif Jameel Finance bünyesinde özel bir dijital inovasyon işletmesi yaratmak oldu. Bu, yalnızca sunduğumuz hizmetleri geliştirmek ve daha fazla müşteri çekmek için teknolojiyi nasıl kullanabileceğimize odaklanan; kendi hedefleri, stratejileri ve kârı-zararı olan bir “işletme içinde işletme” anlamına geliyor. Bizim için can alıcı nokta, KOBİ’ler ve onların tüm finansal ihtiyaçlarını tek bir bağlantıda nasıl karşılayabileceğimiz olacaktır.
Ayrıca, şimdi yaptığımız bazı faaliyetleri yapmaya devam edeceğiz, ancak tamamen çevrimiçiyiz; bu da şubelerdeki fiziksel varlığımızı konsolide etmemiz gerektiği anlamına gelebilir. Ne yaparsak yapalım, amaç aynıdır; müşterilerimizin hizmetlerimizi kullanmasını ve ürünlerimize erişmesini mümkün olduğunca basit, hızlı ve tatmin edici hale getirmek. Bu asla durmayacak ve tamamen kendimizi adadığımız bir yolculuktur.