Hücre etkileşimi
Cellarity ve Abdul Latif Jameel Health’in CEO’ları ile heyecan verici yeni ortaklıkları hakkında Soru-Cevap oturumu
Abdul Latif Jameel Health, en yeni teknolojiler üzerinde çalışan ABD merkezli bir yaşam bilimleri şirketi olan Cellarity için 123 milyon ABD doları tutarındaki Seri B fonlama döngüsüne katılarak yılın ikinci büyük ticari ortaklığını yakın zamanda duyurdu. Flagship Pioneering tarafından kurulan Cellarity, hastalığı hücre düzeyinde ele alarak ve tek moleküler hedeflere odaklanmayarak ilaç keşfine yeni bir yaklaşım getiriyor. Bu, oldukça farklı çeşitlerdeki hastalıkların hücre davranışlarını hedef alan ilaçları geliştirebilmek için sistem ve ağ biyolojisinin daha eksiksiz bir şekilde anlaşılmasını sağlıyor.
Cellarity; ağ biyolojisi, yüksek çözünürlüklü veriler ve makine öğrenimindeki benzersiz uzmanlığını birleştirerek benzersiz biyolojik içgörüler üretmektedir. Hücrenin sağlıklı durumundan hastalığa doğru izlediği yolu ve daha da önemlisi hücrelerin dokular içinde birbirleriyle nasıl ilişkili olduğu hakkında yeni bir anlayış sunan bu sonuç, başlı başına bir devrimdir. Hücre ve hücrenin transkript ve protein ağı, tek moleküler hedefe göre insan biyolojisinin karmaşıklığını daha eksiksiz bir görünümle sunduğundan dolayı Cellarity’nin yaklaşımı, daha etkili ilaçların keşfedilmesine olanak tanımaktadır ve daha yüksek klinik başarı oranlarına ulaşmak için tasarlanmıştır.
Cellarity’nin CEO’su Fabrice Chouraqui ve Abdul Latif Jameel Health CEO’su Akram Bouchenaki ile bilimi, yeni iş birliğinin ardındaki hedefleri ve keşfetmeyi umdukları fırsatları konuşmak için bir araya geldik.
Cellarity’nin çalışmalarını özetleyebilir misiniz?
FC: Tek bir proteinin hedeflendiği yöntemin aksine, hücre düzeyinde hastalığı tedavi eden yeni nesil ilaçlara öncülük etmesi için Cellarity’yi yarattık.
Bu hücre merkezli paradigma, ilaç keşfini tamamen yeni bir boyuta taşıyor ve bize bu yaklaşımımızı geniş bir ilaç portföyünde uygulama fırsatı sunuyor.
Bu yaklaşımın yenilikçi yanı nedir?
FC: Her hastalık, tanımlanabilir bir hücre davranışlarıyla ilerler. Hastalık dendiğinde genellikle bir organın işlevinde sorun olduğunu, o organdaki bir dokunun işlevinde sorun olduğunu veya o dokudaki hücrelerin işlevinde sorun olduğunu düşünürsünüz. Örneğin akciğer dokusundaki kompleks hücrelerin disfonksiyonu KOAH’ın (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) birincil nedenlerinden biridir. Geleneksel olarak ilaçları keşfederken hedeflenen amaç bu hücreleri etkileyecek bir terapötik müdahale yolu bulmak olmuştur.
Ancak hücreler son derece karmaşıktır . . . Birbiriyle etkileşim halindeki trilyonlarca molekülden oluşurlar.
Bugüne kadar belirli bir hücrenin davranışını etkilememizin tek yolu bir protein, gen veya yola dayalı hedef bulmaktı. Bu nedenle, bu son derece spesifik hedefe göre hareket ettiğimizde, belirli bir hastalığı yansıtan hücresel davranışı yönlendirmeyi umuyoruz. Son on yıldır veya daha uzun bir süredir ilaç keşfi bu şekilde işliyor.
Sorun şu ki; bir hastalığı tek bir protein hedefine indirerek oldukça karmaşık bir hastalığın yalnızca bir moleküle indirilebileceği ve bu hedefi etkileme yeteneğinin olacağı ve bu hedefe etki ederek hastalığın seyrini tersine çevirebileceği varsayımında bulunursunuz. Ancak bunu yaparken insan biyolojisinin karmaşıklığını ve bu trilyonlarca hücre arasındaki etkileşimi göz ardı etmiş olursunuz.
Bu nedenle 2017 yılında Cellarity’nin arkasındaki ekip, tek bir moleküler hedeften daha yüksek bir düzeyde çalışmanın bir yolu olup olmadığını sorguladı ve bunun yerine tüm hücreye odaklandı. Neden tüm hücre?
Çünkü hücre gerçekten temel yaşam birimidir. Cellarity, yalnızca tek bir moleküler hedeften değil, tüm hücre üzerinden hareket ederek insan biyolojisinin tüm karmaşıklığından faydalanmayı hedefliyor.
İnsanlar bunu daha önce yapmaya çalıştı mı, yoksa bu tamamen yeni bir terapötik müdahale paradigması mı?
Bu özel yaklaşıma öncülük eden lider şirket Cellarity’dir. Tek hücreli sıralama, fenotipik tabanlı ilaç keşfi veya farklı makine öğrenimi uygulamaları gibi yeni tekniklerden yararlanarak mevcut ilaç keşfi paradigmasının verimliliğini artırmaya yönelik girişimler olmuştur.
Ancak bizim yaklaşımımız tamamen farklıdır. Hücre düzeyinde faaliyet gösteren, benzersiz bir ağ biyolojisi karışımını, tek hücre sıralaması gibi yüksek çözünürlüklü veri tiplerini ve hastalık modellemesi ve hastalıktan sağlığa geçişi sağlayan altta yatan hücresel mekanizmaları oluşturan ilaçlar üretmek için makine öğreniminin yeni uygulamalarını içeren bağımsız hedefli bir yaklaşımdan yararlanıyoruz. Bilimin sınırlarını zorluyoruz. Bu moleküler hedefli paradigmanın aksine, ilaç keşfine hücre merkezli yeni bir paradigma getirmek için bu yeni teknolojileri entegre ediyoruz.
Hücresel düzeyde sayısal olarak istenen değişiklikleri yapan bileşikleri tespit ettik ve laboratuvar deneyleriyle doğruladık. Bu bileşikleri, güvenlik gibi şeyler için klinik translasyon ve riski ortadan kaldırmak amacıyla daha da optimize ediyoruz. Bugün on ilaç keşif programından dokuzu klinik bağlamda başarısız oluyor. Yaklaşımımız, çok daha yüksek klinik başarı sağlamak üzere tasarlanmıştır.
Teknoloji ve makine öğrenimi, araştırmanızda ne gibi bir rol oynuyor?
FC: Çok önemli bir rol oynuyor. Biyolojiyi daha önce hiç anlaşılmadığı bir şekilde açıklayabilecek çok yüksek miktarda veri üretiyoruz. Bu miktarda veri, insan beyni tarafından anlaşılamayacak kadar büyüktür.
Araştırmalarımızdan elde ettiğimiz verileri anlamlandırmak için yapay zekaya ve makine öğrenimine ihtiyacımız var.
Artırılmış zeka sürecimiz, insanların en iyi yaptığı bilimsel ve klinik yoruma, süper insan düzeyindeki büyük veriler üzerinde hesaplamalar ve tahminler yapan makineleri entegre ediyor. Cellarity ilaç keşfine yönelik bu çok dilli makine/insan yaklaşımının oyunun kurallarını değiştireceğini kanıtlamıştır.
Bu yeni paradigmanın en uygun olduğu belirli hastalık ve hastalık türleri var mı?
FC: Önemli olan, ilaç keşfine yönelik bu hücre merkezli yaklaşımın her hastalığa uygulanabilmesidir. Her hastalık hücresel düzeyde bir bozukluktan kaynaklanır. Dolayısıyla, yaklaşımımız neredeyse her hastalığa uygulanabilir. Şu anda, platform uygulama alanının ne kadar geniş olduğunu gösteren birbirinden farklı dört yaygın hastalık alanında yedi araştırma programı yürütüyoruz: immüno-onkoloji, metabolik hastalıklar, solunum ve kan hastalıkları.
Cellarity misyonu Abdul Latif Jameel Health’in vizyonuyla nasıl bir uyum içinde?
FC: Biyoteknoloji endüstrisini her zaman bilim ve toplum arasında bir köprü olarak gördüm. Cellarity’deki misyonumuz, hastalara fayda sağlayabilecek yeni ve çığır açan tedavileri ortaya çıkarabilmek için bilimin sınırlarını sürekli olarak zorlamaktır.
Nihai hedef, hastaların kim olduklarına veya hastalık düzeylerine bakılmaksızın dünyanın her yerinde doğru zamanda doğru tedaviyle iyileşmelerini sağlamaktır. Bunlar elde etmeyi umduğumuz ve Abdul Latif Jameel Health’in hedefleri ile bağlantılı olan etkilerdir. Bizi bu ortaklığa çeken şey budur. Yeniliğe inanan ve bu yeniliği hastalara fayda sağlamak için kullanmaya kendini adamış bir ortakla çalışmak istiyoruz.
Abdul Latif Jameel Health perspektifinden, Cellarity’nin hangi yönü başarmaya çalıştığınız şeye uyuyor?
AB: Bildiğiniz gibi, Abdul Latif Jameel ve Community Jameel’in uzun yıllar boyunca MIT ile güçlü ilişkileri oldu ve Cellarity’nin arkasındaki şirket olan Flagship Pioneering’in de MIT ile yakın bağlantıları var. Bu nedenle, Cellarity’nin dahil olduğu bu çığır açan işten haberdardık. Daha yakından baktığımızda bu benzersiz fırsatı ve heyecan verici vizyonu hemen gördük. Özellikle iki önemli nokta var. Birincisi, ilaç keşfine tamamen farklı bir şekilde yaklaşıyor olmaları; ki bu çeşitli hastalık spektrumlarını tedavi etmek için çok geniş bir ilaç portföyünü ortaya çıkaracaktır. İkincisi, Cellarity modelinin son derece ileri teknolojiden faydalanarak ilaç keşfinde inanılmaz bir hızlanma sağlayacak olmasıdır.
İlaç keşfi normalde onlarca yıllık deneme ve yanılma temelli araştırmalar gerektirir ancak Cellarity platformu bu süreci büyük ölçüde kısaltabilir ve keşif sürecine çok hızlı bir şekilde, çok yüksek düzeyde güven sağlayabilir. Ayrıca, ilaç geliştirmeyle ilgili maliyetlerin azaltılmasına ve daha önce yeterince hizmet verilmeyen pazarlarda erişilebilirliğin artırılmasına yardımcı olarak daha iyi ve daha hızlı tedavi imkanları sunacaktır.
Abdul Latif Jameel Health bu ortaklıkta ne kadar yer alacak?
AB: Şirkette erken evre yatırımcısıyız, bu nedenle Cellarity ekibi ilaç geliştirme sürecinde gelişip büyümeye devam ettiği sürece onlarla yakın bir şekilde çalışmayı hedefliyoruz. Amacımız, klinikte ortaya çıkar çıkmaz bileşiklerinin ticarileştirilmesi için onlarla ortak olmak ve belki de dünyanın belirli yerlerindeki bazı klinik gelişmelere katkıda bulunabilmek. Temeli attık ve birkaç yıl içinde harika şeylerin ortaya çıkmaya başlayacağını konusunda son derece umutluyuz.
Bu ilişki Cellarity’nin hedeflerine ulaşmasına nasıl yardımcı olacak?
FC: Özellikle geliştirme aşamasında, Abdul Latif Jameel Health’in kapsama alanında bulunan Orta Doğu, Afrika, Türkiye ve daha da geniş coğrafyalardaki önde gelen tıbbi distribütörlerle klinik çalışmalar yürütmek veya bağlantılar kurmak için bu ilişkinin çok değerli olduğunu görebiliyorum.
Daha sonra, ticarileştirme aşamasına ulaştığımızda, Abdul Latif Jameel Health’in ilaçlarımızı bu pazarlara sunma ve hastalara mümkün olduğunca hızlı bir şekilde fayda sağlama konusunda desteği, uzmanlığı ve deneyimi olması son derece faydalı olabilir. Bu ülkeler, büyük çok uluslu şirketler için genellikle öncelikli pazarlar değildir. Abdul Latif Jameel Health gibi, sağlık hizmetlerinde iyileştirmeyi ve inovasyona erişimi bir öncelik haline getirmek için bu pazarlar hakkında derinlemesine bilgi ve anlayışa sahip kuruluşlara gerçekten ihtiyaç var.
Teknolojinizi ileriye taşıma ve bu çözümleri pazara sunma konusunda karşılaşmayı beklediğiniz en büyük zorluklar nelerdir?
FC: Vizyonumuz, platformumuzu çok çeşitli hastalık alanlarında uygulamaktır. Bu nedenle, bu farklı peripatetik alanlarda birinci sınıf uzmanlık oluşturma becerimiz, özellikle de hızlı büyüyen küçük bir şirket için bir zorluktur.
Aynı zamanda alışılmamış bir bölgede de çalışıyoruz. İlaç keşfine tamamen yeni bir yaklaşım olan yepyeni bir paradigma tasarlıyoruz. Takip edebileceğimiz bir yol yok. Bir karşılaştırma ölçütüne sahip değiliz, bu nedenle kendi değerlendirme ölçütümüzü belirliyoruz. Bu son derece heyecan verici; ancak tabii ki her gün zorluklarla dolu. Abdul Latif Jameel Health’in desteği, şirketin sürekli gelişiminde değerli olacaktır.