Sanal bir gelecek vizyonunu paylaşmak
Holoeyes Inc. ve Abdul Latif Jameel Health’in tıbbi sanal gerçeklik teknolojisi konusundaki yeni stratejik iş birliği ile ilgili Soru-Cevap oturumu
Kasım’da 2021’de Abdul Latif Jameel Health (Abdul Latif Jameel General Trading Co., Japonya aracılığıyla) ve Holoeyes Inc., Holoeyes’in yenilikçi 3 boyutlu sanal gerçeklik (VR) cerrahi destek sistemi ve tıbbi eğitim yazılımının dağıtımı için heyecan verici yeni stratejik iş birliğini duyurmuştu.
Bu yeni iş birliğinin amacı, gelişmiş tıbbi görüntüleme teknolojileriyle cerrahinin verimliliğinin ve güvenliliğinin artmasına katkıda bulunmak, standartları ve tıbbi eğitimin kalitesini iyileştirmektir. Bu iş birliği; Japonya’daki yeni pazarların yanı sıra Orta Doğu ve Afrika’daki belirli pazarlara odaklanacaktır. İş birliğinin arkasındaki çığır açan teknolojiyi ve ortak hedefleri konuşmak için Holoeyes Inc.den Kurucu Ortak ve CEO/CTO Naoji Taniguchi, 谷口 直嗣 , Kurucu Ortak COO ve CMO Maki Sugimoto, 杉本 真樹 ve Abdul Latif Jameel Health CEO’su Akram Bouchenaki ile görüştük.
Holoeyes fikri nereden geldi?
NT: Serbest yazılım mühendisi olarak çalışıyordum. Robotlar ve video oyunları için bazı uygulamalar yaptım ve bilgisayar grafikleri için bazı araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürüttüm. Yaklaşık yedi yıl önce, büyük bir yayıncılık şirketinde editör olan bir arkadaşım benden dijital sağlık içeriği oluşturmamı istedi. Proje için biraz araştırma yapıyordum ve Maki’nin (Sugimoto) tıp sektöründe üç boyutlu grafikler ve sanal gerçeklik hakkında yazdığı makaleye denk geldim. Microsoft Kinect veya süper yüksek çözünürlüklü video gibi sanal gerçeklik sensörlerinin tıp alanında devrim yaratacağını söylüyordu. Makaleden çok etkilendim, bu yüzden onunla iletişime geçtim. Tokyo’da görüştük ve fikirlerini daha ayrıntılı konuştuk. Bu görüşmeden sonra iletişimimizi sürdürdük ve bana, bilgisayarlı tomografi tarama görüntülerinden 3 boyutlu bir modelin nasıl oluşturulacağını öğretti.
Resimlerden bazı ölçek modelleri oluşturdum ve kafatasının içini görmek için bir sanal gerçeklik seti kullanabilmenin ne kadar harika olacağını düşündüm. Bir prototip ürettim, sonuç harika oldu. Sanırım kafatasının içine dalış yapan ilk adam oldum! Maki’ye uygulamayı gösterdim ve kendisi buna çok ilgi gösterdi. Bunu tıp alanında kullanmak istedi. Gerçek hastalardan elde edilen verileri kullanan bir uygulama yapmamı istedi ve üroloji cerrahisinde uygulamamı kullanmaya başladı. Sonuç olarak Japonya’da bazı ödüller kazandık ve bu da profilimizi güçlendirdi. Bu teknolojinin büyük ticari potansiyeli olduğunu fark ettik, bu nedenle onu daha da geliştirmek için Holoeyes Inc.’yi kurduk.
Basit ifadelerle bu teknolojinin nasıl çalıştığını ve sunduğu temel avantajları açıklayabilir misiniz?
MS: Bu, aslında ameliyatlarda kullanılabilen bir GPS sistemi gibi. Burada anahtar kelime “uzamsal farkındalık” ifadesi. Cerrahların; kesilecek yeri, bu hastanın cerrahi sınırlarının nerede olduğunu vb. bilmesi için hastanın durumu hakkında mümkün olduğunca bilgi sahibi olması gerekir. Mevcut iki boyutlu monitörler sınırlı miktarda bilgi sağlar; bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme taraması gibi yalnızca iki boyutlu bir görüntü olduğu için uzamsal farkındalık yoktur.
Bizim sistemimiz ise tamamen farklı. Hastanın gerçek verilerini, yani vücudundaki belirli bir konum hakkında bilgileri alıp bunları havada sanal gerçeklik veya artırılmış gerçeklik şeklinde üç boyutlu olarak görselleştirebiliriz. Üç boyutlu görüntüyle vücudun içini “görebilmek”, cerrahın hasta anatomisi ve hastalık durumu hakkındaki uzamsal farkındalığını büyük ölçüde artırır. Dahası, bunu web üzerinden yaptığımız için herhangi bir cerrah 10 dakikadan kısa bir sürede sistemi kullanmayı öğrenebilir. Böylece, 10 dakika içinde, web sitemizi kullanarak hastalarının bireysel verilerini bir sanal gerçeklik modeline dönüştürebilirler.
Örneğin kanser ameliyatında Holoeyes teknolojisini kullanan bir cerrah, verileri aktararak tümörün üç boyutlu görüntüsünü oluşturmak için Holoeyes’ı kullanabilir. Tümöre arkadan, yukarıdan, aşağıdan bakabilir ve herhangi bir insizyon yapmadan önce tam olarak neyle uğraştığını görebilir. Ve en önemlisi, bunu ameliyat sırasında yapabilir. Normalde ameliyat sırasında faydalı olabilecek üç boyutlu bir görüntü oluşturmak, 30-60 dakika gibi uzun bir süre gerektirir. Sistemimiz, ameliyat sırasında ameliyathanede kullanılabilecek kadar hızlı olan sanal gerçeklik sisteminde 10 dakikadan kısa bir sürede üç boyutlu modelleri oluşturabilir.
Teknoloji hangi aşamada? Halihazırda tıp dünyasında kullanılıyor mu yoksa geliştirme aşamasında mı?
NT: Teknolojimiz zaten kullanılıyor ancak henüz başlangıç aşamasında. Sanal gerçeklik seti teknolojisi hâlâ çok yeni ve keşfedilecek çok daha fazla potansiyeli var. Örneğin, bir cerrahın benzer prosedür örneklerini isteyebilmesi için çevredeki sesleri tanıma özelliği eklenebilir.
Bu sabah Osaka ve Tokyo arasında bir diş hekimliği demosu yaptık. Osaka’daki uzman bir diş hekimi, Holoeyes sistemini ve gerçek hasta verilerini kullanarak sanal gerçeklik üzerinden Tokyo’daki genç bir diş hekimine bir demo yaptı. Gelecek hafta, implant ameliyatı için de aynısını yapacaklar.
Bunun en büyük faydası, genç diş hekimlerinin sanal gerçeklik sayesinde tecrübeli cerrahların prosedürlerinin gerçek hareketlerini görmesine olanak sağlaması.
Holoeyes, kolların ve cihazların konumunu ve hasta verilerini aynı anda hesaplayabilir ve sanal gerçeklik alanında paylaşabilir. Bu “Metaverse” veya ortak sanal paylaşım alanı kullanılarak hareketi, sesleri ve fikirleri paylaşabilir ve işlemlerin nasıl gerçekleştirileceği ya da devam edileceği hakkındaki bilgileri paylaşabiliriz. Üç boyutlu hareketleri görebilmek bunun için çok önemlidir.
Sizi, Abdul Latif Jameel Health ile iş birliğine çeken nedir?
NT: Orta Doğu çok çekici bir pazar ve Japonya’ya benzer büyüklüğe sahip. Ayrıca Asya ile Afrika veya Avrupa arasında bir orta nokta olarak güçlü bir stratejik konuma sahip, bu nedenle dünya çapındaki stratejimizin önemli bir parçası.
AB: Bana göre iş birliğimizin arkasında iki temel faktör var.
Bunlardan biri, teknoloji ve teknolojinin tıptaki yeni uygulanış ve öğretiliş yöntemlerinde kendine nasıl yer bulacağına ilişkin vizyonumuz. Günümüzde çocuklar ekrandan bir şeyler öğrenmeye alışkın ve sanal gerçeklik teknolojisi fikri konusunda rahatlar. Bu, önüne geçilmesi mümkün olmayan bir eğilim ve tıp uygulamalarını da diğer alanlar kadar, belki de daha fazla etkileyecektir.
Holoeyes, bu teknolojik dönüşümün ön saflarında yer almak için ideal bir konumda.
İkinci faktör ise bu teknolojinin Abdul Latif Jameel Health’in misyonuna nasıl uyduğuyla ilgili. Hedeflerimizden biri, bu yenilikçi teknolojileri dünyada ulaşması zaman alan veya hiçbir zaman ulaşamayacak olan bazı bölgelere götürmek. Bu iş birliği, bu konsepte çok iyi uyuyor.
Holoeyes sisteminde ayrıca sanal gerçeklik içeriğini üç boyutlu olarak görüntülemek için bir akıllı telefon uygulaması bulunuyor.
Bu da teknolojiyi örneğin Afrika’daki daha az gelişmiş pazarlarda daha da erişilebilir hale getiriyor.
Tek gereken, 5G bağlantısı olan bir akıllı telefon.
Holoeyes teknolojisinin bir başka uygulama alanı da dünya genelinde ve özellikle bölgelerimizde sağlık hizmeti sağlayıcılarının bilgilerini iyileştirmek ve geliştirmek için sağlık hizmeti eğitimine daha geniş erişim sağlamak üzere bir araç olarak kullanılmasıdır. Bu çok önemli; çünkü hedef pazarlarımızın birçoğunun karşı karşıya olduğu sorunlardan biri de yeterli sayıda sağlık hizmeti sağlayıcılarının bulunmaması.
Örneğin Afrika’daki ülkelerde, bin kişi başına 2,3 sağlık hizmeti sağlayıcısı bulunabilir; Avrupa, Japonya veya Kuzey Amerika’da ise bu sayı 10 veya 20 kat daha fazla. Bu teknoloji, Holoeyes gibi sistemleri kullanarak insanları uzaktan eğitmek kaydıyla bu boşluğu kapatmamıza yardımcı olabilir.
İhtiyacınız olan tek şey 5G bağlantısı. Neyse ki 5G ağları, dünya genelinde uzak yerlerde bile hızla gelişiyor ve önümüzdeki birkaç yıl içinde standart haline gelecek. İşte bu nedenle, Holoeyes ile birlikte çalışarak teknolojisinin potansiyelini ve kapsamını genişletecek olduğumuz için çok heyecanlıyız.
Japonya’da hedeflediğiniz başlıca sektörlerden biri diş hekimliği fakülteleri ve klinikleri. Neden diş hekimliğine odaklanmaya karar verdiniz?
NT: Cerrahi uygulamalara bakmaya başladık çünkü Maki bir cerrah.
MS: Verilerle ilgili önemli bir husus var. Japonya’da diş hekimlerinin %95’inden fazlası özel hastanelerde ve kendi muayenehanelerinde hizmet sunuyor. Bu bir avantaj. İkinci husus ise Japonya’daki diş hekimlerinin yaklaşık %60 veya %70’inin muayenehanesinde bir bilgisayarlı tomografi tarama makinesine sahip olması ve böylece hastanın bilgisayarlı tomografi taramasını kolayca elde ederek üç boyutlu sanal gerçeklik modeline dönüştürmek için Holoeyes sistemini kullanabilecek olması.
Holoeyes bu teknolojiyi daha fazla tıbbi alan ve uygulamada kullanılabilmesi için geliştirmeye devam ediyor mu?
MS: Tıbbi alanlara odaklanıyoruz ancak Holoeyes teknolojisi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme taramaları gibi tarama teknolojilerini kullanan, örneğin veterinerlik uygulamaları gibi alanlarda da teorik olarak uygulanabilecek.
Bunun yanı sıra sadece hastalıklar ve cerrahi için değil, bir sağlık programının bir parçası olarak yıllık sağlık kontrolü veya buna benzer bir amaçla da kullanılabilir.
Holoeyes teknolojisini Orta Doğu’daki ve daha uzak bölgelerdeki pazarlara ne kadar sürede sunmayı düşünüyorsunuz?
AB: Çok yakında bunun gerçekleşmesini umuyorum. Hedefimiz bu yılın, yani 2021’in sonuna kadar ilk kurulumları tamamlamak ve teknolojiyi ağlarımız üzerinden yaymaya başlamak. Körfez İş Birliği Konseyi’ndeki ülkelerden başlayacağız ve ardından hızlı bir şekilde diğer pazarlara odaklanacağız. Bu bölgelerde teknolojiye yönelik büyük bir talep olacağına inanıyoruz çünkü sunacağı faydalar çok net görülebiliyor.
Bu ayrıca, piyasa sunacağımız başka bir teknoloji olan ve akıllı telefonunuza bağlanarak kullanılabilen el tipi ultrason cihazları için de iyi bir tamamlayıcı olacak. Bunu ilk olarak eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversitelerde piyasaya sunacağız; böylece genç hekimler, tanı ve prosedürlerde kendilerine yol göstermesi için ultrason görüntülemenin yanı sıra üç boyutlu sanal gerçeklik teknolojisini kullanmaya başlayacaklar.
Ayrıca, bunun hasta eğitimi ve bilgilendirme konusunda da önemli bir araç olduğunu düşünüyoruz. Hastalar gün geçtikçe sağlık hizmetleri altyapısının daha fazla merkezinde yer alıyor ve bu önemli eğilime katkıda bulunarak hastalara yeni bir bilgi düzeyi ve anlayış kazandırabileceğimize inanıyoruz.
Abdul Latif Jameel Health ve Holoeyes arasındaki ilişkinin gelişimini nasıl görüyorsunuz?
AB: İlişkimiz ve paylaştığımız fırsatlar konusunda çok heyecanlıyım. Holoeyes’taki harika ekiple birlikte Japonya’daki ekibimiz, güçlü bir temel inşa ediyor. 65 yıldır Toyota Motors’un ortağıyız ve Holoeyes ile de en az bu uzunlukta bir ortaklık kurmayı umuyoruz.
Bu tür bir teknolojinin gelecekte standart haline gelmesini bekliyor musunuz?
MS: Bu, artık yeni normalimiz. Metaverse. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, Facebook’un bir Metaverse şirket olduğunu söylüyor: herkesin aynı bilgiyi, teknolojiyi, kısaca her şeyi paylaşabildiği bir yer. Tıpta da durum aynı. Tıbbi teknoloji ve veriler Metaverse üzerinden aynı şekilde paylaşılabilir. Holoeyes da bunun yapılabileceğini gösteriyor. Gelecekteki gelişimine tanıklık etmek için sabırsızlanıyoruz.