Tuzdan arındırma, dünyanın su sistemlerinin çoğunda hayati bir unsur olmasına rağmen asla mutlak tam potansiyeline ulaşamamıştır. Yüksek maliyetlerin, verimsiz süreçlerin ve çevresel endişelerin bir araya gelmesi, bir şekilde gelişimini kısıtlamış ve fikir ayrılıkları yaratmıştır. Ama bu değişmek üzere olabilir. Daha yüksek yatırım seviyeleri ve öncü teknolojik ilerlemeler, tuzdan arındırmanın sonunda su kıtlığına karşı küresel savaşta kilit öneme sahip hale gelebilir.

Abdul Latif Jameel Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fady Jameel‘in kaleminden

Su kıtlığının gözleri yaşartan gerçekliği

Su kıtlığı insani, ekonomik ve ekolojik bir krizdir. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) bunu toplumumuzun sürdürülebilir gelişimi için en acil zorluklardan biri olarak kabul etmektedir.[1] UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO – World Health Organization) yakın tarihli bir raporuna göre, dünyadaki 3 kişiden 1’inin güvenli içme suyuna erişimi yoktur.[2]

Su Kaynakları Enstitüsü‘ne göre dünya nüfusunun dörtte birine ev sahipliği yapan 17 ülke, “son derece yüksek” seviyelerde temel su stresine maruz kalıyor.[3] Bu ülkelerin on ikisi Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dadır ve burada kurak iklim, sürekli artan tarımsal, endüstriyel ve evsel su kullanımı ile bir arada yer almaktadır.[4]

Su kıtlığı gerçekten küresel bir sorundur. Çok büyük, hızla artan talep, ABD, Çin ve Hindistan’ı tehlike bölgesine sokmaktadır. 2018 yılında Cape Town’da, sadece 90 günlük su rezervi kaldı.[5] Su miktarının göreceli olarak çok olduğu bölgeler bile sorunun bir parçası olabilir.

AB’nin IMPREX projesinin[6] (IMproving PRedictions and management of hydrological EXtremes), bir parçası olarak yapılan bir çalışmada, AB’nin etkili su tüketiminin yüzde 38’inin, sınırlarının ötesinde, genellikle su kıtlığından doğrudan etkilenen bölgelerdeki ürün ve hizmet üretiminde gerçekleştiği belirlendi.[7]

Tatlı suyun tedariki tutarlı biçimde azalırken, talep sürekli artıyor. 20. Yüzyılda, dünya nüfusu dört kat artmasına karşın su kullanımı altı kat arttı.[8]

2050 yılına kadar kaynaklar, dünyanın birçok su havzasında %25’e kadar azalma gösterebilir.[9] Dünya Bankası uzmanları önümüzdeki 30 yıl içinde su kıtlığının bazı bölgelere GSYİH’nin yüzde 6’sına kadar mal olabileceğine ve toplu göçlere ve çatışmaya yol açabileceğine inanmaktadır.[10] Buna karşın, bu riskler daha iyi politik kararlarla azaltılabilir ve bazı bölgeler daha iyi su kaynağı yönetimiyle büyüme oranlarını yüzde 6’ya kadar artırmayı hedefliyor.

ALJ Water Scarcity GDP

Su kıtlığı, Temiz Su ve Sanitasyon (SDG 6), İklim Eylemi (SDG 13), Erişilebilir ve Temiz Enerji (SDG 7) ve Açlığa Son (SDG 2) dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler’in (BM) 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinin (SDG) birçoğunu etkiler.[11] Özellikle iklim değişikliği önemli bir endişe nedenidir.

FAO, “küresel ısınmada her bir derecelik bir artış için küresel nüfusun yüzde 7’sinin yenilenebilir su kaynaklarında yüzde 20 veya daha fazla düşüş göreceğini” tahmin etmektedir.[12]

Cevap açık. Daha fazla suya ihtiyacımız var. Neyse ki, etrafımız suyla çevrili.

Su her yerde

Ancak küçük bir sorun var. Gezegenin yaklaşık yüzde 71’i su ile kaplıdır, ancak yalnızca yüzde 1’i insan tüketimine uygundur. Yüzde 2’si buzdur ve geri kalanı okyanuslarda, göllerde, yeraltı suyunda vb. (büyük miktarlarda sodyum, çeşitli diğer mineraller, kirleticiler ve tüm deniz yaşamı ile birlikte) yer alır.

Okyanustaki suyu sadece doğrudan tüketim için insan kullanımına uygun suya çevirmek, büyük miktarda tuz ve deniz suyundaki diğer yabancı maddeler nedeniyle, sanıldığı kadar kolay bir işlem değildir.

Suyu tuzdan arındırma, içme için ultra saf suya veya endüstri ve tarım için kullanım suyuna dönüştürülebilen tatlı suyu oluşturmak için deniz suyundan tuz ayırma işlemidir.

En popüler iki yöntem termal tuzdan arındırma ve membranla tuzdan arındırmadır.

Termal tuzdan arındırmada, suyu buharlaştırmak ve tuzdan ayırmak için ısı kullanılır. Membranla tuzdan arındırmada kullanılan ters ozmos (RO) yönteminde, tuz ve diğer yabancı maddeleri gidermek için suyu yarı geçirgen membranlardan geçirerek doğal ozmos sürecinden faydalanılır. Aynı zamanda birçok tuzdan arındırma tesisinde, verimliliği artırmak için sular ön arıtmaya tabi tutulur.

Water Desalination in numbers

174 ülkede 17.000’den fazla tuzdan arındırma tesisi bulunmaktadır ve bu tesisler her gün 107 milyon metreküp tuzdan arındırılmış su üretmektedir.[13] Bunlar olmadığında pek çok ülkenin işlemesi mümkün olmayabilir. Orta Doğu, toplam kapasitenin yarısından biraz daha azına karşılık gelirken Asya, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Amerika tuzdan arındırma kapasitelerini hızlı bir şekilde artırıyor.

Desalination by Region

Suudi Arabistan zaten güçlü olan tuzdan arındırma altyapısını genişletiyor. Kişisel düzeyde, Abdul Latif Jameel‘in Almar Water Solutions aracılığıyla bu konuda giderek daha önemli bir rol oynamaya başladığını söylemekten gurur duyuyorum.

Almar Water Solutions su altyapısının geliştirilmesi için tasarım, finansman ve işletme de dahil olmak üzere teknik yeteneklerin uzman bir sağlayıcısıdır. Abdul Latif Jameel Energy‘nin yenilenebilir enerji işinde ana şirketimiz olan olan Fotowatio Renewable Ventures (FRV) için ideal bir tamamlayıcı olduğu kanıtlanmıştır.

Almar Water Solutions Ocak 2019’da, Suudi Arabistan’da dünyanın en büyük ters osmoz tuzdan arındırma tesislerinden biri olan Al Shuqaiq 3 IWP’yi geliştirme ihalesini kazandı.

Kızıldeniz’in yakınında bulunan Al Shuqaiq şehrinde, 600 milyon ABD doları tutarındaki yatırım ile 34 futbol sahası büyüklüğünde bir tesis geliştirme projeyi finanse edilecektir. 2021 yılında tamamlandığında, SWPC ile 25 yıllık yap-işlet modeliyle, her gün 450.000m3 temiz su temin edecektir. Tesisten 1,8 milyondan fazla insan tatlı su alırken, 700 kişilik istihdam yaratılacaktır.

Katılımımızla ilgili haberler, Kenya’nın ilk büyük ölçekli tuzdan arındırma tesisini üretme sözleşmesinin verilmesinden sonra, sekiz haftadan daha kısa bir süre sonra geldi. Tesis, faaliyete geçtikten sonra, ciddi oranda su kıtlığı nedeniyle yıllardır su temininde kesintilerin yaşandığı Kenya sahilinde yer alan Mombasa’da, bir milyondan fazla insana 100.000 m3 içme suyu sağlayacak.

Bir tutam tuzla tuzdan arındırma işlemi yapın

Pratikte sınırsız ham tedarik, suyu tuzdan arındırmayı, dünyanın en fakir ülkelerinin bazılarında su bağımlılığını azaltmak ve güvenliği ve refahı sağlamak için potansiyel olarak önemli bir süreç kaynağı haline getirmektedir. Ancak bu işlem pahalı ve enerji yoğun da olabilir.

Ortalama bir ters ozmos tesisi, işlenen bin galon başına 13-kilowatt saate kadar enerji tüketir.[14] Günümüzde bu enerjinin çoğu fosil yakıtlardan gelmektedir. 2020 yılı itibarıyla karbonla çalışan tuzdan arındırma tesislerinin küresel CO2 emisyonları 218 milyon tona ulaşabilir.[15] Bariz biçimde büyük ölçüde iklim değişikliğinin neden olduğu bir sorunu çözmek için daha fazla karbondioksit yaymak kesinlikle sürdürülebilir değildir ve kendi kendini engelleyen bir yöntemdir.

İronik olarak tuzdan arındırma, genellikle en çok ihtiyaç duyan alanlarda ekonomik değildir. Önemli enerji maliyetlerine ek olarak, su, değerine göre ağırdır ve taşınması pahalıdır. Yani tuzdan arındırma tesisleri, genellikle olarak kıyıda ve kullanım noktasının yakınında yer aldığı ve görece varlıklı endüstriyel, ticari veya evsel talebe hizmet etmektedir[16]. Bu da daha yoksun, iç bölgelerin daha “yüksek ve kuru” kalmasına neden olmaktadır.

Birleşmiş Milletler Su, Çevre ve Sağlık Üniversitesi Enstitüsü’ne göre, düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde kullanılacak uygun fiyatlı ve çevre dostu tuzdan arındırma sistemleri için teknolojik yeniliklerin yanı sıra bu tür planların sürdürülebilirliğini desteklemek için yenilikçi finansal mekanizmalar gereklidir.[17]

Çevresel endişeler

Tuzdan arındırmanın ana yan ürünü olan yüksek tuz konsantrasyonuna sahip atık su ile ilgili de kaygılar bulunmaktadır. Bazı eleştiriler, yüksek düzeyde tuzlu suyun deniz suyundaki oksijen seviyelerini azaltacağı ve deniz yaşamına zararlı olabileceğini iddia etmektedir. Bu nedenle etkiyi en aza indirmek için geniş alanlara yayılması gerekir. BM Üniversitesi‘nin yakın tarihli bir raporunda, tuzdan arındırma tesislerinin, her yıl Florida’yı 30 cm su altına bırakmaya yetecek kadar, daha önce düşünülenden yüzde 50 daha fazla yüksek düzeyde tuzlu su açığa çıkardığı tespit edilmiştir.[18]

Desalination processAncak Uluslararası Tuzdan Arındırma Derneği (IDA) bu endişelerin yersiz olduğunu düşünmektedir: “Dünya çapında uzun sürelerde elde edilen deneyimler, deniz suyu tuzdan arındırma tesislerinden deşarjların, çevre açısından güvenli olduğunu ve su florası ve faunasının değişmesine neden olmadığını göstermektedir.”[19]

Pek çok uzman, yüksek düzeyde tuzlu suyun zehirli olmadığını kabul etmektedir. Membran filtrasyonundan sonra denize geri dönen tuzlar, başlangıçta denizde olan tuzlarla aynıdır. Uzmanlar, yüksek düzeyde tuzlu suyu seyreltmek için geniş bir alana yayılması gereksinimi açısından bakıldığında, tuzdan arındırma tesislerinden elde edilen tüm su çıktılarının, yani tuzdan arındırılmış suyun yanı sıra yüksek düzeyde tuzlu suyun, sonunda normal su döngüsünün bir parçası olarak denize geri döndüğünü, böylece seyreltme seviyesinin doğal olarak korunduğunu belirtmektedir. Buna ek olarak, yağmur suyu bu seyreltmeye daha fazla katkıda bulunarak okyanusların doğal tuz konsantrasyonu seviyesini korumasını sağlar.

Yeniliklere susamışlık

Zorluklara rağmen, olumlu bakmak için birçok neden olduğuna kesinlikle inanıyorum. Teknoloji ve Ar-Ge alanındaki son gelişmeler, tuzdan arındırmanın küresel su sistemlerini dönüştürebilecek bir devrimin eşiğinde olduğunu gösteriyor.

1970’lerden bu yana devam eden yenilikler, ters ozmosun enerji tüketimini zaten 10 kat azalttı ve maliyetlerin önümüzdeki yirmi yılda üçte ikiye kadar düşmesi bekleniyor.[20] Ön arıtma, nano-teknoloji filtreleme sistemleri ve elektrokimyasal yöntemler üzerinde yapılan kapsamlı araştırmalar tuzdan arındırmayı daha verimli hale getirmeyi vaat ediyor. Araştırmanın çoğu, ters ozmos ve diğer membranlı tuzdan arındırma süreçlerinde kullanılan membranların verimliliğini artırmaya odaklanıyor.

Nano yapılı membranların, yüzde 20 verim artışı sağladığı görülmüştür. Ters ozmos membranlarında yoğun biçimde bir araya getirilmiş karbon nano-tüplerinin kullanılması, tuzdan arındırma maliyetlerini on yıl içinde geleneksel su arıtma teknolojilerinin seviyesine düşürebilir.[21]

Graphene sieve seawater to drinking water
Fotoğrafı Veren © Manchester Üniversitesi

Manchester Üniversitesi’ndeki bilim insanları yakın zamanda deniz suyunu içme suyuna dönüştüren bir grafit elek geliştirdiler ve bu elek büyük ölçeklerde üretilebilirse önemli bir potansiyele sahiptir.[22] Manchester Üniversitesi’nde hakemli bir dergi olan Nature Nanotechnology‘de yorum yapan Profesör Rahul Reveendran Nair şunları söyledi: “Atomik ölçeğe kadar homojen gözenek boyutuna sahip ölçeklenebilir membranların gerçeğe dönüşmesi, ileriye dönük önemli bir adımdır ve tuzdan arındırma teknolojisinin verimliliğini artırmak için yeni olasılıkların kapısını açacaktır.”[23]

Bir diğer İngiliz şirketi olan G20, mevcut polimer bazlı membran filtrelerinin etkinliğini artırmak için grafit oksit kullanıyor.[24]

Doğadan öğrenme

Doğadan da kimyayla ilgili birçok ders çıkarılabilir.

En heyecan verici araştırmalardan bazılarında, evrimle ortaya çıkan yaratıcı su taşımacılığı çözümleri taklit edilmeye çalışılmaktadır. Mikroorganizmalara modellenmiş akuaporin yapılarına sahip biyomimetik membranlar araştırmanın ilk aşamalarında olmasına karşın düşük enerjili tuzdan arındırmada bir atılım sağlayabilir.[25]

Bitkilerin topraktan su emme süreci olan ileri ozmos, endüstriyel atık su arıtmada zaten kullanılıyor ve tuzdan arındırma için de uygun olabilir. Basınç kullanan ters ozmosun aksine, ileri ozmos düşük enerjili bir süreçtir. ‘Değiştirilebilir tuzlar’ deniz suyundan saf suyu çeker ve membranın diğer tarafında biriktirir. Isıtılmış havanın tuzlu katkı maddesinden geçirilmesi bunu gaza dönüştürür. Bu da enerji açısından son derece verimli bir döngüde toplanıp yeniden kullanılabilir.[26]

Araştırmacılar iyiliklerin karşılığını bitkilere geri veriyor. Su kıtlığı nedeniyle tarım, tuzdan arındırmaya giderek daha fazla bağımlı hale geliyor. Yine de, kullanılan birincil teknoloji olan ters ozmos, çok fazla su israf ediyor etmekte ve gübre yoluyla geri eklenmesi gereken yararlı besinleri ortadan kaldırıyor. Ancak en ileri araştırma da burada potansiyel yeni çözümler geliştiriyor.

MIT’deki Abdul Latif Jameel Su ve Gıda Güvenliği Laboratuvarı (J-WAFS)‘da bir doktora öğrencisi olan Kishor Govind Nayar, “Akıllı Seçici Elektrodiyaliz (ISED)‘in sodyum ve klorür gibi monovalent (tek şarjlı) iyonları seçici olarak sudan uzaklaştırırken, kalsiyum ve magnezyum gibi yararlı besinlerin suda kalmasını sağlıyor” diyor. Kishor, “Bu çözümün, ters ozmosa kıyasla su tüketiminde yüzde 25’e ve gübre kullanımında yüzde 30’a kadar tasarruf sağlayabileceğine inanıyoruz,” diye ekliyor.

Ters ozmos ile ilgili temel sorunlardan biri, membranın tuzlar ve biyolojik olarak aktif malzemeler (biyolojik kirlenme) ile kirlenmesidir.[27] Gelen suyun kimyasal ön arıtması maliyetli, zaman alıcı ve sadece kısmen etkilidir. Gelişmiş ön arıtma tasarımı ve operasyonu kullanılarak tuzdan arındırmada kullanılan kimyasalları azaltan çevreci tuzdan arındırmaya yönelik giderek artan bir eğilim bulunuyor. Başka bir J-WAFS araştırmacısı olan Profesör Xuanhe Zhao ve ekibi, membranın verimliliğini ve çalışma ömrünü iyileştirme ve ters ozmos maliyetlerini azaltma potansiyeline sahip titreşimi esas alan bir membran temizleme teknolojisi geliştiriyor.

Xuanhe Zhao, MIT Makine Mühendisliği Bölümünde Noyce Kariyer Geliştirme Profesörü

Tüm bu verimliliği güçlendirici teknolojiler üretimi artırmayı kolaylaştıracaktır.

Ayrıca tuzdan arındırma sürecini ‘daha temiz’ hale getirmeye odaklanan çeşitli yenilikler de bulunuyor.

‘Sıfır sıvı deşarjı’ [28] (ZLD Zero-Liquid Discharge) adı verilen sistemler, örneğin atık suyu geri dönüşüm yoluyla arıtarak ve ardından endüstriyel amaçlar için geri kazanarak ve yeniden kullanarak yüksek düzeyde tuzlu su oluşumunu azaltıyor.

Desalination typical zero liquid processZLD, halen yüksek maliyetli bir süreç olmasına rağmen deşarjdan, tuzları ve diğer potansiyel olarak faydalı mineralleri geri kazanarak ekonomik avantajlar sağlıyor.

Deniz, lityumun yanı sıra kalsiyum, sodyum, magnezyum ve potasyum gibi diğer değerli mineraller açısından dünyadaki en büyük rezervleri barındırıyor. Gelecekte, bu mineralleri izole edecek ve bir yan ürün olarak endüstriyel, yerel ve tarımsal kullanıma yönelik tuzdan arındırılmış su üretecek teknolojilerin mevcut olması ve kıtlık sorununun çözülmesine yardımcı olacağı ümit ediliyor.

BM Üniversitesi’nin yakın tarihli bir raporunda, çok sayıda sektör için hayati önem taşıyan bu maddeleri sudan ayırmanın maliyet açısından etkin yöntemlerini geliştirmek için daha fazla yatırım yapılması gerektiği belirtildi.[29]

Tuzdan arındırma teknolojisinin en büyük kullanıcılarından biri olan Suudi Arabistan’daki Saline Water Conversion Corporation’ın Tuzdan Arındırma Teknolojisi Araştırma Enstitüsü (SWCC), yakın zamanda deniz suyundan iki yüksek mineral içerikli akış üreten çift yüksek düzeyde tuzlu su konsantrasyon cihazının patentini aldı.[30] Tuzdan arındırılmış suyun son arıtımı için yüksek düzeyde tuzlu sudan gelen kalsiyum da kullanılabilir ve ticari olarak sağlanan bileşiklere bağımlılığı azaltabilir.[31]

Gelecek güneşli

Bu gelişmekte olan teknolojiler cesaret verici olsa da gelecek içilebilir suyun geleceği için şimdi harekete geçilmelidir.

Gerçekten sürdürülebilir ve maliyet açısından verimli olmak için, su teknolojisine yönelik verimlilik artırıcı en iyi uygulamalara ve daha da önemlisi sürdürülebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.

IDA logoInternational Desalination Association’ıns (IDA) Küresel Temiz Su Tuzdan Arındırma Birliği, 2020-2025 yılları arasında yeni tuzdan arındırma tesislerinin %20’sinin yenilenebilir enerjiyle çalışması için hedefini koymuştur.[32] Birlik, enerji ve tuzdan arındırma endüstrileri, su altyapıları, hükümetler, finansman kuruluşları, akademi ve Ar-Ge’den önemli paydaşları “mevcut su tuzdan arındırma tesislerinden CO2 emisyonlarını azaltma ve koordine eylemlerle temiz tuzdan arındırma teknolojilerinin kullanımını artırma”[33] hedefiyle bir araya getiriyor.

Geleceğe odaklanan hükümetler zaten seferber oluyor. Suudi Arabistan, 9,5 GW yenilenebilir enerji Vision 2030 hedefini, 2023 yılında gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Batı Avustralya’da tüm yeni tuzdan arındırma tesislerinin zaten yenilenebilir enerji kullanması gerekiyor. Avustralya’da, ülkede türünün ilk örneği olan Perth Deniz Suyu Tuzdan Arındırma Tesisi (SWRO), bir rüzgar enerjisi çiftliği tarafından üretilen elektrikle çalışıyor.

Enerji verimliliğine yönelik tasarım

Tesis verimliliğini artırmanın üç ana yolu vardır: ortak yerleşim, ortak üretim ve hibrit teknoloji.

Ortak yerleşimli tesisler, yakındaki bir elektrik santralinden gelen soğutma suyu suyunu besleme suyu olarak kullanır. Bu su zaten ısıtılmış olduğundan, işlemde daha az enerji kullanılır. Yan ürün su daha sonra elektrik santralinin soğutma suyu çıkışına eklenir ve böylece okyanusa dönmeden önce seyreltilmiş olur. Örneğin, Florida’daki Tampa Bay Deniz Suyu RO Tuzdan Arındırma Tesisinde, Tampa Electric’in (TECO) Big Bend Elektrik Santralindeki soğutma sisteminden gelen 444 milyon galona varan ılık deniz suyu kullanılıyor.[34]

Ortak üretim tesislerinde, fosil yakıt kullanımını azaltmak için bir enerji santralinden gelen atık buhar, ek bir enerji kaynağı olarak kullanılır.

Hibrit tesislerde, tesis performansını optimize etmek için farklı arıtma yöntemleri bir arada kullanılır. Buna örnek olarak, acı su için ters ozmos ve yüksek organik içerikli su için iyon değişimi[35] kullanan Kuzey Carolina’daki Cape Hatteras tuzdan arındırma tesis gösterilebilir.[36]

Verimli tasarım esas olmasına karşın gerçek fırsat fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasında yer alıyor. Hidro, jeotermal ve nükleer sistemler, tuzdan arındırmanın ihtiyaç duyduğu yüksek düzeyde tutarlı enerjiyi sağlayabilen oturmuş teknolojilerdir. Yakın zamana kadar, güneş ve rüzgar enerjisi, tuzdan arındırma tesislerine enerji sağlamak için uygun olmayacak kadar pahalı olarak görülüyordu. Ancak bu durum şimdi değişiyor, hem de hızlı bir şekilde.

En az su kullanan ülkelerin çoğunun en çok güneşe sahip olması nedeniyle güneş enerjisinin potansiyelini açığa çıkarmak özellikle önemlidir.

Neyse ki teknolojik gelişmeler güneş enerjisi potansiyelini gerçeğe dönüştürüyor.

J-WAFS araştırmacıları tarafından geliştirilen Çin’deki pasif bir güneş enerjili tuzdan arındırma sistemi, bir metrekarelik güneş paneli alanından saatte 5,5 litreden fazla taze içme suyu üretebiliyor. Yüksek verimli sistem, her aşamada serbest bırakılan ısıyı bir sonraki aşamaya güç vermek için kullanıyor. MIT’ye göre “Bu tür sistemler, verimli ve düşük maliyetli bir su kaynağı sağlamak için şebeke elektriğinden bağımsız olarak kurak kıyı bölgelerine hizmet verebilir.”[37]

Yenilenebilir enerjiyle çalışan sistemlerdeki birçok gelişme, parasını karşılayamayan topluluklara yardım eden kuruluşlar tarafından destekleniyor. Kâr amacı gütmeyen GivePower, dünya çapında yoksul topluluklara pille çalışan güneş enerjili tuzdan arındırma sistemleri tedarik ediyor.[38] Kenya’daki bu tür bir tuzdan arındırma tesisi, 25.000 kişi için yeterli olacak şekilde iki yıldır her gün yaklaşık 75.000 litreye kadar içme suyu sağlıyor.[39]

GreenPower Kenya
GivePower’ın Kenya’daki ilk güneş enerjili tuzdan arındırma tesisi. Fotoğrafı Veren: © GivePower

Yenilenebilir enerji, düşük ve orta gelirli ülkelere özel faydalar sağlıyor. Tuzdan arındırma işlemini güneş enerjisine geçirmek, karbon nötr enerji sağlarken aynı zamanda petrolün kullanımını azaltarak ihraç edilmesini sağlıyor ve böylece ekonomiyi güçlendiriyor. Bu aynı zamanda tuzdan arındırmanın elektrik santralleri yerine kasabalara ve şehirlere daha yakın olmasını sağlıyor ve bu da dağıtım maliyetini ve kayıp riskini azaltıyor.

Herkes için su

Suyu tuzdan arındırma şu anda hayati öneme sahip ve su kaynakları üzerindeki baskı artmaya devam ettikçe daha kritik hale gelecektir. Siyasi istikrar, ekonomik büyüme ve milyonlarca insanın sürekli hayatta kalması buna bağlıdır.

Su kıtlığı zorluğunun üstesinden gelmek, tüketimi azaltmak ve daha verimli atık su geri dönüşümünü geliştirmek için koordineli çabalar gerektirse de, suyu tuzdan arındırma, gezegenimizin geleceğini güvenceye almak için kullanabileceğimiz araçlarımızın önemli bir parçası olmaya devam edecektir.

Su krizi herkesin sorumluluğundadır ve bu zorluğun üstesinden birlikte gelebileceğimize inanmak için birçok nedenimiz var.

Politik ve kişisel sorumluluk gündemi yönlendirecektir. Yenilenebilir enerji alanında yatırım ve inovasyon, en çok ihtiyacı olanlara güvenilir tuzdan arındırma sağlarken, fosil yakıtlara bağımlılığımızı azaltacak ve iklim değişikliğinin etkisini hafifletecektir. Ve yeni çıkan teknolojiler, üretkenlik, verimlilik ve atık yönetiminde çığır açacak ve herkes için sürdürülebilir bir gelecek sağlamaya yardımcı olacaktır.

 

[1] http://www.fao.org/about/en/

[2] https://www.who.int/news-room/detail/18-06-2019-1-in-3-people-globally-do-not-have-access-to-safe-drinking-water-unicef-who

[3] https://www.wri.org/news/2019/07/release-updated-global-water-risk-atlas-reveals-top-water-stressed-countries-and-states

[4] https://www.wri.org/blog/2019/08/17-countries-home-one-quarter-world-population-face-extremely-high-water-stress

[5] https://www.weforum.org/agenda/2019/08/cape-town-was-90-days-away-from-running-out-of-water-heres-how-it-averted-the-crisis/

[6] http://www.imprex.eu/

[7] Su kaynakları açısından Avrupa ekonomisinin dünyanın diğer bölgelerine bağımlılıkları

[8] https://www.mckinsey.com/business-functions/sustainability/our-insights/water-a-human-and-business-priority

[9] https://www.mckinsey.com/business-functions/sustainability/our-insights/climate-risk-and-response-physical-hazards-and-socioeconomic-impacts

[10] https://www.worldbank.org/en/topic/water/publication/high-and-dry-climate-change-water-and-the-economy

[11]

[12] http://www.fao.org/zhc/detail-events/en/c/880881/

[13] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/04/World-Bank-Report-2019.pdf

[14] https://www.nationalgeographic.com/environment/2019/01/desalination-plants-produce-twice-as-much-waste-brine-as-thought/

[15] Enerji Verimli Tuzdan Arındırma, Uluslararası Su Zirvesi, 15-18 Ocak 2018

[16] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/04/World-Bank-Report-2019.pdf

[17] https://www.unenvironment.org/news-and-stories/story/towards-sustainable-desalination

[18] https://unu.edu/media-relations/releases/un-warns-of-rising-levels-of-toxic-brine.html

[19] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/10/EEC-White-Paper-10-13.pdf

[20] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/04/World-Bank-Report-2019.pdf

[21] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/04/World-Bank-Report-2019.pdf

[22] https://www.manchester.ac.uk/discover/news/graphene-sieve-turns-seawater-into-drinking-water/

[23] https://www.nature.com/articles/nmat5025

[24] https://www.theguardian.com/world/2019/apr/10/desalination-world-clean-water-crisis

[25] https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6161077/

[26] https://www.herox.com/blog/162-the-challenge-of-desalination

[27] Hareketli Bir Hedefi Ele Alma: Zararlı Alg Gelişimleri

[28] https://www.sciencedirect.com/topics/engineering/zero-liquid-discharge

[29] https://unu.edu/media-relations/releases/un-warns-of-rising-levels-of-toxic-brine.html

[30] https://saudigazette.com.sa/article/571985

[31] https://idadesal.org/wp-content/uploads/2019/10/EEC-White-Paper-10-13.pdf

[32] https://idadesal.org/

[33] http://climateinitiativesplatform.org/index.php/Global_Clean_Water_Desalination_Alliance_(GCWDA)

[34] https://www.waterworld.com/home/article/14071194/desalination-opportunities-and-challenges

[35] #:~:text=Ion%20exchange%20is%20the%20most,combined%20with%20selective%20ion%20exchange.

[36] https://www.waterworld.com/home/article/14071194/desalination-opportunities-and-challenges

[37] http://news.mit.edu/2020/passive-solar-powered-water-desalination-0207

[38] https://givepower.org/projects-2/

[39] https://bigthink.com/technology-innovation/solar-power-desalination