Önümüzdeki birkaç on yıl içinde birçok ülkede genç ve çalışma yaşındaki nüfusun hızla artması önemli bir ekonomik potansiyel sunacak olsa da bu potansiyelden tam anlamıyla faydalanabilmek için stratejik yatırımlara ihtiyaç duyulacaktır.

Dünya genelinde nüfus giderek yaşlanıyor. 2020 yılında 31 olan dünya nüfusunun ortalama yaşının 2050 yılına kadar 36 olması bekleniyor[1]. 2020’de 1 milyar olan 60 ve üzeri yaştaki insanların sayısı 2050 yılına kadar ikiye katlanarak 2,1 milyara çıkarken aynı dönemde 80 yaş ve üzeri insanların sayısının üç katına çıkması bekleniyor[2].

Yaşam beklentisinin uzaması ve doğum oranlarının düşmesi, bu trende katkıda bulunan başlıca iki faktördür. Ne var ki ülkelerdeki mevcut demografik özelliklere bağlı olarak, bu eğilimlerin etkileri çok farklı olacaktır. Özellikle de toplumdaki gençlerin sayısı.

Demografik geçiş

Gelir seviyesi yüksek birçok ülkede, yaşlı insanlara bakım sağlamanın sağlık hizmetleri sistemleri üzerindeki etkisi konusunda endişeler artıyor. Ancak diğer bölgelerde, genç ve çalışma yaşındaki insanların sayısında, onlara bağımlı olan insanların sayısına göre önemli bir büyüme kaydederek çok farklı zorluklara ve fırsatlara yol açacaktır.

Bu farklılıklar, bir ülkenin “demografik geçiş” olarak bilinen süreçte hangi aşamada olduğuna bakılarak açıklanabilir. Çoğu ülke geçmişte hem yüksek doğum oranları hem de yüksek ölüm oranları yaşamıştır. Ancak toplumların gelir seviyesi arttıkça, daha iyi beslenme olanaklarına sahip oldukça ve sağlık hizmetleri daha iyi hale geldikçe ölüm oranları düşme eğilimine girer. Doğum oranı yüksek kalırsa daha fazla insan doğmasına karşın daha az insan ölür ve nüfusta hızlı bir artış ortaya çıkar.

Toplumlar modernleştikçe ve zenginleştikçe zaman içinde insanlar daha az çocuğa sahip olma eğiliminde olurlar ve doğum oranları da azalır. Doğum oranı ölüm oranıyla paralel ilerlediğinde, bir ülkenin nüfusunun büyüme hızı yavaşlar hatta azalmaya başlayabilir.

Bu süreç Almanya, Şili, Mauritius ve Çin gibi ülkelerde çoktan gerçekleşmiştir[3]. Bu ülkelerden bazıları şu anda daha büyük oranda yaşlı nüfusa sahiptir ve azalan nüfusun getirdiği zorluklarla karşı karşıyadır. 2020 yılında yapılan bir araştırmada, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde 23 ülkenin bu yüzyılın sonuna kadar nüfuslarında büyük azalmalar yaşayacağı öngörülmüştür. 2017 yılında 128 milyondan fazla olan Japonya nüfusunun 2100 yılına kadar 53 milyonun altına düşeceği tahmin edilirken, aynı dönemde İtalya’daki nüfusun 61 milyondan 28 milyona düşeceği tahmin edilmektedir[4]. Bunun gibi ülkeler, çalışma yaşındaki popülasyonuna kıyasla sayıları gittikçe artan yaşlıları nasıl destekleyebileceklerine dair zorlukla karşılaşmaktadır.

Bağımlılık oranları

Demografik geçişlerinin daha erken bir aşamasında olan bu ülkeler ise genç ve çalışma yaşındaki nüfuslarının bakmakla yükümlü oldukları yaşlıların sayısıyla orantılı olarak büyüdüğü bu süreçte “demografik kazanım” avantajından yararlanma fırsatına sahiptir.

UNICEF’in 2019 yılında hazırladığı bir raporda, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) önümüzdeki on yıllar içinde “bu bölgedeki nüfusun eşi benzeri görülmemiş derecede büyük bir kısmının en üretken yıllarını yaşayacağı” öngörülmüştür[5]. En uygun zaman, bağımlılık oranının her 100 çalışma yaşındaki yetişkine (15 ile 64 yaş arasındakiler) karşılık yaklaşık 50 bağımlı (65 yaş ve üzeri kişiler ve 15 yaşından küçük çocuklar olarak tanımlanır) olacağı 2040 yılına kadar olan dönem olacaktır.

Günümüzden 2050 yılına kadar olan dönemde MENA bölgesinin büyük bir kısmında toplam çocuk ve genç insan sayısındaki büyük artışın neden olacağı demografik değişim, önemli ekonomik etkiler yaratacaktır. UNICEF, 2030 yılına kadar bölge nüfusuna 2,4 milyon genç (15-24 yaş arası) daha ekleneceğini ve beş MENA ülkesinin %40 veya daha fazla oranda nüfus artışı yaşayacağını söylüyor. Kuveyt ve Irak’ta, gençlerin sayısı bu süre içinde neredeyse iki katına çıkacak ve Kuveyt nüfusuna 200.000, Irak’a ise 3,2 milyondan fazla genç katılacak. Mısır’daki genç nüfusa 5,5 milyon daha eklenerek üçte bir (%33) oranında artacaktır. Her yıl 2,4 milyon genç insanın nüfusa katılacağı 2027 ve 2028 yıllarında, genel olarak bölge için en yüksek yıllık artış beklenmektedir.[6]

Fırsatlar ve riskler

Bu ülkeler ve benzer demografik eğilimlere sahip diğer ülkeler, ekonomik büyümeyi desteklemeye yardımcı olmak için bu “demografik kazanımdan” yararlanma fırsatına sahiptir. İş gücüne dahil olan büyük bir genç nüfus, ekonomiyi yeni enerji, yenilik ve yaratıcılıkla doldurma potansiyeline sahiptir. Örneğin, Afrika’da yeni kurulan şirketlerin çoğunun kurucusu 35 yaşın altındadır[7].

Bununla birlikte, UNICEF’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Geert Cappelaere, “demografik kazanımın otomatik olarak ortaya çıkmadığı, bunun geliştirilmesi gerektiği” konusunda uyarıda bulunmuştur. Barış ve istikrar ortamında kapsayıcı politikalarla desteklenen sağlıklı, iyi beslenmiş ve iyi eğitimli genç kadın ve erkeklerin bölgeye eşi benzeri görülmemiş düzeyde büyüme ve sosyal ilerleme getirebileceğini ifade etmiştir. “Ancak çocuklara ve gençlere yeterince yatırım yapmazsak, nüfusun büyük kısmı iş gücünün dışında kalmaya devam edecektir. Çatışma ve istikrarsızlık baskın olacak ve bölgedeki demografik değişiklikler bir fırsattan ziyade bir yük haline gelecektir.” ifadelerine de yer vermiştir.

Gençlere yatırım

Peki gelişmekte olan ülkeler, genç nüfuslarının bu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak için ne yapabilir? Bu soru özellikle 2035 yılına kadar insanların %70’inin 30 yaşın altında olması ve 400 milyondan fazla gencin çalışma yaşına girmesi beklenen Afrika’yı yakından ilgilendiriyor. BM tahminlerine göre 2050 yılına kadar dünyadaki gençlerin üçte birinden fazlası Afrika’da yaşıyor olacak[8].

Ancak kıtanın hızla artan genç nüfusu, iş bulmada ciddi zorluklarla karşı karşıya. Her ay bir milyon Afrikalı iş gücü pazarına girse de bu insanların dörtte birinden azı resmi bir işe giriyor[9]. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre Sahra Altı Afrika’daki gençlerin dörtte birinden fazlası ne çalışıyor ne de eğitim görüyor (NEET)[10]. Cities Alliance küresel ortaklığı, aynı bölgede toplam istihdam içinde kayıt dışı gayri istihdamın %89 olduğunu söylüyor; bu da “birçok gencin sosyal güvenlik veya herhangi bir işçi hakkına sahip olmadığı” anlamına geliyor.

2023 yılında Tanzanya’da 43 Afrika ülkesinden devlet başkanlarının, hükümet başkanlarının ve bakanların bir araya geldiği bir zirvede, Dünya Bankası’nın insani kalkınmadan sorumlu başkan yardımcısı Mamta Murthi bir röportajda, bu zorluğu aşmak için siyasi iradenin kaynaklardan daha önemli bir rolünün olduğunu söyledi. “Gençlere daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. İyi eğitilmeleri ve beceri sahibi bu gençlerin istihdam edilebilmesi için istihdam fırsatları yaratan yatırımların olması gerekiyor.” dedi.[11]

Zirvedeki temsilciler, Afrika’da insan sermayesi geliştirmenin koordineli planlama ve finansmanın yanı sıra insanlara yapılan yatırımların miktarını, verimliliğini ve etkisini güçlendirmek için kararlı bir çaba gerektirdiğini kabul etti. Beyanlarında, 2030 yılına kadar öğrenme yoksulluğunu en az dörtte bir oranında azaltmak ve 2030 yılına kadar okuryazarlık oranlarını %75’e ulaştırmak dahil olmak üzere çeşitli taahhütlerde bulundular. Sağlığı iyileştirmek için, 2030 yılına kadar aşırı zayıf, yeterli büyüyememiş ve yetersiz kilolu insanların oranını azaltmayı ve aşı kapsamını %90’a ulaştırmayı da taahhüt ettiler[12].

Zirvede ayrıca iş yaratmayı ve ekonomik fırsatları teşvik etmeyi amaçlayan birtakım önlemler üzerinde de anlaşmaya varıldı. Bu önlemler arasında yerli ve yabancı yatırımların çekilmesi, girişimciliğin teşvik edilmesi ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesine destek verilmesi yer alıyordu. Buna ek olarak ülkeler tarım, yenilenebilir enerji ve dijital teknolojiler gibi yüksek potansiyelli sektörlere öncelik vermeyi ve 2030 yılına kadar işlerde dijital beceriler kazandırmak için 19 milyon kişiye daha eğitim verilmesini taahhüt etti.

Gözler Hindistan’da

Hindistan’da genç insan sayısının artması, insan sermayesinden yararlanma ile ilgili zorlukları karmaşık bir hale getiriyor. Hindistan, geçtiğimiz yıl dünyanın en kalabalık ülkesi olarak Çin’i geçti[13]. Nüfusunun yaklaşık üçte ikisi 35 yaşın altında ve iş gücüne her yıl milyonlarca insan katılıyor[14]. Hindistan hızlı bir ekonomik genişleme yaşıyor. Yakın zamanda %8,4’lük büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomisi oldu[15]. Ancak bu olumlu tabloya rağmen işsizlik, özellikle gençler için ülkede bir sorun olmaya devam ediyor. Geçen yıl, Bangalore’daki Azim Premji Üniversitesi’nden gelen bir raporda, 25 yaşından küçük mezunlar için işsizlik oranının Haziran 2022’de %42’ye ulaştığı belirtilmiştir[16]. Raporun yazarları, uzun vadede GSYİH ve istihdam büyümesindeki büyümenin “ilişkili olmadığı” ve “GSYİH’nin hızlı büyümesine yönelik politikaların mutlaka iş yaratmayı hızlandırmayacağı” konusunda uyarılarda bulundu.

Gençlerin beceri eksikliği de önemli bir endişe kaynağı. Geçen yıl yapılan bir ankette otomotiv, mühendislik ve elektronik de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki Hintli üreticilerin dörtte üçünün karşı karşıya olduğu nitelikli iş gücü eksikliğinin kârlılıklarını engellediği tespit edilmiştir. Bunların üçte birinden fazlası (%35) etkinin ciddi olduğunu söyledi[17]. Bu bulgular bir S&P Global analiziyle de destekleniyor. Bu analizde, Hindistan’ın üretimde 2021 yılında her bir çalışanın ortalama 8.076 ABD doları katkıda bulunarak çalışan başına katkının 18.308 ABD doları olduğu Tayland ve 34.402 ABD doları olduğu Malezya gibi diğer ülkelerden çok daha geride kaldığı saptanmıştır[18]. Ekonominin diğer önemli alanlarında da yetişmiş iş gücü eksikliği yaşanıyor. Sektördeki bir kurumun belirttiği üzere ülkenin telekomünikasyon sektöründe 2023 yılında 2,41 milyon nitelikli çalışan eksikliği yaşanıyor. Bu rakamın 2030 yılına kadar neredeyse dört kat artması bekleniyor.[19] Ayrıca 2023 yılında, Hindistanlı büyük bir holding olan RPG Group başkanı sosyal medyada nitelikli iş gücü eksikliği hakkında şunları söyledi[20]: “İnşaat işçileri arıyoruz ancak yeteri kadar bulamıyoruz! Kamyon şoförleri arıyoruz, büyük bir açık var! Tarlada ekim yapacak işçiler istiyoruz ama piyasada çalışacak insan yok! Çözümü anlamak mümkün değil”.

Hindistan hükümeti, bu tür endişeleri gidermek için nüfusunun, özellikle de gençlerin becerilerini artırmayı amaçlayan çeşitli girişimler başlattı. Ülkenin 2020 yılında duyurulan Ulusal Eğitim Politikası[21], eğitim sistemini dönüştürmek için kapsamlı bir çerçeve ortaya koymaktadır. 2025 yılına kadar ilkokullarda temel sayısal becerilere ve okuryazarlığa odaklanarak 2035 yılına kadar genç ve yetişkin okuryazarlık oranını %100’e çıkarmayı hedefliyor. Bir diğer önemli hedef de yükseköğrenime katılımı artırmak ve üniversitelere kayıt oranını 2035 yılına kadar %50’ye çıkarmak (2018’deki seviyeyi neredeyse iki katına çıkarmak) ve Hint üniversitelerini küresel olarak ilk 100’e çıkarmaktır[22].

Buna ek olarak, 2014 yılında kurulan Hindistan Beceri Geliştirme ve Girişimcilik Bakanlığı hem işletmeler hem de bireyler için çeşitli finansman ve eğitim fırsatını takip etmekle sorumludur. Öncü plan olan Pradhan Mantri Kaushal Vikas Yojana (PMKVY), 2015 yılında ülke genelinde gençlerin iş bulmalarına yardımcı olmak için sektörle ilgili beceriler geliştirmek üzere kuruldu[23]. 2023 yılının sonuna kadar yaklaşık 14 milyon çalışan adayına eğitim veya oryantasyon sağlandı. Maalesef bunların birçoğu henüz iş bulamadı. Geçen yıl yapılan bir analizde, PMKVY programları kapsamında sertifika alan adayların dörtte birinden daha azının işe yerleştirildiği belirtildi[24].

Cinsiyet eşitsizliği

Bu istatistikler, demografik kazanımdan nasıl yararlanılacağının kolay bir yanıtı olmadığını ve başarının muhtemelen bağlantılı faktörler arasındaki karmaşık bir etkileşime bağlı olacağını vurguluyor.

Birçok ülkede ekonomistler cinsiyetin önemli bir faktör olduğuna inanıyor. Hindistan’da ve demografik kazanım potansiyeli olan diğer birçok ülkede, kadınların iş gücüne katılımı düşüktür. 2010 yılında %29 olan çalışma yaşındaki Hindistanlı kadınların istihdam oranı geçen yıl %24’e düştü. 25 yaşın altındaki kadınların istihdam oranı ise daha büyük bir düşüşle %20’den %12’ye indi.

Benzer şekilde, Afrika’da genç nüfusun dörtte birinden fazlası (72 milyon) NEET (Ne Eğitimde Ne İstihdamda) kategorisindedir ve bunların üçte ikisi kadındır[25]. 2022 yılında Sahra Altı Afrika’daki genç kadınlar arasındaki NEET oranı %33’tü. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), bu bölgede incelediği yedi ülkede, 15 ile 29 yaş arası kadınların genç erkeklere göre daha yüksek NEET oranlarına ve daha düşük istihdam oranlarına sahip olduğunu tespit etti.

Bu eğilimler toplumsal tutum ve uygulamaların etkisiyle ortaya çıkar. Sahra Altı Afrika’da, genç kadınlar genellikle yemek pişirme ve çocuk bakımı gibi daha fazla ev işi üstlenerek eğitim ve iş gücüne daha az katılım sağlar. Sosyal normların Hindistan’da da bir faktör olduğuna inanılmaktadır. Buna ek olarak, kadınların erişebileceği işler sınırlıdır ve şehirleşen nüfus nedeniyle güvenlik endişeleri bulunmaktadır[26]. Birçok uzman, bu tür sorunların üstesinden gelmenin ekonomik potansiyellerine ulaşan ülkeler için çok önemli olacağına inanmaktadır. Hindistan Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırma Konseyi düşünce kuruluşunda misafir profesör olan Radhicka Kapoor’un Financial Times’a verdiği demeçte belirttiği gibi, “nüfusunuzun yarısı iş gücüne bile katılmamışken demografik kazanımdan faydalanmanız mümkün değildir.”[27]

Suudi Arabistan’ın başarısı

Bu alanda kayda değer bir gelişme gösteren ülkelerden biri de Suudi Arabistan’dır. Ortalama yaşı 22 olan bu ülke önümüzdeki on yıllarda demografik kazanımın avantajından yararlanmak için iyi bir konuma sahiptir[28]. Geçen yıl S&P Global tarafından yapılan bir analizde, kadınların iş gücüne katılımının 2022 yılında %36’ya ulaştığı ve bu oranın 2016 yılındaki %19’luk seviyesinin neredeyse iki katına çıktığı tespit edilmiştir. Arab News’e göre, değişikliğin “eğitime daha iyi erişim, doğurganlık oranlarında azalma ve daha kapsayıcı bir kültürel ortam” dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olduğuna inanılmaktadır[29]. 2020 yılında, ülkedeki 25 yaş ve üzeri kadınların neredeyse üçte biri (%32) en az lisans derecesine sahipti. Bu oran yaklaşık dörtte bir (%26) olduğu 2017 yılına kıyasla ciddi bir artış gösterdi.

İş gücü katılımındaki büyümenin Suudi Arabistan ekonomisine 2032 yılına kadar 39 milyar ABD doları (%3,5) katkı sağlaması bekleniyor ve demografik kazanımdan yararlanmada hükümet eyleminin önemini vurguluyor. Bu değişim, diğer hedeflerin yanı sıra “kadınların güçlendirilmesini ve gençlerin katılımını” artırmayı amaçlayan hükümetin Vizyon 2030 programını takip ediyor[30]. Bu yıl Dünya Bankası’ndan[31] gelen bir raporda, Suudi Arabistan hükümetinin “kadınların güçlendirilmesi konusunda güçlü bir bağlılık ve güçlü iletişim sergilemesinin” katılımdaki artışı destekleyen önemli bir faktör olduğu belirtildi.

Ayrıca, yapısal ekonomik değişikliklerin ve COVID-19 pandemisinin etkisinin yanı sıra “kadın istihdamını teşvik etmek için önemli yasal reformların ve yeni programların” önemini de vurguladı.

Ortaklıklar oluşturmak

Devlet faaliyeti önemli olsa da, demografik kazanımdan yararlanmayı amaçlayan başarılı girişimler de özel yatırımın gücüne ihtiyaç duyacaktır. UNICEF’e göre, MENA ülkelerinde iş piyasasına yeni giren iş gücü arzını karşılamada geçmişte kamu sektörüne duyulan güveni azaltmak için gerekli iş yaratma rolünün “özel sektör odaklı”[32] olması gereklidir. UNICEF’in bölgeye ilişkin raporu, ülkelerin küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesini desteklemek için “eşit yasal koşulları sağlaması” ve dördüncü sanayi devrimini oluşturan teknolojideki hızlı değişimden faydalanmak için kendilerini konumlandırmasını gerektiriyor.

Hükümetler ve işletmeler arasında ortaklık potansiyelinin araştırıldığı önemli alanlardan biri de eğitimdir.

Bakanlık danışmanlarından biri, Suudi Arabistan’da hükümetin son zamanlarda eğitim sektörünü dönüştürme ve geliştirme konusunda teknoloji potansiyeline odaklandığını kaleme aldı[33]. Suudi hükümeti gerek dijitalleşme gerek eğitime öncelik vermesiyle birlikte ülkenin büyük genç nüfusunun sanal sınıflar, çevrimiçi öğrenme platformları ve eğitim içeriği geliştirme gibi alanlarda hem yerel hem de yabancı yatırımcılar için verimli bir zemin sunduğuna inanıyor. Düzenleyici reformların ve finansal teşviklerin katkısıyla okullar ve kolejler ile birlikte çalışarak eğitim teknolojisi sektörünün büyümesini destekliyor.

Fas’taki Mohammed VI Polytechnic Üniversitesi’nin başkanı Hicham El Habti, Afrika’nın yüksek eğitim sisteminde ihtiyaç duyulan dönüşüm sürecine özel sektörün de dahil olması gerektiğine inanıyor[34]. Eğitim programları “topluma fayda sağlayan girişimci ruhu beslemek için yeniden tasarlanmalıdır” diye savunuyor ve “Afrika’nın üniversiteleri, sanayisi ve işletmeleri arasındaki çok yönlü sinerjiden yararlanılması gerektiğini” ifade ediyor.

Kendi üniversitesi de on yıl önce, sanayi ortağı olan madencilik ve imalat şirketi OCP Group’un önceliklerine odaklanarak kuruldu. Günümüzdeyse bilim ve teknolojiden işletme ve yönetime hatta beşeri bilimlere kadar birçok alanda eğitim veriyor. Microsoft ve IBM gibi küresel firmaların gençler arasında yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda dijital beceriler geliştirmek için programları desteklediği Hindistan’da da teşvik edici iş birlikleri açıkça görülüyor.[35],[36]

Bu tür ortaklıklar, hükümetlerin ve işletmelerin genç nüfusun kapasitelerini ortaya çıkarmaya yardımcı olmak için birlikte nasıl çalışabileceklerine dair heyecan verici örnekler sunuyor. Bu, birçok ülkenin gelecekteki beklentileri için çok önemli bir görev. Genç Afrikalıları, kıtanın “açık ara en değerli varlığı” olarak tanımlayan El Habti, “Afrika’nın gerçek potansiyeline sadece gençleri motive ederek ulaşabileceğini” belirtiyor.

Jameel ailesi, MENA bölgesindeki ve başka yerlerdeki gençlerin potansiyellerine ulaşmalarını ve toplumlarının büyümesine anlamlı katkıda bulunmalarını sağlamak için üzerine düşeni yapmaya devam ediyor. Örneğin 1994 yılından bu yana, Community Jameel’in Jameel-Toyota burs programı aracılığıyla dünyanın dört bir yanından yaklaşık 200 gencin ABD’deki Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) eğitim görerek potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olduk. Bu programın birçok mezunu, sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkıda bulunabilecekleri iş dünyasında ve akademide başarılı kariyerlere devam etmektedir.

Ayrıca Abdul Latif Jameel Energy’nin bir parçası olan Fotowatio Renewable Ventures (FRV), İspanya Instituto de Empresa (IE) üniversitesinde “Yetenekli Genç Liderler” burs programını yürütmektedir. Bu girişim, FRV’nin sürdürülebilir gelişmelerine yakın bölgelerden gelen öğrencilerin IE’de eğitim almalarını destekleyerek dört yıllık eğitim boyunca tüm eğitim ve öğretim masraflarını karşılıyor.

Resim (Soldan sağa): José Tomás Burguillos; Daniel Sagi Vela, İcra Kurulu Başkanı, FRV; Mara Sánchez; Gonzalo Garland, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, IE Vakfı; Javier Huergo, Yatırım İcra Yetkilisi ve Mali İşler Müdürü, FRV; Diego Hernández ve Milena Avagyan, Nisan 2024’te IE Üniversitesi’nde 11. FRV Yetenekli Genç Liderler Bursu etkinliğinde. Fotoğraf Sahibi © FRV.

Community Jameel Saudi, Jameel ailesinin küresel hayırseverlik faaliyetlerinden biridir ve Suudi Arabistan’daki genç insanlara yönelik çeşitli programlara liderlik etmektedir. Arapça’da “güzel varlık yolu” anlamına gelen Bab Rizq Jameel (BRJ) Suudi Arabistan’daki genç erkek ve kadınların iş bulmalarına yardımcı olur. İnsanları iş fırsatlarıyla buluşturmakta ve ekonomik bağımsızlığa doğru bir adım olarak istihdam fırsatları yaratmaya yardımcı olmaktadır. Günümüzde BRJ; kadınlara, erkeklere ve genç girişimcilere/küçük işletmelere yönelik mesleki eğitim programları ve gençlere yönelik istihdam eğitim programları sunmaktadır.

Suudi Arabistan’daki MIT Kurumsal Forumu (MITEF), dünya çapında girişimciliğin ve yeniliğin teşvik edilmesine adanmış küresel bir ağın bir parçasıdır. Community Jameel Saudi, önemli bir ortak olarak Suudi girişimcileri bilgilendirmeye, bağlantı kurmaya ve eğitmeye çalışarak fikirlerini dünyayı yeniden şekillendirebilecek şirketlere hızla dönüştürmelerini sağlamaya çalışmaktadır.

Girişimcilik ekosistemini teşvik etmek ve zenginleştirmek amacıyla 2015 yılında kurulan forum, bugün tüm alanlarda ve sektörlerde SmartStart Saudi olarak bilinen başlangıç şirketi yarışması yoluyla Suudi Arabistan’daki tüm potansiyel yeni girişimleri, girişimcileri ve sosyal girişimleri kutlamayı ve desteklemeyi amaçlamaktadır. Yarışma, 9.500’den fazla kişinin başvurmasıyla büyük başarı kazanmış ve projenin ilerlemesi için 1,91 milyon SAR tutarında öz kaynaksız yatırım yapılmıştır. 200’den fazla iş yaratan yaklaşık 120 yeni şirket doğmuş ve genel olarak yaklaşık 8.000 genç girişimci bu programdan faydalanmıştır.

MITEF Pan Arab’ın bölgesel düzeyde ana hedefi, Arap Dünyası’ndaki girişimcilik ekosistemini teşvik etmek ve zenginleştirmek; aynı zamanda farklı program ve girişimler portföyü aracılığıyla bölgedeki yeni girişimleri ve girişimcileri desteklemektir.

Abdul Latif Jameel bünyesinde, yeni nesil küresel liderler yetiştirmek için kısa süre önce iki yıllık Jameel Yönetici Adayı Programımızı yeniden başlattık. Bu girişim, dünyanın dört bir yanında bulunan Abdul Latif Jameel merkezlerindeki gelecek vadeden gençlerin potansiyellerini gerçekleştirmelerine destek olmak için mentorluk, grup koçluğu ve bireysel çalışmalar gibi unsurları bir araya getiriyor. Bu yatırım aynı zamanda hem uyum sağlayabilen hem de teknoloji meraklısı adaylardan oluşan daha geniş bir yetenek havuzuna erişmemizi sağlıyor. Bu nitelikler hem kendi işimiz hem de küresel ekonomi için giderek daha önemli hale geliyor. Abdul Latif Jameel’in kurumsal İK ve Kaizen departmanında uzmanlık merkezini yöneten Mariana Merino’nun da belirttiği gibi, bu program “çeşitli rollere ve zorluklara uyum sağlayabilen çok yönlü çalışanlar” oluşturmaya olanak sağlıyor.

Yönetici adayı programı aynı zamanda işletme genelinde tutarlı ve pozitif bir kültür aşılamak için daha geniş çabalarımıza katkıda bulunuyor. Saygı, Gelişim, Öncülük ve Yetki Delegasyonu olmak üzere dört temel değerimize dayanan Jameel İlkeleri, eylemlere ve kararlara rehberlik etmek için net bir çerçeve sağlar. Başarının sadece doğru becerilere sahip insanları değil, aynı zamanda bunları etkili ve sorumlu bir şekilde kullanmayı sağlayacak bir zihniyeti de gerektirdiğini bilirler.

Hassan Jameel
Abdul Latif Jameel
Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Hassan Jameel

Hassan Jameel, Abdul Latif Jameel Suudi Arabistan, Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı:

“Dünyanın birçok yerinde gençleri gelişim ve yaratıcılığın ya da yokluk ve hoşnutsuzluğun hüküm sürdüğü bir gelecek bekliyor.

Gelecek yıllarda küresel paydaşların aldığı kararlar, geleceklerinin hangi yönde ilerleyeceğini ve genç bir nüfusun potansiyel fırsatları sayesinde yaşadıkları ve çalıştıkları toplumlar için somut faydalar sağlayıp sağlamadığını beli

rlemede çok etkili olacak.”

 

[1] https://www.imf.org/en/Publications/fandd/issues/2020/03/infographic-global-population-trends-picture

[2] https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/ageing-and-health

[3] https://ourworldindata.org/demographic-transition

[4] https://www.bbc.co.uk/news/health-53409521

[5] https://www.unicef.org/mena/media/4141/file

[6] https://www.unicef.org/mena/media/4141/file

[7] https://www.antler.co/blog/how-to-build-a-unicorn-in-africa

[8] https://www.nytimes.com/interactive/2023/10/28/world/africa/africa-youth-population.html

[9] https://www.nytimes.com/interactive/2023/10/28/world/africa/africa-youth-population.html

[10] https://ilostat.ilo.org/african-youth-face-pressing-challenges-in-the-transition-from-school-to-work/

[11] https://www.worldbank.org/en/news/feature/2023/08/14/realizing-a-brighter-future-for-a-young-energized-and-connected-africa

[12] https://documents1.worldbank.org/curated/en/099437408012323869/pdf/IDU00fcd4a900d09e0425a0af8c02a2df6c51237.pdf

[13] https://www.bbc.co.uk/news/world-asia-india-65322706

[14] https://www.ilo.org/newdelhi/info/WCMS_175936/lang–en/index.htm

[15] https://www.bbc.co.uk/news/business-68443347

[16] https://www.reuters.com/world/india/rising-womens-participation-indian-workforce-likely-led-by-distress-study-2023-09-20/

[17] https://economictimes.indiatimes.com/jobs/hr-policies-trends/skilled-labour-shortage-posing-challenges-for-manufacturers-survey/articleshow/105721247.cms?from=mdr

[18] https://www.spglobal.com/en/research-insights/featured/special-editorial/look-forward/india-s-demographic-dividend-the-key-to-unlocking-its-global-ambitions

[19] https://telecom.economictimes.indiatimes.com/news/industry/shortage-of-2-41-mn-skilled-workers-in-indian-telecom-sector-gap-to-grow-3-8x-by-2030/104758307

[20] https://www.livemint.com/news/india/indias-unemployment-crisis-harsh-goenka-highlights-shortage-of-skilled-workers-11692763064046.html

[21] https://www.uil.unesco.org/en/articles/india-national-education-policy

[22] https://www.ey.com/en_in/education/how-can-indian-higher-education-prepare-to-leapfrog-in-the-next-two-years

[23] https://www.pmkvyofficial.org

[24] https://www.business-standard.com/article/current-affairs/placement-rate-of-22-for-those-trained-under-pmkvy-shows-data-123031401234_1.html

[25] https://ilostat.ilo.org/african-youth-face-pressing-challenges-in-the-transition-from-school-to-work/

[26] https://www.npr.org/sections/goatsandsoda/2023/01/04/1146953384/why-women-in-india-are-dropping-out-the-workforce-even-as-the-economy-grows

[27] https://ig.ft.com/india-population/

[28] https://www.ftidelta.com/insights/perspectives/a-kingdom-in-transition-demographic-shifts-in-saudi-arabia

[29] https://www.arabnews.com/node/2377971/business-economy

[30] https://www.vision2030.gov.sa/en/progress/dynamic-society

[31] https://openknowledge.worldbank.org/entities/publication/2c0e4380-b9c4-427e-ba67-5a234ea377e3

[32] https://www.unicef.org/mena/media/4141/file

[33] https://www.arabnews.com/node/2436856

[34] https://www.weforum.org/agenda/2022/09/why-africa-youth-key-development-potential/

[35] https://news.microsoft.com/en-in/microsoft-joins-forces-with-ministry-of-skill-development-and-entrepreneurship-to-train-youth-in-digital-and-cybersecurity-skills/

[36] https://in.newsroom.ibm.com/2023-09-27-IBM-partners-with-Govt-to-scale-digital-skills-training-in-india