Gelişmiş ekonomilerdeki birçok insan için, evsel geri dönüşüm atıklarını diğer çöplerden ayırırken, alışveriş torbalarımızı yeniden kullanırken ve süpermarkette “daha yeşil” tüketici ürünlerini tercih ederken, gezegenimizin sürdürülebilir bir geleceğe doğru yolculuğunda toplum olarak önemli bir fark yarattığımıza kendimizi ikna etmek kolaydır.

Ancak gerçeğin bu tür illüzyonları hızla yok etmek gibi kusursuz bir yeteneği var. Küresel ısınmaya dair kamu farkındalığının oluştuğu ve “azaltma, yeniden kullanma, geri dönüştürme” gibi kelimelerin çok sayıda insanın diline dolandığı günümüzde bile hızlı tüketim ürünlerindeki içeriğin %80’ini toplu olarak atmayı başardığımız ortaya çıkıyor.[1] Bu, değerli kaynakların büyük bir kısmının pervasızca israf edilmesi anlamına geliyor: Yakılarak atmosfere salınır; çöp tepelerinde çürümeye bırakılır veya gelecek nesillere zehirli bir miras bırakmak için gömülür.

Söz konusu materyalin değeri yoktur. İhtiyatlı bir tahminle, her yıl yaklaşık 2,6 trilyon ABD doları tutarında mal atılıyor ve asla geri kazanılmıyor. Yeşil gündemi desteklemeyenler için bile bu 2,6 trilyonluk maliyet bu israfa dur demek için yeterli bir nedendir.

Elbette ekonomimizi yönetmenin çok daha sürdürülebilir bir yolu var. Bu, üretilen her ürünün çevresel değerini mümkün olduğunca maksimum düzeyde tutmak için malzemelerin paylaşılmasını, onarılmasını, yenilenmesini ve geri dönüştürülmesini ve ürünlerin yeniden değerlendirilmesini içeren bir üretim ve tüketim kavramı olan “döngüsellik” ilkesidir.

Neyi ve ne kadarını israf ediyoruz?

Döngüsel ekonomide, ürünler sadece kullanılıp sonrasında işe yaramaz bir şey olarak görülmez. Bunun yerine tekrar, hatta bazıları defalarca kullanılırlar ya da toplum için aynı derecede değerli bir şeye dönüştürülürler. Başka bir deyişle, ürünün malzemesi teknik olarak el verdiği sürece kullanım ömrü devam eder.

Bu strateji yalnızca toprak, hava ve su kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olmasıyla toplu tüketimden ayrılmaz, aynı zamanda Dünya’daki sistemlerde, vaktinden önce atılan kaynakların yerine kullanılacak daha taze kaynaklara olan talebi de azaltır.

Burada söz konusu miktarlar gerçekten rahatsız edici. Elektronik atık (TV, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon ve beyaz eşya gibi elektronik), dünyanın en hızlı büyüyen atık kategorisidir. Elektronik atıklar 2022 yılında 62 milyar kilograma ulaşarak yaklaşık 1,55 milyon çöp kamyonu dolusu atık oluşturdu. Tüketici elektroniğine olan talebin her geçen yıl artmasıyla, elektronik atık miktarının 2030 yılına kadar yılda 82 milyar kilograma ulaşması bekleniyor.[2] Arsenik, kurşun, kadmiyum, vinil klorür ve alev geciktiriciler dahil olmak üzere çeşitli ağır metaller ve bileşikler içeren elektronik atıklar aynı zamanda toksiktir ve bunların hepsinin insan solunum, üreme ve bağışıklık sistemleri üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir.

Sorunlarımız e-atık ile bitmiyor. Ayrıca endüstriyel kimyasal atıkları da saymalıyız. Toplum olarak her yıl yakıtlar, geleneksel piller, tıbbi atıklar, solventler, boyalar, temizlik ürünleri, mürekkepler ve pestisitleri içeren yaklaşık 400 milyon ton tehlikeli kimyasal atık üretiyoruz.[3] Sadece bir insan neslinin yaşadığı içinde bulunduğumuz dönemde oluşturduğumuz kimyasal miktarı %40.000 arttı. Ortalama bir insanın vücudunda artık 700’den fazla insan yapımı kimyasal bulunmaktadır ve bunların fizyolojik etkilerinin çoğu bilinmemektedir.

Zehirli ve işlenmesi pahalı olan kimyasal atıklar, genellikle su tabakalarına sızabileceği veya değerli tarım arazisini kirletebileceği için imha edilmek üzere daha az çevresel koruma önlemlerine sahip gelişmekte olan ülkelere ihraç ediliyor.

İnşaat sektörü, bir diğer can sıkıcı ağır atık üreticisidir. Bina, yenileme veya yıkım çalışmalarında bir yılda ürettiğimiz milyarlarca ton atık, tüm katı atık sahalarının yaklaşık %40’ına tekabül etmektedir.[4] İnsanların inşa ettiği bu ortamı genişletmek için bu atığı geri kazanmak yerine, her yıl Dünya yüzeyinden yaklaşık 100 milyar ton taze ham madde çıkarmayı tercih ediyoruz. Bunun sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığı açıkça görülebilir. [5]

Evlerimizden, ofislerimizden, mağazalarımızdan ve fabrikalarımızdan yayılan ticari atık yığını da utanç verici bir şekilde büyümeye devam ediyor. Fazla ambalaj, gıda, karton, kağıt ve tekstil ürünleri yılda 2 milyar tondan fazla ticari atık oluşması anlamına gelir.[6] Ayrıca, yaklaşık %70’i kullanım ömürlerinin sonunda parçalanmak üzere karaya çıkarılan gemilerin kaderini düşününce irkilebiliriz. Terk edilmiş gemiler, paslanan gövdelerinden sıklıkla çinko ve cıva gibi zarar verici elementler sızdırır. Günümüzde Bangladeş plajlarının bazıları, tahmini olarak 79.000 ton asbest, 240.000 ton PCB (poliklorlu bifeniller olarak bilinen tehlikeli organik kimyasallar) ve 210.000 ton ozon tabakasını incelten diğer maddelere ev sahipliği yapan birer gemi mezarlığı olmuştur ve bu konuda kalıcı bir çözüm bulma umudu pek kalmamıştır.

Daha da kötüsü, artan sanayileşme ve tüketimin hızlanması nedeniyle, gezegenin atık üretiminin yüzyılın ortalarına kadar %70 oranında artması ve öngörülen gelecekte de durmaması bekleniyor.[7]

Peki, bu muazzam zorlukla başa çıkmak için ne yapabiliriz?

Döngüsel mantık: Finansal ve çevresel zorunluluklar

Giderek daha fazla çöp atılan dünyamız için bir umut parıltısı var ki o da finansal teşvikin cazibesi. Ticari önlemler, gelecek döngüsel ekonominin motoru olarak ortaya çıkabilir.

Her yıl çöpe attığımız 2,6 trilyon ABD doları değerindeki atıklar %80 oranında değerini koruyan orijinal malzemeler içeriyor.[8] Peki bu “atık” kullanım ömrü sona erecek şekilde değil de yalnızca bir geçiş ürünü gibi tasarlansaydı?

2020 gibi yakın bir tarihte yaklaşık 150 milyar ABD doları olan küresel döngüsel ekonomi[9] 2022 yılında yaklaşık 339 milyar ABD dolarına ulaşarak iki katına çıktı.[10] Bu segmente ilginin artmasıyla birlikte, 2026 yılına kadar tutarın tekrar iki katına çıkması bekleniyor.[11] İleriye baktığımızda, döngüsel ekonomi on yılın sonuna kadar ekstra 4,5 trilyon ABD doları küresel ekonomik faaliyet sağlayabilirken, 2050 yılına kadar 25 trilyon ABD dolarına ulaşması gayet olası bir dönüm noktasıdır.

McKinsey’deki uzmanlara göre, sadece Avrupa’da portföylerini döngüsel ekonomi prensiplerine göre yönlendiren tüketim malları şirketleri, 2030 yılına kadar 500 milyar ABD doları üzerinde bir değer zincirinin ve yüzyıl ortası itibarıyla 1 trilyon ABD doları değerinde bir genel gelir fırsatının önünü açabilir.[12]

Bu olağanüstü tahminleri yönlendiren nedir? Mevcut ürünlerden geri kazanılan malzemelerin değeri sadece nakit değerinden daha fazla olmalıdır. Aslında, döngüsel bir zihniyeti benimseyen işletmeler, enerji tüketimlerini azaltarak, rakiplerine karşı rekabet avantajı elde ederek ve ÇSG (çevre, sosyal ve yönetişim) kredibilitesi kazanarak ve kâr hanelerini desteklemek için ilerici hükümetlerden vergi indirimleri alarak finansal kazanç sağlar.

Finansal kaygılar bir yana, döngüsel bir ekonominin ardındaki ivmenin bizi heyecanlandırması için başka bir mantıklı neden daha var. İklim değişikliğine karşı devam eden, varoluşsal savaşımız…

Rakamlar, her ortalama 11,2 milyar ton yeni atık oluşturduğumuzu ve bu atıkların yavaş çürüyerek her yıl küresel sera gazı emisyonlarına tam olarak %5 oranında katkıda bulunduğunu gösteriyor.[13] Bu atıklar ayrıca karbondioksitten 80 kat daha güçlü bir sera gazı olan metan emisyonlarının beşte birinden de sorumludur.[14]

Dünya çapında döngüsel bir ekonomiye geçiş, 2016’nın Paris Anlaşması’nın sanayileşme sonrası sıcaklık artışını 1,5 oC ile sınırlama hedefini sürdürmek için yüzyılın ortalarında ihtiyaç duyulan sera gazı azaltımlarının yaklaşık %45’ini (yılda yaklaşık 22,1 milyar ton CO2) sağlayabilir.[15] Başka bir deyişle, tasarım ve üretim aşamasında harici malzemeleri aşamalı olarak ortadan kaldırmak, ürünleri daha uzun süre kullanımda tutmak ve ortak fayda için araziyi yenilemek, aşırı ısınmış bir gezegeni en kötü tahribatlardan korumamıza yardımcı olabilir.

Sera gazı emisyonları üzerindeki ölçülebilir etkisinin yanı sıra döngüsel ekonominin diğer çevresel motivasyonları da aynı derecede umut vadediyor. Atıkların potansiyel olarak değerli bir mal olarak yeniden kullanılması sayesinde değerli doğal kaynakların tüketimini azaltacaktır. Doğal ortam ve yaşam alanı bozulmalarını en aza indirecek ve biyoçeşitlilik kaybına karşı frenleri devreye sokmaya yardımcı olacaktır.

Tüm bu faydaları orada öylece beklerken, döngüsel ekonominin endüstrilerimizde ve finansal sistemlerimizde nasıl yer edineceğini düşünme zamanı geldi.

Döngüsel ekonominin temel uygulamaları

Sahip olmak istediğimiz, edindiğimiz ve ne yazık ki çoğu zaman çöpe attığımız tüketim malları, bu şeylerin kullanım ömürlerini uzatarak ve geri dönüştürülebilmelerini sağlayarak döngüselliğe doğru dev adımlar atabiliriz.

Moda sektörü şu anda her yıl yaklaşık 92 milyon ton tekstil atığı üreten bir çevre canavarıdır.[16] Ancak 2030 yılına kadar geri dönüştürülen giysi miktarının on kat artmasını bekleyebiliriz ve “ikinci el giysi” pazarı muhtemelen o tarihe kadar “yeni” satış rakamlarına ulaşacaktır.[17] Daha az yeni giysi aynı zamanda üretim için daha az su ve nehirlerimizde ve akarsularımızda daha az boya kirliliği anlamına gelir.

Elektronik sektörü de gecikmiş bir dönüşüm için hazırlanıyor. 2030 yılına kadar, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon gibi küçük elektroniklerde yenilenmiş ürün pazarı milyarlarca dolarlık bir hacme ulaşacak ve büyük beyaz ev eşyalarının onarımlarına daha fazla önem verilecek.[18] AB, Haziran 2024’te üreticilerin hızlı ve ekonomik onarım yapmalarını zorunlu kılan yeni bir Ürünlerin Onarılması Yönetmeliği’ni kabul etti. Haberlere göre bu kuralların amacı, “planlı eskitme” yaklaşımını ortadan kaldırmak ve tüketicilerin arızalı cihazlarını imha etmek yerine onarmayı seçebilmeleri için düzenli bir yedek parça tedarik hattı sağlamaktır.

Gıda dışı diğer ürünlerin üreticileri de aynı tarihten itibaren, ürünlerini çoğunlukla geri dönüştürülmüş veya biyolojik olarak çözünebilen malzemelerle paketlemekle yükümlü olacaklar. Ancak, endüstrilerin bu katı gereklilikleri karşılamasına yardımcı olmak için bazı tahminlere göre neredeyse 100 milyon ABD doları tutarında yatırıma ihtiyaç duyulacaktır.[19]

Plastik sektörünün etkilerini, her gün sahilde yürürken görebiliyorsunuz ve gelgitlerle her gün kıyıya vuran çöpleri görünce sinirleniyorsunuz. 240’tan fazla hükümet ve işletme, atık yönetimini kolaylaştırmaya ve çevredeki fazla plastikleri azaltmaya yardımcı olmak için 2022 yılında Küresel Plastik Anlaşması için İş Koalisyonu’nu imzaladı. Anlaşma üç yönlü bir stratejiden oluşmaktadır: Gereksiz tüm plastiğin ürünlerden çıkarılması; oluşturulan tüm plastiğin yeniden kullanılabilir veya kompostlaştırılabilir olmasının taahhüt edilmesi ve plastik malzemelerin çöp sahasına gitmek yerine dolaşımda kalmasının sağlaması. İleriye baktığımızda, sektör 2040 yılına kadar okyanuslarımıza giren plastik hacmini %80 azaltarak, sera gazı emisyonlarını %25 oranında düşürerek ve 700.000 yeni iş yaratarak bazı hızlı kazanımlar elde etmeyi umuyor.[20]

Döngüsel ekonominin mali faydaları apaçık ortada olduğu için tarım sektörü, buna en hızlı yanıt veren sektörlerden biri olabilir. Yapılan bir araştırmada, “rejenerasyon” (ürün rotasyonu, doğal tozlayıcılar ve hayvan gübresi ve saman gibi geri dönüştürülebilir ürünler kullanılması) yöntemleri ile yönetilen tarlaların, geleneksel yöntemlerle yönetilen tarlalara göre %78 daha fazla kazanç sağladığı tespit edildi.[21] Pahalı toprak işleme, gübre ve pestisitlere ihtiyaç duyan ve büyük bir alanda tek ürünün yetiştirildiği araziler, toprak sağlığı ve biyoçeşitlilik dikkate alınarak tasarlanan arazilere kıyasla daha fazla müdahale gerektirir ve bu da insan gücü, makine veya kimyasallar açısından her zaman daha fazla maliyet demektir.

Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen değişken enerji kaynaklarının nasıl depolanacağına çözüm aranan bir dünyada, pil üreticileri fosil yakıtlardan uzaklaşmakta çok etkilidir. Sadece Amerika’da yılda 180.000 ton tehlikeli atıktan sorumlu olan pil endüstrisi,[22] döngüselliğe iki açıdan yaklaşabilir. İlk olarak, kullanılmayan piller tüketicilerden toplanabilir ve lityum gibi nadir toprak elementleri dahil olmak üzere içlerindeki bileşenler diğer pillerde yeniden kullanılmak üzere çıkarılabilir. İkincisi, hizmet olarak pil (müşteriler elektrikli araç satın aldığında pilini kiralar) veya hizmet olarak ulaşım (toplu taşıma, araç paylaşımı ve araç çağırma) gibi döngüsel iş modelleriyle temel “sahiplik” kavramı yeniden yorumlanabilir.

İnşaat sektörü de çevre karnesini gözden geçirmelidir. Bununla birlikte, 2050 yılına kadar inşaat süreçlerinin %80’ine kadarının üç döngüsel strateji benimsenerek karbondan arındırılması umulmaktadır:

  • Alternatif yakıtlar: Fosil bazlı yakıtların yerine biyogaz, biyokütle, sıvılaştırılmış doğal gaz, hidrojen veya amonyak kombinasyonu kullanmak
  • Karbon ile kürleme: Betonu güçlendirmek için karbondioksit kullanmak, emisyonları azaltırken malzemeyi daha dayanıklı hale getirir
  • Rekarbonasyon / karbon yakalama ve depolama: Sulanmış betonun, kendi üretimi sırasında oluşan karbonu yeniden emmesine izin verilerek kirletici maddeler kalıcı olarak hapsedilir.

Döngüselliği tam olarak savunmak için, toplum olarak bağımlı hale geldiğimiz çeşitli ürünlerin yaşam döngülerini uzatmaya da odaklanmalıyız.

Üreticiler, ortalama bir tüketicinin tüm ürünü çöpe atmasına gerek kalmadan ürünü kolayca parçalarına ayırmasını veya kısmen değiştirmesi sağlayan modüler ürünler tasarlayabilir. Malzemelerin fabrikalara iadesini teşvik etmek için ürünler ideal olarak depozitolu etiketler içeren ambalajlarla tedarik edilmelidir. Üretici kusurlu veya güncelliğini yitirmiş ürünü aldıktan sonra onarım, yenileme veya yeniden üretim (tümü yeniden satışa yol açar) veya kullanım ömrü sonu geri dönüşümü arasında seçim yapabilir. Bu değer zincirinin yakın gelecekte gelişmesi ve yalnızca elektronik yenilemelerde %15 ortalama yıllık büyüme sergilemesi beklenmektedir.[23]

Döngüsel ekonominin faydaları değerlendirilmeyi bekliyor ve potansiyel olarak devasa bir boyutta. Örneğin, Avrupa genelinde döngüsel ekonominin sunduğu fırsatlar değerlendirilerek 2050 yılına kadar çelik, plastik, alüminyum ve çimento sektörlerinden kaynaklanan emisyonların %56’sı azaltılabilir.[24]

Ancak bu düşler ülkesine yelken açtığımızda bizi sorunsuz bir yolculuk mu bekliyor? Döngüsel ekonomiye hazırlanmak için hangi adımları atmaya başlamalıyız?

Döngüsel bir geleceğe giden yolda zorluklar sizi bekliyor

Döngüsel ekonominin bilgeliğine ve potansiyel faydalarına dair pek şüphe yok. Ancak bu, sürekli gelişeceğinin garanti edildiği anlamına gelmez.

İçten yanmalı motorlu (ICE) arabalardan elektrikli araçlara (EV) geçişin aksine döngüsel ekonomi kavramı birden fazla sektörü kapsıyor. Etkileri ve baskıları her durumda farklı olacak ve bu da yaygın olarak benimsenmesi için planlama yapmayı, yani değer zincirini sayısal olarak analiz etmeyi ve stratejileri koordine etmeyi özellikle zor hale getirecektir.

Belki de sektörel öncülerin ortaya çıkmamasının ve ulusal iklim politikası planlarında marjinalleşme risklerinin nedeni döngüsel ekonominin dağınık yapısıdır. Aynı zamanda, ürünlerin geri çağrılması, yenilenmesi ve yeniden dağıtımıyla ilgili masrafları müşterinin mi yoksa üreticinin mi ödeyeceği sorusuna henüz net bir yanıt bulunamamıştır. Bu bedeli üretici ödeyecekse bu yöndeki harcamaların fiyat etiketlerine yansıması muhtemeldir.

İyi niyet önemli olsa da hazır altyapı eksikliğinden dolayı çabalar boşa gidebilir. Plastiklerin zararları konusundaki tüm uyarılara rağmen bunların yaklaşık üçte biri hala çöp sahalarına gidiyor. Diğer öncelikleri için de sınırlı bütçelerinden para ayırmak zorunda olan gelişmekte olan ülkeler, atık yönetim sistemlerini hızla iyileştirmelidir. Washington Post tarafından vurgulanan bir endişe verici rapor, 2050 yılına kadar denizlerimizde ve okyanuslarımızda (kütlesel olarak) balıktan daha fazla plastik olacağını öngörüyor.[25]

Malzemeleri daha uzun süre dolaşımda tutmak istiyorsak geri dönüşüm teknolojimizi daha da geliştirmemiz gerekir. Şu anda, kullanılmış plastiklerin sterilize edilme ve kategorize edilme şeklindeki karmaşık süreçler nedeniyle, her bir yeniden işleme adımında saflıktan ödün verilmektedir. Bu nedenle, kullanılmış plastiklerin yalnızca %2’si benzer kalitede ürünlere dönüştürülebilir[26]; geri kalanların çoğu halı lifleri gibi daha düşük dereceli ürünler haline gelir. Daha iyi geri dönüşüm teknolojisi, saflığın korunmasına yardımcı olur, ancak daha yüksek bir maliyetle bunu sağlar.

Tüketicilerin daha fazla ödeme yapmasını bekliyorsak onlara döngüsel ekonominin faydalarını anlatmamız gerekiyor. Bazen, uyumsuzluk için cezalar gerekli olabilir. Birleşik Krallık’ta, mağazalar 2014’ten itibaren yeni alışveriş poşetleri için ücret almak zorunda kaldı ve bu sayede sonraki yıllarda talep %98 oranında azaldı.[27]

Bazı sektörlerde döngüsellik doğal bir ilerleme olarak ortaya çıkacaktır; diğerleri için ise daha temel alanlarda revizyonlar gerekecektir. Örneğin moda sektörü, kuruluşundan bu yana hızlı geri dönüş modeli etrafında şekillendirilmiştir. Kıyafetler kırılgan, kişisel ve genellikle düşük fiyatlı olduğundan, örneğin kiralama veya yeniden satma gibi ekonomik olarak uygulanabilir rakip iş modellerini için bazı cesur yeniliklere ihtiyaç duyulacaktır. Şu anda yılda toplam 80 milyar yeni giysi satın aldığımız yani yirmi yılda %400’lük bir artışın görüleceği bir sisteme batmış olduğumuz anlamına geliyor.[28]

Bu zorluklar göz önüne alındığında, döngüsel bir ekonomiye geçişe yönelik küresel çabalar için zaman daralıyor.

“Döngüsellik boşluğunu” kapatmaya yardımcı olacak başarı garantili stratejiler

Çok azımız, çürüyen atıklar ve yüzen “çöp dağları” nedeniyle suların kirlendiği ve havanın zehirlendiği bir dünyada yaşamak ister. Döngüsel ekonomiyi desteklemek ve daha sürdürülebilir bir dünyayı teşvik etmek için şimdi takip etmeye başlayabileceğimiz birkaç strateji var.

Öncelikle verilere ihtiyacımız var. Hem de çok veriye. Hem özel sektör hem de kamu sektörlerindeki paydaşların, malzemelerin rutin olarak kaybolduğu değer zincirindeki çatlakları anlaması gerekir. Değerli bir mal neden aniden bir yükümlülük haline gelir? Yalnızca sorunu bütünsel olarak anlayarak hafifletici önlemler tasarlanabilir ve ilerleme seviyeleri değerlendirilebilir.

Verilere sahip olduğumuzda ülkeler, şehirler ve özel şirketler arasında en iyi uygulamaları paylaşarak döngüsel ekonomiyi büyütmeye başlayabiliriz. Döngüsel Ekonomi Göstergeleri Koalisyonu ve WEF Paydaş Sermayedarlığı Çerçevesi gibi girişimler, ölçümleri iyileştirmek ve temel geçiş göstergelerini standartlaştırmak için çalışmaktadır.

Ardından, niyeti eyleme dönüştürmemiz gerekir. Bu, sektör bazında anlamlı bir değişiklik yapmak anlamına gelir.

Örneğin gıda endüstrisi hem gezegenimiz hem de birey için sağlıklı olan beslenmeye geçişi teşvik etmelidir. Ayrıca rejeneratif tarıma yatırım yapmalı, gıda kaybı ve israfının nedenlerini daha iyi anlamalı ve fazla gıda ve yan ürünleri ikincil pazarlar için kolay erişilebilir hale getirmelidir.

Sermaye ekipmanı üreticileri (ağır makineler, mobilyalar, araçlar vb.) doğrudan satın almaları teşvik etmek yerine “hizmet olarak” ürün tedarikini benimseyerek anında etki yaratabilir. Aynı zamanda, verimli ve maliyet açısından etkin tersine tedarik zincirleri oluşturmak, yenileme tesislerine stratejik yatırımlar yapmak ve bir varlığın kullanım ömrü boyunca izleme ve optimizasyonu mümkün kılmak için yeni dijital teknolojileri kullanabilirler.

Bu arada, plastik endüstrisi hangi formülasyonların çevreye en zararlı olduğunu belirlemeli ve bunları acilen daha az zararlı bileşenlerle değiştirmelidir. Ayrıca ürünler, yeniden kullanım ve geri dönüşüm göz önünde bulundurularak tasarlanabilir; gıda depolama için ikinci nesil plastiklerle ilgili hijyen sorunlarının üstesinden gelinebilir; müşteri dostu plastik toplama sistemleri oluşturabilir ve gelişmekte olan ekonomilerin kendi geri dönüşüm tesislerini geliştirmelerine yardımcı olunabilir.

Elektronik sektörü farklı önceliklere sahip olmalıdır. Ürün ömrünü uzatmak için daha sağlam teknik destek sağlamak; daha fazla ürünün yenisi ile değiştirilebilir olmaktan ziyade yükseltilebilir yapıda olmasını sağlamak; ham maddelere olan talebi azaltmak için geri dönüştürülmüş bileşenlere erişimi iyileştirmek; kiralama, paylaşım ve abonelik gibi yeni iş modellerini piyasaya sunmak ve geri dönüşüm teknolojilerine yatırım teşviklerini artırmak.

Tekstil endüstrisi, uzun ömürlü olacak şekilde tasarlanmış giysiler üretmeye başlamalı ve modası geçmeyecek yüksek kaliteli kumaşları ve eskimeyen tasarımları tercih etmelidir. Ayrıca pamuğun yetiştirilmesinde sürdürülebilir çiftçilik ilkelerini teşvik etmeli; onarım odaklı kiralık kıyafet modelinin ticari sonuçlarını keşfetmeli; canlı bir kullanılmış tekstil ürünü ticareti oluşturmalı ve toplama ve tasnif tesislerini iyileştirmelidir.

Tüm bu taktikler uzun vadede finansal açıdan mantıklıdır. Tüm bu adımlar bir araya gelerek, her yıl dolaşıma giren 100 milyar tonluk yeni malzemenin %91’inden fazlasının sonsuza kadar ekonomik döngüden çıktığı utanç verici bu istatistiğin ortaya koyduğu “döngüsellik açığını” kapatmamıza yardımcı olabilir.[29]

Döngüsel ekonomi daha yalın, daha temiz ve daha yeşil bir dünya vadediyor. Ancak bunun için bu gezegene sadece kendi sömürümüze uygun sonsuz bir kaynak olarak değil, değerli ve hassas bir biyosfer olarak davranmaya başlamamız gerekiyor.

 

[1] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[2] https://www.genevaenvironmentnetwork.org/events/international-e-waste-day-2024/

[3] https://www.theworldcounts.com/challenges/planet-earth/waste/hazardous-waste-statistics

[4] https://constructiondigital.com/construction-projects/the-state-of-waste-management-in-the-construction-industry

[5] https://www.bbc.com/future/article/20211215-the-buildings-made-from-rubbish

[6] https://www.theworldcounts.com/challenges/planet-earth/state-of-the-planet/world-waste-facts

[7] https://www.ifc.org/en/blogs/2024/the-world-has-a-waste-problem

[8] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[9] https://resortecs.com/circular-economy-forecast-a-billion-dollar-market-opportunity/

[10] https://www.db.com/what-next/responsible-growth/Circular-Economy–Kreislaufwirtschaft/Facts-Fakten/index

[11] https://resortecs.com/circular-economy-forecast-a-billion-dollar-market-opportunity/

[12] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[13] https://www.unep.org/explore-topics/resource-efficiency/what-we-do/cities/solid-waste-management

[14] https://www.catf.us/2022/09/how-our-trash-contributes-to-climate-change/

[15] https://www.ellenmacarthurfoundation.org/articles/unlocking-the-value-of-the-circular-economy

[16] https://earth.org/statistics-about-fast-fashion-waste

[17] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[18] https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/electronic-waste-(e-waste) https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/electronic-waste-(e-waste)

[19] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[20] https://www.ellenmacarthurfoundation.org/articles/unlocking-the-value-of-the-circular-economy https://www.ellenmacarthurfoundation.org/articles/unlocking-the-value-of-the-circular-economy

[21] https://peerj.com/articles/4428/ https://peerj.com/articles/4428/

[22] https://healtheplanet.com/100-ways-to-heal-the-planet/batteries

[23] https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-circularity

[24] https://www.mckinsey.com/capabilities/sustainability/our-insights/how-a-materials-transition-can-support-the-net-zero-agenda

[25] https://www.washingtonpost.com/news/morning-mix/wp/2016/01/20/by-2050-there-will-be-more-plastic-than-fish-in-the-worlds-oceans-study-says/

[26] https://www.wri.org/insights/barriers-circular-economy-5-reasons-world-wastes-so-much-stuff-and-why-its-not-just

[27] https://www.gov.uk/government/news/plastic-bag-use-falls-by-more-than-98-after-charge-introduction

[28] https://earth.org/fast-fashions-detrimental-effect-on-the-environment/

[29] https://www.circularity-gap.world/2022