Bir pandeminin yeni bir safhasında savaştığımız şu günlerde – tünelin sonunda özgürlüğü hayal edebilecek kadar cesur, ama yine de aylar önce yaşanan travma ile sarsılmış bir durumda – önümüzdeki trajedinin ötesine bakarak bu dramın sahneye konduğu daha geniş ufuklara odaklanabiliriz.

Zamanlama ve zevkler, şu anda umut ışığını görmemizi engelliyorsa da, en azından ipuçları, başka bir deyişle daha iyi bir gelecek için fırsatlar aramaya şimdiden başlayabiliriz.

İşte bunlardan sadece bir tanesi. Üstün körü bir bakışla, virüsün etkisi çevreye bazı benzersiz katkılar sağlamış gibi görünüyor.

Bu süre zarfında, dünyadaki endüstri sessizleştiğinden ve insanlar evde kaldığından, enerji talebi de keskin bir düşüş yaşadı – yıllık %6 oranında[1]. Bunun, bu yıl %4-%8 arasında bir CO2 seviyesi düşüşüne yol açacağı tahmin ediliyor ve bu oran, 2-3 milyar sera gazına eşit.[2]

Ulaştırma tipik olarak küresel emisyonların yaklaşık dörtte birini oluşturuyor; (dünyanın büyük bir bölümünde yaşanan farklı karantina derecelerinde) bu kirlilik düşüşüne en büyük katkıyı yapan etkenin kısıtlanan mobilite olması şaşırtıcı değil.

Uluslararası Enerji Ajansı’ndan (IEA) veriler, karayolu taşımacılığının, küresel olarak Mart ayının sonuna kadar yarı yarıya düşmesi ile en büyük etkenlerden biri olduğunu iddia ediyor[3]. Bu dönemde, ABD’deki Colombia Üniversitesi’nden araştırmacılar, sadece New York kapsamında karbondioksitte %10 ve karbon monoksitte %50 düşüş gözlemlediler[4]. Aynı ay, Birleşik Krallık’ta seyahatle kat edilen yol milleri, 1950’lerin ortalarından beri görülmeyen seviyelere düştü[5]. Dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde, yasal kısıtlamalar ve halkın endişesinin bir araya gelmesi nedeniyle yolculuklar normalin çok altına düştü.

Hava yolculuğu da aynı şekilde bir çöküş yaşadı. IEA, 2020 yılının ikinci çeyreğinde hava yolcusu miktarının üçte iki oranında, ardından üçüncü çeyrekte %40 ve dördüncü çeyrekte %10 oranında azalacağını, jet yakıtı ve kerosen talebinin ise yılın tamamı boyunca %26’lık bir düşüş yaşayacağını öngörüyor[6].

Bu istatistikler, ulaşım veya fosil yakıt endüstrilerinde çalışanlar için kulağa hoş gelmeyebilir, ancak dünyanın geri kalanı için en kısa dönemlerde bile belirgin faydalar anlamına gelir. Daha az otomobilin bulunduğu yollar, uçaksız bir gökyüzü, sadece temel hizmetleri veren demiryolları. Mart ayında ABD’de bisiklet satışları geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre iki katına çıktı[7]. Başka yerlerde ise, su yolları gözle görülür şekilde daha temiz ve vahşi hayvanlar pençelerini tipik olarak insanların egemen olduğu alanlara daldırmakta. Etkiler uzaydan bile görülebiliyor; uydular zehirli bulutların Amerika’dan Avrupa’ya ve Çin’e kadar pek çok kıtada dağıldığını gözlemliyor[8].

Farkı tespit etmek için, belki de tek yapmanız gereken derin bir nefes almak – Birleşik Krallık’ın Guardian gazetesi için yapılan bir YouGov anketinde, katılımcıların üçte ikisi karantina sırasında havanın daha temiz ve ferah olduğunu bildirdi[9].

Peki, başarımızı kutlama zamanı geldi mi? Yeterli siyasi ve popüler irade ile kirlilik eğilimleri birkaç ay içinde tersine çevrilebilir. Hepimizin daha az hareketli olması gerekiyor. Basit. Fakat ayrıntıları da unutmamalıyız.

Hızlı çözümler konusunda dikkatli olmak

Tedbirleri elden bırakıp fazla rahatlamanın akıllıca bir hareket olmamasının birkaç nedeni var. Dünya daha önce (farklı bir nedenle olsa da) ve nispeten yakın bir geçmişte başka bir kargaşa yaşadı. ABD konut fiyatlarının patlaması ve ardından gelen yüksek faizli konut kredisinin yol açtığı 2008 ekonomik krizi, küresel ekonomilere trilyonlarca dolara mal oldu. Şimdi olduğu gibi, işletmeler kapandı, işten çıkarmalar arttı ve tüketici harcamaları azaldı. Araç satışları düştü. Transatlantik hava yolculuğu %15 oranında azaldı[10].

Ancak bu durgunluğun ardından 2009’daki %1,4’lük karbon emisyonu düşüşü, ertesi yıl neredeyse %6’lık bir artışla dengelendi. Global Karbon Projesi‘ne göre çevresel faydalar, “gelişmekte olan ekonomilerdeki güçlü emisyon büyümesi, gelişmiş ekonomilerdeki emisyon artışına geri dönüş ve dünya ekonomisinin fosil yakıt yoğunluğundaki artış nedeniyle” kısa ömürlü.[11]

Bu daha önce yaşandı; tekrar da yaşanabilir.

Hareketliliğin neden olduğu kirlilikte bir kesintinin öneminin azımsanamayacağına dair başka işaretler de var.

Küresel karantinalar gittikçe azaldıkça, karayolu trafiğinin geriye döndüğüne ve hatta arttığına dair kanıtlar mevcut.

Kalabalıklar (yüz maskeleri ve yolcular için zorunlu sağlık kontrolleri gibi tedbirlerin uygulandığı) otobüs ve tren gibi potansiyel enfeksiyon noktalarından uzak dururken, Çin’de pandemi sırasında araç kullanımının arttığını görüldü.

Özel araçla yapılan seyahatlerin oranı, karantinadan önceki %34’ten %66’ya kadar neredeyse iki katına çıktı.[12]. Aynı zamanda otobüs/metro kullanımı %56’dan %24’e düştü. Pazar araştırması devi Ipsos tarafından yapılan bir ankette, Çinli katılımcıların neredeyse dörtte üçü, virüsün ardından yeni bir araba satın alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu söyledi.

Benzer bir tablo, Stokholm, İsveç’te ortaya çıkarken, Birleşik Krallık’taki Londra’da araba kullanımı Mart ayındaki %50’lik düşüşün ardından Haziran ayında normal seviyelerin %78’ine yükseldi.[13].

Altyapı düzeyinde başka bir sorun yaşanmakta – Amerika Birleşik Devletleri’nden bu sorun, her yerdekinden daha belirgin. Harita verileri, daha düşük hava kirliliğine sahip, yürünerek ulaşım sağlanabilen toplulukların kronik koşullara karşı korunmaya yardımcı olduğuna dair iyi kanıtlara rağmen, birçok Amerikan topluluğunun sadece yürüyüş için tasarlanmadığını, kaldırımların tamamen eksik olduğunu gösteriyor[14]. Birleşik Krallık’ta bile, Birleşik Krallık kaldırımlarının üçte ikisinden fazlası (yaklaşık %70) üç metreden daha az genişlikte ve bir yaya diğerini geçmek istediğinde sosyal mesafeyi korumak zor[15].

Yani, temiz havalandırılmış, araba içermeyen bir ütopya vizyonu şu anda büyük ölçüde varsayımsal kalıyorsa, pandemi sonrası hareketliliğin muhtemel geleceği ve maksimum sayıda insana fayda sağlaması için ne yapabiliriz?

Yeşil yaşamaya başlamak için andan faydalanmak

Bazı ülkelerin, zorluk yaşayan otomotiv endüstrilerini desteklemek adına düzenlemeleri gevşeteceği kesinken, diğerleri ise daha yeşil alternatiflerden yararlanma fırsatını kavrayacak.

Kısacası:

  • Kolombiya’daki Bogota’dan ABD’deki New York’a kadar olan şehirler kriz sırasında trafiğe onlarca kilometre yol kapattı[16].
  • İlk Avrupalı merkez üssü olan Lombardiya’daki Milano’da, 35 kilometrelik sokaklar yaz boyunca yeni bisiklet ve yürüyüş mekanlarına dönüştürülecek[17].
  • Birleşik Krallık’ta bakanlar, yürüyüş ve bisiklete binmeyi teşvik etmek için 2,5 milyar ABD doları tutarında bir fon açıklarken, İklim Meclisi vatandaş panelistlerinin %93’ü gibi muazzam bir oran, kamu ve özel sektörün karantina sonrası stratejileri net sıfır hedeflerle uyumlu hale getirmeleri gerektiğine inanıyor[18].
  • Fransa’daki Paris’te 650 kilometrelik ‘pop-up’ bisiklet şeritleri sağlanırken, belediye başkanı Anne Hidalgo, insanların ihtiyaç duyduğu tüm tesislerin evlerinin küçük bir yarıçapında yer aldığı, fazla seyahat ihtiyacının ortadan kaldırılacağı ’15 dakikalık bir şehir’ yaratma hakkında konuştu[19] [20].

Küresel olarak, kirlilik ve kaza oranları üzerindeki etkiler beklendiği kadar pozitif çıkarsa, bu kentsel hareketlilik değişikliklerinin çoğu pandemi geçtikten sonra da devam edebilir ve belki de kentsel ulaşım peyzajının toptan olarak yeniden tasarımlarına ilham verebilir.

Örneğin Avrupa’da dört farklı ülkeden şehir yetkilileri (Almanya’da Bonn, Belçika’da Brüksel, İrlanda’da Dublin ve İtalya’da Milano) Avrupa Komisyonu’nu, AB’nin toparlanma stratejisinin bir parçası olarak sıfır emisyonlu otobüsler için bir hibe programı oluşturmaya çağırdı.

Teklif ettikleri 3,5 milyar €’luk fon, şehirlerin kombine 7,5 milyon nüfusu arasında toplu taşımacılığın yeniden canlanmasını teşvik edecek ve buna bağlı olarak herkes için daha temiz hava sağlayacaktır.[21].

İlham almak için Göteborg’a bakabilirlerdi. İsveç’in en büyük ikinci şehri, zaten iklim sertifikalı bir uluslararası havalimanı, sıfır emisyonlu bir tramvay ağı ve 1.000’den fazla kamu kiralama bisikletine sahip olan yeşil ulaşım dalgasının öncüsü.[22] 2020’nin gelecek günlerinde ise, 157 yeni elektrikli otobüs ve 19 caddeden oluşan bir şebeke tarafından desteklenen filo toplam 220’ye ulaşacak.[23] Avrupa Komisyonu tarafından Akıllı Turizm Avrupa Başkenti 2020 olarak adlandırılan şehrin yeşil dirilişe ilham veren dönüşümü, 1980’lerin ortalarında bu eski sanayi liman kentinin, İsveç’in kendi çevre bakanı tarafından bir “cehenneme bahçesi” olarak adlandırıldığı düşünülürse, son derece etkileyici. Şu anda, Göteborg’un toplu taşıma araçlarının %65’i yenilenebilir enerjiyle çalışıyor ve 2030 yılına kadar şebekeyi tamamen elektrikli hale getirme planı mevcut. [24]

Daha fazla şehir toplu taşıma planlarına katılmayı planlıyorsa, operatörler endişeli yolcuları nasıl geri kazanacağını düşünmeye başlamalı. Toplu taşıma düzenlemeleri, en azından, yeni oturma konfigürasyonları ve katı yolcu sınırları gerektirecektir. İnsanların akışını düzene sokmak, yeni istasyonlar ve duraklar inşa etmeyi bile gerektirebilir.

Ve hepsi bu değil. Ayrıca teknolojiye, yeniliğe ve en önemlisi vizyona ihtiyacımız olacak.

Daha akıllı bir gelecek geliştirmek

Daha güvenli ve daha sürdürülebilir hareketlilik arayışında, daha akıllı bir toplu taşıma rejimini benimsemeyi hedefliyoruz.

Dünya çapındaki operatörler, temassız ödemeden çevrimiçi ön rezervasyona kadar bir dizi acil taktik araştırıyor. Koronavirüsü, güvenli bir şekilde arkamızda bıraksak bile, bu değişikliklerin resmin bir parçası olarak hayatımızda kalması muhtemeldir.

Yolcuları daha az kalabalık platformlara ve araçlara yönlendirerek toplu taşımaya çözüm getirmeyi amaçlayan uygulamalar geliştirilme aşamasında[25].

Bir nakliye sağlayıcısının bakış açısından, yolcu akışı monitörleri, değişen talebe yanıt olarak otobüsleri yeniden yönlendirmek için kullanılabilir.

Aslında, böyle bir teknoloji zaten var; Çin, karayolu trafiğini düzenlemek için pandemiden önce bile bu tür bir teknolojiden yararlanmaktaydı.

Alandaki diğer yenilikler kaçınılmaz. Birçok hükümet, krizden önce bile 2025 yılına kadar otomobil sahipliğini geçersiz kılmak için bir proje hazırlayan Helsinki, Finlandiya örneğini yakından izleyecek.

Yenilikçi hizmet olarak hareketlilik – mobility as a service (MaaS) girişimi, şehrin çeşitli ulaşım seçeneklerini tek planlı, tek ödemeli bir sistem halinde bir araya getiren Whim adında bir uygulama kullanıyor – feribot, otobüs, tren, araba paylaşımı, paylaşımlı bisiklet ve taksi gibi.[26] Helsinki, kendi belirlediği son tarihten beş yıl uzakta, ancak zaten arabaların, kentsel gençler arasında statü sembolleri olarak profillerini kaybettiği bildirilmektedir.[27].

Tüm bu ‘akıllı’ düşünce, dijitalleşmenin ve bağlanabilirliğin gelecekteki hareketliliğimizin merkezinde olacağı anlamına geliyor. Ve bu sadece başlangıç.

Mikromobilite için bir model

‘Mikromobilite’ terimini unutmayın – bu terimi gelecekte çok daha fazla işiteceksiniz. Her ikisi de talep konusunda pek çok ihtiyaca şimdiden cevap veren, gerekli sosyal mesafeyi koruyarak bir noktadan diğerine ulaşım sağlayan elektrikli scooter ve e-bisiklet gibi taşıtlara verdiğimiz ad bu.

Çin’in bisiklet park etme istasyonu gerektirmeyen bisiklet paylaşım sistemi olan Mobike, geleneksel olarak yetersiz hizmet verilen topluluklar arasında iş, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi iki katına çıkardığını iddia ediyor[28]. Bu arada Amerikalı scooter paylaşım şirketi Bird, Güney Kaliforniya’daki ilk yılında (2017-2018) 10 milyon sürüş gerçekleştirdi. Benzer bir zaman dilimi içinde, rakip Lime scooter filosu, elektrikli/pedal destekli bisikletler ve araba paylaşımları ile 34 milyon seyahat rakamına ulaştı.

Global olarak, elektrikli scooterların faydalarına açık hale gelmekteyiz. Birleşik Krallık’ta şimdiye kadar yasa dışı olan bu taşıtlar konusunda, yerel belediyelere bu yıl 4 Temmuz’dan itibaren pille çalışan kiralık scooter’ları denemeye başlama izni verildi. Başlangıçta sadece ehliyet sahibi 16 yaşından büyüklerin cihazları kiralamasına izin verilecek, ancak yıl süren deney başarılı olursa, daha fazla kiralık scooter yakında kamusal alanda yerini alacak; Lime, Bird, Voi, Wind, Tier, Circ ve Dott gibi operatörler bunları tedarik etmek için yarışacak.[29]

Dünya nüfusunun yarısı şu anda kentsel alanlarda yaşıyor ve bu oranın 2050 yılına kadar üçte ikiye çıkması muhtemel. Mikromobilite olayına geçişin hızla yaşanacağı kesin gibi görünüyor.

Fakat bu devrimin sorunsuz olmasını beklememeliyiz. Mikromobilite devrimini başlatan yeni şirketlerin çoğu küresel karantina sırasında orantısız bir şekilde zorluk yaşadı. Bird’ün yüzlerce çalışanı, iş gücünün neredeyse üçte biri bu yıl Nisan ayında işten çıkarıldı. Lime ve İsveçli scooter firması Voi de potansiyel müşteriler evde kalmaya zorlandıkları için personeli işten çıkardı[30].

Bir pandemi sonrası dünyada yeni finansman sağlamak, henüz özel (yani: mikropsuz) hareketliliğe öncelik verdiği için bu yeni endüstrinin gelişmesine yardımcı olabilir.

Bilim adamları hava kirliliğinin salgını daha ölümcül hale getirdiğini kabul ettikçe[31], elektrikli araçlar (EV’ler) benimsenme oranları dünya çapında farklılık gösterse de, yukarı yönlü seyrini sürdürmelidir.

Fransa ve Birleşik Krallık’ta hükümetler 2040’tan itibaren yeni benzinli ve dizel arabaları yasaklayacak[32]. Danimarka 2030’u hedefliyor. Paris, Madrid, Mexico City ve Atina belediye başkanları dizel araçları 2025 yılına kadar yani daha erken bir tarihe dek yasaklayacak.

Yönetim danışmanlığı McKinsey & Co., bu nedenle, Avrupa ve Çin’in (hazır yatırım ve düzenleyici destekle) EV ücretine öncülük edebileceğini tahmin ederken, ABD (düşük petrol fiyatları ve emisyon yasalarının gevşemesi ile) gecikmelerin yaşanabileceği ülkeler arasında[33]. Bu durum, Amerika’nın EV eğilimi şimdiye kadar cesaret verici olduğu utanç verici; 2018 satışları 2017’de %81 artış göstermiş ve Mart 2019’a kadar yolda 1.180.000’den fazla EV’yi olduğu tespit edilmişti[34].

Küresel olarak, şarjlı elektrikli araç sayısı 2019’un sonuna kadar hafif ticari araçlar da dahil olmak üzere 7,5 milyonu geçti. Orta ve ağır ticari araçlar ile toplama 700.000 birim daha ekleniyor[35]. Avrupa, ABD ve Çin’deki EV satışlarındaki yavaşlamanın, genel küresel büyümenin yıllık %9 oranında daha düşük olduğu anlamına gelmesine rağmen, 2018’e göre %44’lük bir büyüme yaşandı. Bununla birlikte, 2030’a kadar IEA EV’lerin küresel filonun %15’ini oluşturmasını beklemektedir[36].

EV sahipliğinin geleneksel tökezleme sorunlarından biri olan akü depolamada dev atılımlar yapılıyor. EV’ler geleneksel olarak sınırlı aralıkların ve uzun şarj sürelerinin yarattığı sorunun üstesinden gelmek için mücadele etmişlerdir. Neyse ki, bir önceki Abdul Latif Jameel Perspectives makalesinde de tartışıldığı gibi, ortaya çıkan pil teknolojisi bu tür sorunları geçmişte bırakmaya yardımcı olabilir.

Devrim niteliğindeki lityum iyon piller çığır açıyor, yüksek enerji, düşük maliyet ve uzun ömür sağlıyor. Fiyata gelince, pil maliyetlerinin talep nedeniyle maliyette düşmesi bekleniyor ve 2019’da 176 kWh’dan 2030’a kadar 62 kWh’ye dek bir düşüş zaten yaşandı.[37].

Şarj sürelerine gelince, Pennsylvania State Üniversitesi’ndeki araştırmacılar eskiden tipik olan sekiz saate kıyasla şu anda sadece on dakika içinde 200 mil şarja izin verebilecek bir teknoloji geliştiriyorlar[38].

Dolayısıyla, hareketliliğin geleceği elektriksel olmakta yatıyor. Ama tam olarak ne kadar hareketli olmayı amaçlıyoruz?

İş ve turizm amaçlı seyahatte çöküş

Günümüzde ticaret, üstlendiğimiz yolculukların çoğunu motive etmektedir. Milyonlarcamız, her gün ofislere gidip geliyoruz. İş toplantıları yapmak için dünyanın etrafında uçuyoruz. Bire bir görüşmelerle satın alıyor, satıyor ve pazarlık ediyoruz.

Şimdiye kadar böyle yapmaktaydık.

Birdenbire tüm bunlar değişti ve uzaktan çalışma kampanyası akla gelebilecek en büyük artışı sağladı. Kriz sırasında, Çin genelinde on milyonlarca kişi evden çalıştı[39]. Birleşik Krallık’taki Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), Nisan ayında, Birleşik Krallık işçilerinin neredeyse yarısının en azından kısmen ev ofislerinden çalıştığını söylüyor[40]. Rakamlar, bir ankete göre, şirket patronlarının %20’sinin uzaktan çalışmanın iş gücünün en az beşte biri için kalıcı olmasını beklediğini gösteren ABD’de benzerdir.[41].

Küresel olarak, geniş bant hızları gelişiyor, 5G teknolojisi yaygın olarak kuruluyor ve Zoom, MS Teams, WeChat Work ve DingTalk gibi dijital konferans uygulamaları, işlerin bizzat yüz yüze halledilmesi gerektiği fikrini zayıflatıyor.

Salgın hastalığından sonra çoğu işletmenin kalıcı evlere doğru çekildiği görülüyor, ancak ofis alanı ve otel odalarında maliyet tasarrufunun cazibesi önümüzdeki yıllarda banliyö millerinde (yol ve hava) düşüşe dönüşebilir.

Kısa vadede, havayollarındaki kısıtlı seyahat baskısı altında turizm zorluk yaşarken, tatilciler karantina ve olası ‘ikinci dalga’ salgınları ikliminde yurtdışına seyahat rezervasyonu yapmak istemiyorlar. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü son raporunda, destinasyonların %75’inin sınırlarını uluslararası turizme kapattığını gösterdi.[42] Turizmin aniden durmasının küresel ekonomiye 1 trilyon ABD dolarına mal olması bekleniyor.

Salgının ilk merkez üssü Çin’de, krizin zirve noktasında uçuşların %70’i durduruldu ve şimdi bile, kalkışlar geçen yılın aynı dönemine göre %43 düşmüş durumda.

Küresel olarak, tüm havayolları hayatta kalmayacak – ama gökyüzünün sonsuza kadar boş kalmasını da beklemeyin. The Economist’in de belirttiği gibi, hayatta kalacak kadar güçlü bilançoları olan taşıyıcılar, daha az kalabalık uçuş rotalarının ve daha yüksek fiyatlandırma gücünün tadını çıkaracak[43]. Birçok operatör için bu durum önemli bir türbülans olabilir – ancak bir çarpışma inişi değil.

Bu tür davranış kalıpları önümüzde neler olduğunu bize gösterebilir mi?

Daha olgun bir mobilite geleceğine katkıda bulunmak

Hareketliliğin geleceği henüz belirli değilse de, en azından bazı eğilimleri belirleyebiliriz; ne de olsa insanlar, çevrenin ve halk sağlığının kaçınılmaz olarak iç içe olduğu bilimsel gerçeğini kabullenmiş durumda:

  • zorunlu olmayan iş ve tatil amaçlı seyahatler hâlâ az olduğu için kişi başına daha az seyahat
  • otomobilin sağladığı nispeten virüssüz ve özel alana geçici bir geri çekilme
  • pandemi sonrası (elbette akıllı teknoloji ile desteklenmiş) otobüsler ve trenler gibi daha sürdürülebilir ulaşım seçeneklerine yönelme
  • EV fiyatları düştükçe ve pil teknolojisi geliştikçe EV’lerin benzinli ve dizel araçlar yerine tercih edilmesi
  • nakit akışı yol tümsekleri aşıldığında hiper-uygun mikromobilite alternatiflerinde bir artış

Durum biraz belirsiz olsa da, bunun nedeni virüsün kapsamı ve sonuçları hâlâ gözlerimizin önünde evrim geçiren ‘canlı’ bir vaka olması.

Yine de, şimdiye kadar öğrendiklerimiz, Abdul Latif Jameel’in, sürdürülebilir hareketlilik çözümleri de dahil olmak üzere yaşam altyapısında aktif bir yatırımcı olarak, yardım etmek için üzerimize düşeni yaptığımız konusunda bize güven veriyor.

Yeşil motorlu araçlarda sektörün önde gelen yatırımcılarından biri olarak ünümüzle gurur duyuyoruz. Ne de olsa, insanların hareketlerini planlamak, konut, eğitim ve sağlık için planlama kadar önemlidir. 1955’ten beri Toyota’nın Suudi Arabistan’daki distribütörüyüz ve diğer modellerin yanı sıra amiral EV Prius modelini ve en yeni Mirai hidrojen yakıt hücresi araçlarını tanıtmaktayız.

ABD merkezli EV inovasyon sahibi RIVIAN‘ın, elektrikli kamyonetini 2021’in başlarında lanse etmeye başlaması bekleniyor. R1T pick-up’ın üç pil boyutu seçeneği vardır, en büyüğü şarj başına 400 milden fazla seyahat edebilen 180 kWh’lık bir pakettir – yani gerçek bir devrim yaratacağı kesin.

Joby Aviation‘ın elektrikli hava taksisi, mobilite alanında heyecan verici potansiyeli olan başka bir yatırımdır. Saatte 320 kilometre uçabilen ve tek bir şarjla 240 Km’lik bir mesafeyi kat edebilen pilotlu, beş kişilik bir araç geliştirmektedir. Şirket, Toyota Motor Corporation’dan yatırımlar ve Abdul Latif Jameel yatırım kolu dahil olmak üzere Ocak 2020’de C Serisi fonlamasını tamamladı ve dünyanın o tarihteki en iyi fonlanan hava taksi iş girişimi haline geldi.

Daha geniş, çok uluslu bir tuval üzerinde, daha çevreci ve geleceğe dönük bir mobilite ağı oluşturmak herkes arasında bir tartışma konusu olacaktır. Seçmenler, politika yapıcılar, tüketiciler, hatta yarının yetişkinleri olacak çocuklarımız da bu gruba dahil.

Üç aylık getiriler, yıllık kârlar, seçim koşulları ve hatta bireysel ömürler gibi, faizlerimizi sınırlayan geleneksel kısa vadeli eşikler üzerinde uzun vadeli öncelikleri savunmanın bir yolunu bulmalıyız. Bu, sadece ‘bir sonraki öğüne’ odaklanma temelli ilkel mirasımızın üstesinden gelmeyi içeren büyük bir zorluktur. Dünyamızı yeniden tasarlamak istiyorsak, önce kendimizi tekrar tasarlamalıyız.

Bu, varış noktası herkes için daha sürdürülebilir ve misafirperver bir gelecek sunacak bir yolculuk olacak.

[1] https://www.iea.org/reports/global-energy-review-2020

[2] https://www.carbonbrief.org/analysis-coronavirus-set-to-cause-largest-ever-annual-fall-in-co2-emissions

[3] https://www.iea.org/topics/transport

[4] https://blogs.ei.columbia.edu/2020/03/25/shutdown-clearing-new-yorks-air-dont-cheer-hard/

[5] https://www.theguardian.com/uk-news/2020/apr/03/uk-road-travel-falls-to-1955-levels-as-covid-19-lockdown-takes-hold-coronavirus-traffic

[6] https://www.iea.org/reports/global-energy-review-2020/oil

[7] https://www.nytimes.com/2020/05/18/nyregion/bike-shortage-coronavirus.html

[8] https://blogs.ei.columbia.edu/2020/03/25/shutdown-clearing-new-yorks-air-dont-cheer-hard/

[9] https://www.theguardian.com/politics/2020/jun/20/britain-beyond-lockdown-could-the-country-be-healthier

[10] https://www.theguardian.com/business/2009/jun/16/uk-air-passenger-numbers-decrease-recession

[11] https://www.globalcarbonproject.org/global/pdf/pep/Peters_2011_Budget2010.pdf

[12] https://www.ipsos.com/sites/default/files/ct/news/documents/2020-03/impact-of-coronavirus-to-new-car-purchase-in-china-ipsos.pdf

[13] https://www.theguardian.com/environment/2020/jun/14/congestion-set-to-exceed-pre-lockdown-levels-as-cars-crowd-back-on-to-uk-roads

[14] http://www.metrovancouver.org/services/regional-planning/PlanningPublications/WhereMatter-POLICYBRIEF.pdf

[15] https://www.smartcitiesworld.net/smart-cities-news/analysis-reveals-majority-of-uk-pavements-are-too-narrow-for-social-distancing-5339

[16] https://mck.co/3dcc2jQ

[17] https://www.theguardian.com/world/2020/apr/21/milan-seeks-to-prevent-post-crisis-return-of-traffic-pollution

[18] https://www.climateassembly.uk/news/interim-briefing-post-lockdown-steps-aid-economic-recovery-should-drive-progress-net-zero-target/

[19] https://www.independent.co.uk/voices/coronavirus-uk-cycling-new-york-wuhan-pollution-driving-a9484976.html

[20] https://www.bloomberg.com/news/articles/2020-02-18/paris-mayor-pledges-a-greener-15-minute-city

[21] https://www.polisnetwork.eu/article/euractiv-four-cities-call-for-multi-billion-euro-clean-bus-fund/?id=122824

[22] https://www.goteborg.com/en/convention-bureau/sustainability/sustainable-transport/

[23] https://new.abb.com/news/detail/55577/abb-and-volvo-to-electrify-gothenburgs-city-streets

[24] http://www.bbc.com/travel/story/20200223-is-gothenburg-europes-greenest-city

[25] https://www.nationalgeographic.com/science/2020/05/coronavirus-your-daily-commute-will-never-be-the-same-cvd/?hlkid=420cd52137bf49ccbf3683842d2c13b0&hctky=11595533&hdpid=cd7debef-6f65-4485-ac80 -dfe8bf5a907a

[26] https://whimapp.com/

[27] https://time.com/2974984/finland-helsinki-private-car-obsolete-environment-climate-change-transportation/

[28] https://www2.deloitte.com/us/en/insights/focus/future-of-mobility/micro-mobility-is-the-future-of-urban-transportation.html

[29] https://www.gov.uk/government/news/rental-e-scooter-trials-to-be-allowed-from-this-weekend

[30] https://www.bbc.co.uk/news/technology-52091615

[31] https://www.theguardian.com/world/2020/may/04/is-air-pollution-making-the-coronavirus-pandemic-even-more-deadly

[32] https://www.unenvironment.org/news-and-stories/story/gearing-change-transport-sector-feels-heat-over-emissions

[33] https://mck.co/3dcc2jQ

[34] https://www.eei.org/issuesandpolicy/electrictransportation/Documents/FINAL_EV_Sales_Update_April2019.pdf

[35] https://www.ev-volumes.com/#:~:text=At%20the%20end%20of%202019,and%20mostly%20as%20large%20buses

[36] https://www.iea.org/data-and-statistics/charts/electric-car-market-share-in-the-sustainable-development-scenario-2000-2030

[37] https://about.bnef.com/electric-vehicle-outlook/

[38] https://pod-point.com/guides/driver/how-long-to-charge-an-electric-car

[39] https://www.bbc.com/worklife/article/20200309-coronavirus-covid-19-advice-chinas-work-at-home-experiment

[40] https://www.ons.gov.uk/employmentandlabourmarket/peopleinwork/employmentandemployeetypes/articles/technologyintensityandhomeworkingintheuk/2020-05-01

[41] https://www.nationalgeographic.com/science/2020/05/coronavirus-your-daily-commute-will-never-be-the-same-cvd/

[42] https://www.unwto.org/news/covid-19-restrictions-on-tourism-travel

[43] https://www.economist.com/business/2020/03/15/coronavirus-is-grounding-the-worlds-airlines