Finansın geleceğine yolculuk
Finansal teknoloji veya ‘fintech’, finansal hizmetler sektörünün günümüzdeki en büyük yıkıcı unsurudur. Müşteri deneyimini geliştirmek için yeni yollar bulmak, düzenlemelerdeki değişikliklere yanıt vermek, yeni teslimat modelleri geliştirmek veya arka büro işlevlerinin verimliliğini artırmak; hangi amaçla kullanılırlarsa kullanılsınlar dijital teknolojiler hızla finansal hizmetlerin değer zincirinin baştan sona yeniden keşfetmemizi sağlıyor.
Finansal teknolojilerin bu hızlı dönüşümü; bankalar, sigortacılar ve varlık yönetimi şirketleri gibi geleneksel finans kuruluşlarının faaliyetlerini neredeyse her yönden yeniden değerlendirmelerini zorunlu kıldı. Onlarca yıldır ‘çalışan’ ürünler, hizmetler ve iş modelleri artık dijital dünyada anlamlı şekilde uygulanabilecek bir seçenek değiller. Sistemler ve altyapı yeni teknolojilerle değiştirilmeli veya yükseltilmelidir.
Küresel bir muhasebe şirketi olan BDO tarafından 2019 yılında yapılan bir anket, finansal hizmetler sunan firmaların %97’sinin hâlihazırda işletmelerinde bazı dijital dönüşümleri uyguladığını ve bu firmaların %73’ünün dijital teknoloji sayesinde 2022 yılına kadar cirolarında %10’dan fazla artış sağlanacağını öngördüğünü ortaya koymaktadır.[1]
Geleneksel finansal hizmetlerde yıkıcı bir etki yaratma potansiyeline sahip olmayan neredeyse hiçbir fintech alanı yoktur, ancak dijital dönüşümün lokomotifi olan üç temel alan şunlardır:
- Büyük veri: Tüketicilerin hayatlarının her alanıyla ilgili verilerin kullanılabilirliğinin ve boyutunun artması.
- Nesnelerin İnterneti (IoT): Ev aletlerinden giyilebilir teknolojiye kadar pek çok alanda kullanılan sensörler ve bağlı cihazlar sayesinde tüketiciler ve yaşam tarzları hakkında çok daha fazla veri üretilmesi.
- Yapay zeka: Büyük miktarlardaki bu veriler, ancak davranış modellerini milyarlarca veri noktasında tanımlayabilen yapay zeka ve algoritmalar kullanılarak işlenebilir ve analiz edilebilir.
- Blok zinciri: Dağıtılmış defter teknolojisi (DLT), büyük miktarda toplanmış canlı verilerin tamamen farklı iş ağları arasında paylaşımına olanak tanıyarak daha düşük maliyetler, işlemlerin daha hızlı yürütülmesi ve daha fazla şeffaflık ve denetlenebilirliğin yanı sıra başka pek çok avantaj sunar.
- Bulut bilişim: Yakın zamanda finansal hizmetler sektörünün BT harcamalarının neredeyse yarısına tekabül edecek olan çok yönlü bilgi işlem gücüne sahip uzaktan erişilebilir depolama alanları sunar.
Gelişimin kapılarını aralayan bu teknolojik dönüşümle birlikte, tüketicilerin finansal hizmet şirketlerine bakışı ve bekledikleri hizmetin seviyesi ve türü hızlı bir şekilde değişti. Yaşamlarının diğer alanlarını değiştiren teknolojiden etkilenen tüketicilerin, kişiye özel olarak tasarlanmış ürünlerle ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt verebilecek finansal kuruluşlardan hizmet alma isteği gün geçtikçe artmakta. Yaşadığımız bu dönemde insanlar bir ürünü çevrim içi olarak sipariş edebilmekte ve aynı gün teslim alabilmekte; tabi böyle bir durumda normal olarak finansal işlemlerinin de gerçek zamanlı olarak gerçekleşmesini istemelerine şaşırmamak gerekir ve yalnızca birkaç yıl öncesine kadar bankacılık, konut kredisi, sigorta ve diğer finansal ihtiyaçlarıyla ilgili kararların günler hatta haftalar sürmesine karşı bu hizmetlerin saatler içerisinde ölçülmesine duyulan ihtiyaç, Abdul Latif Jameel Perspectives makalemizde Abdul Latif Jameel Finans Finansal Hizmetler Müdürü Nilüfer Günhan ile derinlemesine incelenen bir başlık olmuştur.
“Yakın gelecekte, tüketiciler olarak ihtiyacımız olan şeyi bize hangi bankanın, tüketici finansmanı şirketinin veya sigortacının sattığıyla ilgilenmeyeceğiz. İhtiyacımıza uygun olan ve tam olarak ihtiyacımız olduğu anda bize sunulan teklifi veya çözümü kabul edeceğiz” diyor Nilüfer Günhan.
Hem tüketicilerin hem de kurumsal paydaşların artan baskısı, yukarıda genel çerçevesi belirtilen dijital teknolojideki ilerleme türleriyle bir araya gelerek, fintech’i finansal hizmet işletmeleri için büyüme gündeminin en üst sıralarına taşımıştır. Örneğin, 2020[2] yılında Dünya Ekonomik Forumunda finansal hizmetler sektörü ile ilgili olarak yapılan bir anket, katılımcıların %85’inin halihazırda bir tür yapay zeka kullandığını ve %77’sinin iki yıl içinde Yapay Zekanın işletmelerinde yüksek veya çok yüksek öneme sahip olmasını beklediğini ortaya koymuştur.
Finansal hizmet firmalarının neden teknolojinin potansiyelinden yararlanmak istediğini anlamak zor değildir. Hem müşteriler hem de firmalar için faydaları açıktır. Avrupa Komisyonu’nun Finansal Hizmetler Kullanıcı Grubu[3] tarafından belirtilen başlıca faydaları arasında şunlar yer almaktadır:
- Önemli miktarda maliyet tasarrufu: Çevrim içi ödemeler veya para transferleri gibi dijital hizmetler, geleneksel bankacılıkla karşılaştırıldığında maliyetinin çok altında bir oranda gerçekleştirilebilir.
- Gelişmiş güvenlik ve şeffaflık: Blok zinciri gibi en ileri teknolojilerle sağlanabilir.
- Hız: Büyük Veri ve Yapay Zeka, süreçlerin çok daha hızlı gerçekleştirilmesini sağlar.
- Daha hızlı yenilik: Firmalar, piyasadaki değişikliklere hızlı bir şekilde yanıt vermek için Büyük Veriden faydalanarak yeni ürünleri tüketicilere çok daha hızlı ulaştırabilir.
- Kişiye özel hizmetler: Hizmet sağlayıcıların tüketici verilerini baz alarak tüketicilerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış kişiye özel ürün sunma kapasiteleri daha da artar.
- Sahtekârlığı önleme: Tüketicilerin davranışları hakkında daha derin bir anlayış kazanılarak şüpheli faaliyetlerin erkenden veya anında tespit edilmesiyle sahtekârlık önlenebilir.
- Aşırı borçluluğun önlenmesi: Sorunlu harcama alışkanlıklarının erkenden tespit edilebilmesi; tüketicilere, aşırı borçlu duruma düşmelerini önlemede yardımcı olur.
- Artan rekabet: Yeni teknolojiler yeni fırsatlar yaratır, rekabeti ve inovasyonu teşvik eder; hizmet sağlayıcıların işlerinde başarılı olmak için rekabet etmeye zorlandığı bu durunda tüketiciler avantaj kazanır.
Teknoloji, yalnızca yerleşik finansal hizmet markalarının pazara yaklaşımını değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda pazarın doğasını da değiştirir. Dinamik bir yapıya sahip yeni fintech şirketleri yeni fırsatları keşfetmek ve yeni müşteriler kazanmak amacıyla çevikliklerini ve hızlarını arttırmak için teknolojiyi kullanmaktalar. Aynı zamanda, finansal hizmetlerde teknolojinin yaygınlaşmasının tartışıldığı Abdul Latif Jameel Perspectives makalemizde de belirtildiği üzere Apple, Amazon, Microsoft, Google ve Facebook gibi büyük teknoloji devleri müşterilerin istediği finansal hizmetleri sunmaya çalışırken gün geçtikçe bu alana daha çok yönelmektedirler. Benzer şekilde sigorta sektöründe “InsurTech” olarak adlandırılan yenilikler; risksiz sigortalama, anında satın alma ve yapay zeka odaklı talep işleme gibi yeniliklerle müşteri deneyimini yeniden tanımlayarak müşteri yolculuğunu daha hızlı, daha kolay ve daha verimli hale getirmekte.
Her ne kadar büyük teknoloji markaları, finansal hizmetler pazarına biraz farklı nedenlerle ve farklı açılardan giriyor olsalar da, büyük ölçüde finansal hizmetlerde değişime neden olan alanlardaki uzmanlıklarına dayanarak, hızlı ve kesintisiz bir şekilde entegre finansal veya başka türlü hizmetler sunma konusunda oldukça başarılıdırlar: Büyük Veri, Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti. Bu firmalar, geleneksel finansal oyunculara göre geçmişten gelen bir mirası sürdürmek gibi bir yüklerinin olmaması ve devam eden yeni teknoloji yatırımları gibi bazı avantajlara da sahiptirler; müşterileri ve alıcıları için olumlu çıktılar yaratmalarına imkan veren veri yönetimi ve analizi alanındaki geniş deneyimlerinden ve bilgilerinden bahsetmeye gerek bile yok. Finans kuruluşları, paralarını güvenli ve emniyetli bir şekilde tutmaları için onlara güvenen hali hazırda güçlü bir müşteri tabanına sahiplerdir, ancak büyük teknoloji oyuncularını yakalamalarını sağlayacak kaynaklara veya teknolojik uzmanlığa sahip olma eğiliminde değildirler.
Ne finansal hizmet sağlayıcıları Big Tech’in yarattığı tehdidi göz ardı edebilir, ne de Big Tech 22 [4]trilyon ABD Doları’nın üzerinde hacme sahip küresel bir sektörü ezip geçebilmeyi hayal edebilir. Büyük Teknoloji firmalarının, sektördeki varlıklarını artırmak için deneyimli finansal hizmet sağlayıcılarıyla ortaklık kurma çabaları, bu sorunun yanıtının iş ortaklıklarında yattığını gösteriyor. Örneğin, Apple ilk kredi kartını 2019 yılında Goldman Sachs ile ortaklık kurarak piyasaya sürdü. Google, 2021 yılından itibaren müşterileri, dijital banka hesapları açmaya davet ediyor. Citibank’ın da dahil olduğu 11 banka ve kredi kooperatifleriyle bağlantılı olarak çalışan Plex hesapları, Google Pay çerçevesi içinde faaliyet gösterecek.
Tüketiciler; hazır olmaktan da öte, bu değişiklikleri sabırsızlıkla bekliyor gibi görünüyorlar. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri’nde, Nisan 2020 başlarında yeni mobil bankacılık kayıtlarında %200’lük bir artış yaşanırken, mobil bankacılık trafiği %85 arttı[5]. Bu büyük artışlar kısmen salgından kaynaklanmış olsa da, ortaya çıkan bu davranış değişiklikleri zaten katlanarak artmaktaydı ve kriz bittikten çok sonra da artmaya devam edecek gibi görünmekte.
Abdul Latif Jameel’de müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için durmaksızın devam eden bir yolculuğun içindeyiz. Finansal hizmetler birimimiz Abdul Latif Jameel Finans faaliyetlerine 40 yılı aşkın bir süre önce Suudi Arabistan’da insanların araba satın almasına yardımcı olmak için otomotiv finansmanı sağlayarak başlamıştır.
O zamandan beri büyümemizi Mısır ve Türkiye piyasalarında da sürdürerek Orta Doğu’daki 2 milyon taşıtı finanse eden en büyük oto kiralama ve finansman sağlayıcılarından biri haline geldik. Şu an tüketici ürünleri, ticari ekipman ve gayrimenkul finansmanı da sunmaktayız ve dünya genelindeki müşterilerimiz için yenilikçi sigorta ürünleri geliştirmek ve sunabilmek amacıyla Londra’da Lloyds Broker’a bağlı JENOA adında bir reasürans aracısı kurduk.
Hedeflerimize ulaşabilmek ve müşterilerimizin taleplerini karşılayabilmek için sürekli olarak inovasyona yatırım yaparak işimizi ileriye taşıyoruz. Dijital olarak kullanılabilen risk yönetimi ve tahsilat sistemlerimiz Orta Doğu’daki en gelişmiş sistemler arasındadır; örneğin, bölgedeki en gelişmiş otomobil ve tüketici finansmanı pazarlarından biri olan Türkiye’de, tüketicilerin bu sürecin tamamını akıllı telefonlarından yönetmesine olanak tanıyan uçtan uca bir dijital süreç geliştirdik.
Finansal hizmetlerde köklü bir değişim yaşanıyor.
Gelecek, veri ve teknoloji üzerine inşa edilecek. Günümüzün finansal hizmet firmalarının, yeni teknolojiler ve değişen müşteri ihtiyaçları neticesinde ortaya çıkan fırsatlara ve zorluklara adapte olabilmek için bu değişime ayak uydurması gerekmektedir. Kurumsal kültürler ve çalışma modelleri bu yeni gerçekliğe uyum sağlamalıdır. Bu; kârlılık getiren yeni alanların benimsemesi, müşteri bağlılığına yeni yaklaşımlar getirilmesi ve şirketin yeni bir çalışan profili için daha çekici hale getirilmesi ve bu kişilerin işe alınması anlamına gelebilir.
Abdul Latif Jameel, yatırımlarımıza öncelik vererek daha fazla büyümek ve müşterilerimize daha çok odaklanmak için yeni fırsatlar yarattığımız bir yerdir. Mal ve hizmetlere ve daha iyi bir yaşama modern dünyada ancak para aracılığıyla ulaşılabileceği şüphe duyulmaz bir gerçektir. Kabul edilebilir riskleri anlamak ve planlamak, işletmelerin ve bireylerin kendi geleceklerine yatırım yaparken daha rahat hareket etmelerini sağlar. Kuruluşlara ve tüketicilere önemli anlarda kullanabilecekleri araçları sağlayan birbiriyle bağlantılı bu değişimin ve gerçek dünyadaki dijital kolaylıkların geliştirilmesini sağlayarak hali hazırda kullanılan finansal hizmet modellerinin ötesine geçmeye devam edeceğiz.
[1] Digital Transformation in Financial Services | BDO Insights
[2] WEF_AI_in_Financial_Services_Survey.pdf (weforum.org)
[3] 1606-big-data-on-financial-services_en_0.pdf (europa.eu)
[4] Global Financial Services Market Data And Industry Growth Analysis (thebusinessresearchcompany.com)
[5] COVID-19 Is Rapidly Reshaping Consumer Banking and Payments Behaviors, New FIS Survey Finds | FIS (fisglobal.com)