Avrupa’da şebeke ölçeğinde akü depolama alanı oluşturmak

Küresel ısınma ve iklim eylemi arasındaki fark giderek açılırken yenilenebilir enerji ve elektriğe geçiş gibi hafifletme stratejilerine büyük bir inanç oluşuyor. Küresel sıcaklık artışlarını sanayi öncesi döneme göre 1,5 oC’de tutmaya yönelik senaryolar, 2050 yılına kadar ağır enerji yüklerinin çoğunun rüzgar ve güneş kaynaklarınca karşılanmasını ve tüm elektrik üretiminin bazı modellerde %35’inin rüzgar ve %25’inin güneş enerjisi ile karşılanması hesaplanır.[1]
Ancak rüzgar ve güneş enerjisinin önemli bir dezavantajı vardır. Üretilen enerji anında şebekeye aktarılmazsa tüm bu türbin ve panellerden elde edilen enerjiyi depolamak karmaşık bir süreç haline gelir. Evler ve sanayiler, yeterli depolama ortamına sahip değillerse bulutların güneşi kapattığı veya kanatların rüzgarsız gökyüzünde hareketsiz kaldığı zamanlarda kendilerini enerjisiz bulabilir.
Bu soruna verilen en net yanıt, dağıtım için ihtiyaç duyulana kadar yenilenebilir kaynaklardan gelen elektriği depolayabilen şebeke ölçeğinde Akü Enerji Depolama Sistemleri veya kısa adıyla BESS’tir. Bu alan, Abdul Latif Jameel Energy’nin FRV ile yükselen öncülerden biri olduğu bir alandır.
Rekor sıcaklıkların ve binlerce cana mal olan iklimle[2] ilgili felaketlerin yaşandığı[3] 2023’te de kanıtlandığı üzere, BESS tesislerinde dramatik bir artış yaşanması hiç de şaşırtıcı değil.
2030 yılına kadar, dünya genelindeki toplu enerji depolama sistemlerinin, 2021 gibi yakın bir tarihte faaliyete geçen kapasitenin yaklaşık 15 katı olan kümülatif 411 GW kapasiteye ulaşması bekleniyor.[4] Büyük çaplı yatırımlar, tüm pazarda epey ihtiyaç duyulan motivasyonu sağlıyor. Sadece 2022 yılında, BESS tesislerine 5 milyar ABD dolarından fazla para yatırıldı ve bu rakam sadece 12 ay öncesine göre üç katına çıktı. Elbette bu sadece bir başlangıç. McKinsey’deki uzmanlara göre, 2030 yılının sonunda BESS pazarı, mevcut büyüklüğünü iki katına çıkararak küresel çapta 120 milyar ile 150 milyar ABD doları arasında bir seviyeye ulaşabilir.[5]
Bu tür depolama sistemlerinin yarısından fazlasına ev sahipliği yapan ABD ve Çin, 2030 yılına kadar sektörde öncü olmaya devam edecek gibi görünüyor. Ancak, dünyanın geri kalanı da boş durmuyor. Özellikle Avrupa bu endüstriyel değerlere hızla yetişiyor.
Avrupa kıtasının şebeke ölçeğinde pil depolama anlayışını incelemeye başlamadan önce sektörü ve iklim değişikliğine karşı mücadeleyi ateşleme potansiyelini destekleyen bu teknolojiye kısaca değinmekte fayda var.
Enerji depolamadaki ikilem için bir dizi çözüm
Şebeke ölçeğindeki depolama aküleri hem güç üretimi cihazlarına (ağırlıklı olarak rüzgar türbinleri ve güneş panelleri) hem de iletim ağlarına bağlanır. Depolama kapasiteleri kurulum başına birkaç megawatt saat ile yüzlerce megawatt saat arasında değişir. Bu sistemlerin %95’i şu anda lityum-iyon akülerle çalışıyor.[6] Tek bir 40 MWsa’lik akü, yaklaşık 400 saatlik şebeke tıkanıklığı önlenebilir ve yaklaşık 2 milyon ABD doları yakıt maliyetinden tasarruf sağlayabilir.[7]
Şebeke ölçeğindeki aküler, tüm küresel CO2 emisyonlarının %40’ından fazlasını oluşturan bir sektör olan enerji sektörünün karbon ayak izinde büyük düşüşler sağlama potansiyeline sahiptir.[8]
Lityum-iyon aküler, rakip teknolojilere kıyasla aşağıda belirtilen çok sayıda farklı avantaja sahiptir:
- Performans kaybının minimum seviyede olması sayesinde binlerce kez şarj edilebilir.
- Herhangi bir kapasitede üretilebilir.
- Görece düşük fiyatlar sunarken aynı zamanda üstün bir güvenlik performansı sergiler.
Modern lityum-iyon teknolojisi de akıllıdır ve ısmarlama algoritma tabanlı yazılım kullanarak şebekeye optimum enerji kalıpları salmak üzere tasarlanmıştır.
Bu dahiyane ve büyüleyici teknoloji, sistemler şarj olurken lityum iyonları elektrotlar arasında aktararak gücü boşaltır. Lityatlı metal oksitler genellikle depolama için katot olarak ve karbon ise ekstraksiyon için anot olarak kullanılır. Küresel iş danışmanlık şirketi McKinsey, 2030 yılına kadar tüm lityum-iyon akü zincirinin yıllık %30 oranında artarak 4,7 TWsa pazar büyüklüğüne ulaşmasını bekliyor.[9]
Lityum-iyon, yenilenebilir kaynaklardan düzensiz olarak gelen güvenilir enerji kaynakları döngüsünü tamamlamayı vaat eden tek teknoloji olmaktan çok uzaktır.
Sodyum-iyon aküler lityum-iyon eş değerlerinden daha az enerji tutar ve daha kısa kullanım ömrüne sahiptir ancak beşte bir daha ucuzdur ve lityum tedarikleri azalırsa bu boşluğu doldurmak için devreye girebilir[10]. Sadece 2023 yılında en az altı yeni üretici sodyum-iyon akü üretimine başladı.
Akış aküleri, elektronları ekstrakte etmek için elektrolitler kullanarak sıvı içinde çözünen ve bir membrana bölünen bir çift kimyasal bileşen aracılığıyla enerji üretir. Katı elektroaktif malzemelere kıyasla daha az verimli olan bu teknoloji, halihazırda 400 MWsa, 100 MW akış aküsü ile Çin liman şehri Dalian’daki evlere enerji sağlayan şebeke ölçeğinde bir potansiyele sahiptir.
Diğer yenilikler ise hazırda bekliyor. Basınçlı hava sistemleri (bir türbini döndürmek için basınçlı bir kaptan hava çıkarma), mekanik yerçekimi aküleri (ağırlıklı blokların bir kuleden inmesine izin vererek enerji eksikliği zamanlarında tork yaratır) ve hatta kum aküleri (yüksek sıcaklık depolama ortamı olarak kumu kullanarak silolarda ısıyı sıkıştırma) teknolojileri geliştirme süreçlerinin farklı aşamalarındadır ve baskın olan lityum iyon sistemlerini desteklemeye ve enerji depolama konseptine çok yönlülüğünü getirmeye hazırlardır.
Enerji depolamanın geleceği ister nadir toprak mineralleri ister kum veya yerçekimi ile yönetilsin, kesin olan bir şey varsa o da yaygın bir akü altyapısı olmadan toplumun fosil yakıtların tutsaklığından asla tamamen kurtulamayacağıdır. Aküler, net sıfır geleceğe giden yolculuğumuzu kolaylaştırabilen ve iklim değişikliğinin en ağır sonuçlarını önleyebilen bir köprüdür.
Avrupa’daki yasa koyucular ve yasa yapıcılar, kısaca ifade etmek gerekirse heyecan verici olarak nitelendirilebilecek pazar büyümesini besleyen şebeke ölçeğinde enerji depolamanın öneminin özellikle farkında görünüyorlar.
Güç dalgalanması: Avrupa, akü depolama alanında öncülük ediyor
Avrupa, yeni şebeke ölçeğinde BESS projelerine hız kesmeden devam ediyor.
2022 yılında kıta genelinde Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İrlanda’daki büyük genişlemeler öncülüğünde 170 ayrı proje ile 1,9 GW’lık bir yeni depolama kapasitesi şebekeye katıldı. 2023 için son rakamlar hala hesaplanıyor olsa da tahminlere göre yeni kurulumlar yaklaşık %100 yıllık büyümeyle 3,7 GW’a yükseliyor.[11]
2023’teki genişlemenin büyük bir kısmı Birleşik Krallık (+1.512 MW), İtalya (+853 MW), Fransa (+337 MW), Almanya (+215 MW), İrlanda (+205 MW), Litvanya (+200 MW) ve İsveç (+112 MW) tarafından sağlandı.
Artık ilerlemenin daha da hızlı olacağı bir yörüngeye girildi. Mevcut planlar hayata geçerse Avrupa genelinde günümüzden 2050 yılına kadar şebeke ölçeğinde en az 95 GW’lık yeni BESS tesisinin inşası gerçekleşecektir. Bu hedefler doğrultusunda 2023 yılının başlarında kümülatif olarak 5 GW’lık cüretkar kapasiteye ulaşıldı. Bu yeni kurulumların hepsi birlikte 70 milyar Euro’dan fazla yatırıma karşılık geliyor.[12]
Gelecekte Almanya, Birleşik Krallık, Yunanistan, İrlanda ve İtalya’nın bu ilerlemeye liderlik etmesi bekleniyor. 24 AB ülkesinden 14’ünün yenilenebilir enerji depolama tesislerinin konuşlandırılmasına ilişkin kendi hedeflerini ortaya koymasıyla bu tür tahminlerin buzdağının sadece görünen kısmı olduğu kanıtlanmaktadır.
Performans, kapasite ile birlikte artacaktır ve 4 saatten fazla depolama kapasitesine sahip olan akülerin 2025’te yalnızca %22 olan toplam kurulum paylarının 2050’ye kadar toplam kurulumların %60’ından fazlasını oluşturması bekleniyor.
Sektör özellikle Birleşik Krallık’ta hızla olgunlaşıyor. S&P Global emtia analistleri bunun nedeninin, Birleşik Krallık’ın kendisini bu alanda “ilk hareket eden” olarak konumlandırması olduğunu savunuyor. 2016 yılında Birleşik Krallık Ulusal Şebekesi, 201 MW enerji kapasiteli sekiz projeye dört yıllık, hızlı yanıt sözleşmeleri sağlayarak Avrupa’nın kurulu kapasitesini iki katına çıkardı.[13]
İngiltere’deki ivme, yavaşlama belirtisi göstermiyor. 2023’ün 4. çeyreğinde, ülke genelinde yaklaşık 420 MW’lık yeni akü depolama projesi devreye girdi; bu, bugüne kadarki en büyük artış ve önceki çeyrekteki artıştan %13 daha fazla. Bu dönemde toplam sekiz büyük ticari ölçekli tesis faaliyete başladı. Bu yükselişle birlikte Birleşik Krallık’taki çalışır durumdaki BESS depolama kapasitesi saatte 4,6 GW’a çıktı.[14]
Peki Avrupa genelinde akü depolama projelerinin artan popülerliğinin ardında hangi faktörler yatıyor ve bu heyecanı sanayileşmiş dünyanın geri kalanına yaymak için ne tür ders çıkarabiliriz?
Politika yapıcılar BESS potansiyelinin etkisinde
2022’de Rus gaz tedariklerinin %80’den fazla azaldığı ve 2021’den bu yana petrol ve gaz toptan satış fiyatlarının 15 kat arttığı Avrupa, bir enerji krizinin ortasındadır.[15] Avrupa, giderek artan bu açığı kapatmak ve tüketici fiyatlarını düşürmek için yenilenebilir enerji arıyor. Aküler ise bu elektriği depolamak için doğal bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Bu teknolojinin savunucuları, akülerin önemini ortaya koymak için hem ekonomik faydalarına hem de çevresel faydalarına dikkat çekiyor.
Nispeten ılıman bir iklime sahip olmasına rağmen Avrupa, küresel ısınmanın somut etkilerinden bir şekilde etkilenecektir. Almanya, Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya geçen yıl yaşanan ani sellerden etkilenen ülkelerden sadece birkaçıdır. Avusturya bir ay boyunca aldığı yağmuru sadece 24 saat içinde aldığı sel felaketinde tahmini olarak 500 milyon Euro zarar görmüştür.[16] Kıtadaki kavurucu sıcaklıklar Portekiz, İspanya ve Yunanistan’da orman yangınlarını tetiklemiştir. 2022 yılında Avrupa’daki meteorolojik olaylar yaklaşık 16.365 can kaybına neden olmuş ve 156.000 kişiyi daha olumsuz etkilemiştir.[17]
Öte yandan Avrupa’da şebeke ölçeğindeki akü pazarının büyümesinin ana nedeni, bu tür planların yaygınlaşmasını teşvik eden ileri görüşlü bir politika ortamıdır.
AB’nin REPowerEU Planı, bölgenin yenilenebilir enerji payı hedefini 2030 yılına kadar %45’e çıkararak enerji geçişini hızlandırmayı amaçlamaktadır[18]. Enerji depolama projeleri ve Connecting Europe Facility (CEF) for Energy girişimi aracılığıyla sınır ötesi uyumluluk dahil olmak üzere 800 milyon Euro değerinde temiz enerji altyapısı yatırımlarını belirtiyor.[19]
Avrupa Komisyonu’nun (EC) Net Sıfır Sanayi Yasası geçen yıl Mart ayında duyuruldu. Bu, AB’nin Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’nın temel taşlarından olan akülerin yerel üretimini teşvik ederek şebeke ölçeğindeki enerji depolama projeleri için taze sermaye oluşturmayı amaçlamaktadır.[20]
EC’nin yaklaşık aynı zamanda yayınlanan Elektrik Piyasası Tasarımı (EMD) kapsamında önerilen reformlar, enerji bağımsızlığına yönelik çabalarında elektrik depolama sistemlerine öncelik veriyor[21].
Stratejilerden biri, “talep yanıtı” ve depolama için ulusal esneklik hedeflerinin belirlenmesinin yanı sıra devletler ve toptan pazarlar arasında daha fazla enerji paylaşımını içeriyor.[22]
Yeşil Mutabakat Sanayi Planı daha geniş bir kapsamda, temel bir akü malzemesi olan lityum ve diğer nadir toprak elementleri de dahil olmak üzere yeşil geçişin merkezinde yer alan malzemelerin rafine edilmesini, işlenmesini ve geri dönüşümünü güçlendirmek için Kritik Hammaddeler Yasası’nı da kapsamaktadır.[23]
Yasama faaliyetlerindeki koordinasyon, kalıcı etkilere sahip olmaya başladı bile. İtalya, geçen yılın sonlarında 9 GW’tan fazla enerji depolama tesisi inşa etmek için 17,7 milyar Euro’luk bir yatırıma başladı. Alman enerji şirketi RWE AG, Hollanda’daki OranjeWind açık deniz çiftliğini şebekeye entegre etmek için şebeke ölçeğinde bir akü tesisi inşa ediyor. RWE AG, yerel pazara yönelik olarak Lingen, Werne ve Kuzey Ren Vestfalya’daki diğer iki tesiste mega akü planlarının da arkasındaki şirkettir.[24]
Yasal desteğin BESS planlarına sağladığı güç, dünyanın başka yerlerinde çoktan kanıtlanmıştır. Kanıt olarak, inşaat halindeki şebeke ölçeğinde akü projelerinin kapsamı üzerinde etkisi katlanarak artan Avustralya’nın 20 milyar Avustralya doları tutarındaki “Ülkeyi Yeniden Elektrik Ağlarıyla Örme” şebeke yükseltme girişimi[25] veya 2024 yılında ABD’de akü depolama kapasitesini iki katına çıkarması beklenen 2022 tarihli ABD Enflasyonla Mücadele Yasası incelenebilir.[26]
Avrupa’daki BESS tesislerinin hızlı yükselişine ve giderek daha canlı hale gelen politika ortamına rağmen, teknolojinin tam potansiyelini gerçekleştirebilmesi için birçok engelin üstesinden gelinmesi gerekiyor.
Devam eden zorluklar akü tesislerinin gelişimini engelleyecek mi?
Şebeke ölçeğindeki akü projeleri, kıta genelinde çoğalsa da geliştiriciler hala bürokrasi yoğunluğundan ve gereksiz maliyetlerden şikayet ediyor. Son gelişmelere rağmen AB, yönetmelikleri uyumlaştırmada bir adım geride kalıyor. Şu anda bile yeni BESS geliştirmelerinin, genellikle birbiriyle çelişen önceliklere ve tutarsız yasal tanımlara sahip her bir devlet tarafından onaylanması gerekiyor ve bu da AB genelinde tutarsız iş modellerine yol açıyor.[27]
Şebekenin birlikte çalışabilirliği, yardımcı hizmetlerin sunulması ve yatırımcılar tarafından görece olarak hâlen bebek gibi görülen bu teknoloji hakkında spekülasyonlara ilham verecek şekilde, gerekli görülen uzun vadeli sözleşmelerin sunulması ile ilgili temel zorluklar hala devam etmektedir.
Avrupa’daki pazar, sektörde istikrara ulaşmak için gerekli konsolidasyonlarda şimdiye kadar yetersiz kalmış ve parçalanmış bir yapı sergilemiştir.[28] Akü değer zincirindeki fiyat dalgalanmaları da bir sorun olmaya devam ediyor. 2022 yılının Aralık ayında, lityum karbonatın metrik ton fiyatı (maliyet, sigorta ve navlun dahil) 75.000 ABD dolarına ulaşarak bir önceki yıla kıyasla %122’lik bir artışa işaret ediyor.[29]
AB’nin özellikle aküler için çok önemli olan nadir toprak minerallerinin rezervlerini kapsayan Kritik Hammaddeler Yasası (yukarıya bakın) gibi devam eden hafifletme önlemlerine rağmen, tedarik zincirlerinin dayanıklılığı konusunda endişeler devam etmektedir. Elektrikli araç (EV) üreticileri, lityum gibi sınırlı kaynaklara ulaşmak için diğer sektörlerle rekabet ediyor ve bu da enerji depolama pazarında birikmiş işlere neden oluyor. Örneğin Volkswagen’in önümüzdeki üç yılda yapacağı akü tedariki, en büyük 10 enerji depolama şirketinin toplam proje kapasitesinden çok daha fazla olacaktır.[30]
Üstesinden gelinmesi gereken bir diğer sorun ise kamuoyunun bakış açısı. Nadir toprak minerallerinin madenciliği doğal kaynakları tüketir, biyoçeşitlilik kaybına neden olur ve devamlı doğayı kirletir. Gelişmekte olan pazarlarda, bu tür mineraller çıkarılırken genellikle yerli insanların haklarının ihlal edilmesi ve zorla çalıştırma gibi nedenlerle itibarın daha da zarar görmesine neden olabilir. Akü ile çalışan bir Avrupa vizyonunu gerçeğe dönüştürmek, kar-zarar hesabının yanı sıra vicdan ve mantık arasında da bir savaş gerektirecektir.
Bu hedefin başarıya ulaşması, özel sektörün uzun vadeli ve devrim niteliğindeki BESS çözümlerine yatırım yapmaya istekli ve dinamik olmasına bağlıdır.
Özel sektör akü depolamasını güçlendirmeye yardımcı olabilir
Abdul Latif Jameel’in amiral gemisi yenilenebilir enerji işletmesi olarak Fotowatio Renewable Ventures (FRV), halihazırda güçlü bir inovasyon geçmişine sahip.

Beş kıtada faaliyet gösteren FRV, akü depolama sistemleri portföyünün yanı sıra güneş enerjisi, rüzgar ve hibrit enerji projeleri geliştirir ve yönetir.
FRV, özellikle David Menendez’in başkanlığında BESS Mükemmellik Merkezi’ni kurduğu Birleşik Krallık’a odaklanarak Avrupa genelinde BESS tesislerini tanıtmaya yönelik özel sektör çabalarına öncülük etmektedir.
2023 yılında FRV, Birleşik Krallık akü depolama projelerinden en büyük ikisi olan West Sussex’teki Contego ve Essex’teki Clay Tye’ın finansal kapanışını tamamladı. İkinci proje, Birleşik Krallık’ta bugüne kadar üstlenilen en büyük BESS projelerinden biri ve açıldığı tarihte Avrupa’daki en büyük ortak operasyonel BESS oldu.
Mart 2024’ün sonunda Clay Tye şebekeye dahil oldu ve 99 MW’lık bir üretime ve 198 MWsa kapasiteye sahipti. Enerji kapasitesi değişimi ve verimli proje yönetimi için Tesla’nın Autobidder yapay zeka yazılımının yanı sıra 52 adet Tesla Megapack lityum-iyon akü kullanmaktadır.
Contego, 28 aküden oluşan bir diziden 34 MW çıkış ve 68 MWsa kapasite elde etmektedir.
FRV ayrıca Midlands’ta iki tane daha UK BESS planı inşa etmeye başladı. Her proje toplam 1,01 hektarlık bir alanı kapsıyor ve birlikte yaklaşık 100 MW enerji üretecekler. Bu iki lityum-iyon akü depolama sistemi, dağıtım ağına bağlanarak enerjinin dışa aktarılmasını ve alınmasını sağlayacak.
Bu planlar, FRV’nin Dorset, Birleşik Krallık’taki 2020’den bu yana aktif olan Holes Bay akü projesinin başarısına dayanmaktadır. 15 MWsa kapasiteli bu tesis, Dengeleme Mekanizması için Ulusal Şebekenin yeni ve daha geniş erişim sağlayan Uygulama Programlama Arayüzünde (API) ilk kez faaliyete geçmiştir.
FRV’nin şu anda Birleşik Krallık’ta çeşitli operasyon veya geliştirme aşamalarındaki 5 GW’tan fazla kapasiteye sahip BESS projeleri vardır. Bu, Avustralya’da benzer projelerle tamamlanmaktadır. Bu projede şirket Gnarware, Victoria’da BESS tesisleri ve Dalby, Queensland sınırlarındaki hibrit güneş enerjisi ve BESS tesisleri geliştirmektedir. Yunanistan’daki bir BESS projesinde çoğunluk hissesine sahip olan FRV, Şubat 2024’te AmpTank Finland Oy ile Finlandiya’da şebeke ölçeğinde bir akü enerji depolama sistemi (BESS) projesi için ortaklık yapmıştır.

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Uluslararası
Abdul Latif Jameel
Abdul Latif Jameel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Uluslararası Fady Jameel şöyle diyor: “Şebeke ölçeğinde akü enerji depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynakları ile güvenilir ve çevre dostu elektrik kaynakları arasında toplumlarımız için hayati bir bağlantı kurmaktadır. Çığır açan BESS teknolojisi, evlerin ve işletmelerin 7/24 enerjiye erişmesine yardımcı olarak, talebin en yüksek olduğu zamanlarda elektrik şebekelerine esneklik sağlar ve zararlı fosil yakıtlardan uzaklaşmak için gerekli olan geçişi hızlandırır.”
[1] https://www.irena.org/-/media/Files/IRENA/Agency/Webinars/07012020_INSIGHTS_webinar_Wind-and-Solar.pdf
[2] https://www.metoffice.gov.uk/about-us/press-office/news/weather-and-climate/2024/2023-the-warmest-year-on-record-globally
[3] https://www.theguardian.com/environment/2023/dec/27/2023-costliest-climate-disasters-poor-lose-out-global-postcode-lottery
[4] https://www.pveurope.eu/solar-storage/bloombergnef-global-energy-storage-market-15-fold-growth-2030
[5] https://www.mckinsey.com/industries/automotive-and-assembly/our-insights/enabling-renewable-energy-with-battery-energy-storage-systems
[6] https://www.windpowerengineering.com/how-three-battery-types-work-in-grid-scale-energy-storage-systems/
[7] https://www.irena.org/-/media/Files/IRENA/Agency/Publication/2019/Sep/IRENA_Utility-scale-batteries_2019.pdf
[8] https://documents.worldbank.org/en/publication/documents-reports/documentdetail/873091468155720710/Understanding-CO2-emissions-from-the-global-energy-sector
[9] https://www.mckinsey.com/industries/automotive-and-assembly/our-insights/battery-2030-resilient-sustainable-and-circular
[10] https://www.mckinsey.com/industries/automotive-and-assembly/our-insights/enabling-renewable-energy-with-battery-energy-storage-systems
[11] https://www.energy-storage.news/europe-deployed-1-9gw-of-battery-storage-in-2022-3-7gw-expected-in-2023-lcp-delta/
[12] https://auroraer.com/media/european-battery-markets-on-track-to-attract-over-70bn-e-investment-by-2050/
[13] https://www.spglobal.com/commodityinsights/en/market-insights/latest-news/electric-power/123022-opportunity-for-battery-storage-as-big-as-it-has-ever-been-in-europe
[14] https://www.solarpowerportal.co.uk/q4-2023-sees-largest-quarterly-increase-in-battery-energy-storage/
[15] https://www.imf.org/en/Publications/fandd/issues/2022/12/beating-the-european-energy-crisis-Zettelmeyer
[16] https://www.euronews.com/green/2023/08/08/torrential-rain-flash-floods-and-raging-wildfires-europes-extreme-summer
[17] https://news.un.org/en/story/2023/06/1137867
[18] https://commission.europa.eu/strategy-and-policy/priorities-2019-2024/european-green-deal/repowereu-affordable-secure-and-sustainable-energy-europe_en
[19] https://www.iea.org/policies/15691-repowereu-plan-joint-european-action-on-renewable-energy-and-energy-efficiency
[20] https://www.energy-storage.news/european-commissions-net-zero-industry-act-includes-energy-storage-as-eligible-technology/
[21] https://energy.ec.europa.eu/topics/markets-and-consumers/market-legislation/electricity-market-design_en
[22] https://www.energy-storage.news/european-commissions-raised-ambition-for-energy-storage-in-electricity-market-design-welcomed-with-caveats/
[23] https://www.reuters.com/markets/commodities/eus-hunt-critical-minerals-2023-12-18/
[24] https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-02-15/battery-storage-for-europe-s-grids-may-finally-be-getting-ready-for-net-zero
[25] https://www.energy-storage.news/australia-had-over-2gwh-of-large-scale-battery-storage-under-construction-at-end-of-2022/
[26] https://www.eia.gov/todayinenergy/detail.php?id=61202
[27] https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-02-15/battery-storage-for-europe-s-grids-may-finally-be-getting-ready-for-net-zero
[28] https://www.mckinsey.com/industries/automotive-and-assembly/our-insights/enabling-renewable-energy-with-battery-energy-storage-systems
[29] https://www.spglobal.com/commodityinsights/en/market-insights/latest-news/electric-power/123022-opportunity-for-battery-storage-as-big-as-it-has-ever-been-in-europe
[30] https://www.spglobal.com/commodityinsights/en/market-insights/latest-news/electric-power/123022-opportunity-for-battery-storage-as-big-as-it-has-ever-been-in-europe