Jameel Ailesi, Birleşmiş Milletler’in ortak vizyonunu nasıl destekliyor

Birleşmiş Milletler (BM) 1945 yılında New York’ta kurulduğunda, yeni çağın güçlü bir sembolüydü. Kurumların, toplulukların ve işletmelerin savaşın küllerinden kurtulup barış, ortaklık ve ilerlemeyi teşvik etmek için birlikte çalıştıkları bir işbirliği ve iyimserlik çağı.

Rüzgar esince, yelkeni aç…” babamın en sevdiği Arap atasözüydü.”

Mohammed Jameel KBE
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO
Abdul Latif Jameel

Aynı yıl, Suudi Arabistan’dan 6.000 mil uzaktaki Abdul Latif Jameel adlı genç bir girişimci, yalnızca bir iş kurmak için değil, aynı zamanda faaliyet gösterdiği yerdeki toplulukların ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak için bu değişim rüzgarlarından yararlanabileceği bir fırsat gördü.

Bu felsefe, 75 yıldır Jameel ailesi için hem yol gösterici bir işaret hem de itici güç olmuştur. Mümkün olanın sınırlarını zorlayan ve küresel ölçekte insan, iş ve topluluk potansiyellerini gerçekleştirme tutkusundan güç alan bir felsefe.

Hükümetlerin ve ticaretin; modern küresel toplumunun kalitesini, standartlarını, haklarını ve özgürlüklerini geliştirmeye önemli ölçüde katkıda bulunma ihtiyacı uzun zamandır kabul edilen bir olgudur. Haziran 1992’de, BM’nin Brezilya’da gerçekleştirdiği Rio Dünya Zirvesi’nde 178’den fazla ülke, insanların yaşamlarını iyileştirmek ve gezegeni korumak için sürdürülebilir kalkınmaya yönelik küresel bir ortaklık olan Gündem 21‘i benimsemiştir.

Bunun ardından bir takım çok taraflı ek anlaşma yapıldı. Bunlar, 2015 yılına kadar aşırı yoksulluğu azaltmak için sekiz Milenyum Gelişim Hedefini (MDG) içeren Milenyum Beyannamesini (Milenyum Zirvesi Eylül 2000) de içermektedir. Bu taahhütler Johannesburg Bildirgesi’nde tekrarlandı ve 2002 yılında Güney Afrika’da düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi‘nde benimsendi. Haziran 2012’de Rio’da yapılan BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20) sürdürülebilir kalkınmayı ilerletmeye yönelik 200’den fazla taahhüdü özetleyen “İstediğimiz Gelecek” belgesinin ortaya çıkmasını sağladı. Bir yıl sonra, 30 üyeli bir Açık Çalışma Grubu tüm bu sürdürülebilir hedefleri evrensel olarak kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) paketinde birleştirmek için teklifler geliştirmeye başladı.[1]

Sonuç olarak, 2015 yılında 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi, 17 SDG’yi belirleyen şey oldu. İnsanların ve gezegenin barış ve refahı için bir plan olarak tanımlanan 2030 Gündemi, SDG’ler de dahil olmak üzere, tüm BM Üye Devletleri tarafından benimsenmiştir.

17 SDG’nin amacı; bunları başarmak amacıyla işletmelerin, hükümetlerin ve toplulukların birlikte çalışarak gezegenimiz için daha parlak, daha sağlıklı bir gelecek yaratabilmesini sağlamaktır.

Sheikh Abdul Latif Jameel
Visionary founder of the family business the late Sheikh Abdul Latif Jameel

SDG’ler, şirketin kurucusu olan merhum Şeyh Abdul Latif Jameel tarafından belirlenen ve ilk günden bu yana Jameel Ailesi‘nin çaba gösterdiği kapsayıcı felsefeyi yansıtmaktadır. Bu, dünyayı herkes için gerçekten daha iyi bir yer haline getirme çabasıyla o günden beri sürekli olarak yatırım yapılan bir aile geleneğidir.

Jameel Ailesi’nin mobilite, yenilenebilir enerji, enerji depolama, iklim ve su ile ilgili faaliyetlerden finansal hizmetler ve sağlık, eğitim, geçim kaynakları, yoksulluk, iklim, sanat ve kültür faaliyetlerine uzanan hem ticari hem de hayırseverlik çalışmalarını içeren geniş bir alandaki faaliyetleri, bu 17 SDG’nin neredeyse tamamıyla ilişkilidir. Ancak, insanlığın karşılaştığı en büyük zorluklarından bazılarının üstesinden gelmeyi amaçladığı için etkilerinin daha doğrudan ve anında hissedildiği bir dizi faaliyeti bulunmaktadır.

Yoksulluğu azaltma

UN SDG 1 - No Povertyİnsanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir zenginlik içinde yaşanırken, küresel yoksulluğun yarattığı eşitsizlik – SDG 1 – belki de modern dünyamızın en büyük sorunudur. Bu, Jameel Ailesi’nin kurulduğu günden beri yerel topluluklarda aktif olduğu bir alandır.

Faaliyetleri 2005 yılında global düzeyde büyük bir önem kazanmış olsa da; Community Jameel ile bu uzun vadeli iş birliği ilk olarak 2003 yılında Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) kurulan Abdul Latif Jameel Yoksulluk Eylem Laboratuvarı (J-PAL) ile başlamıştır (SDG 17).

J-PAL, uygulanan politikaların bilimsel kanıtlarla desteklenmesini sağlayarak yoksulluğu azaltmak için çalışır.

Dünya genelinde üniversitelerde 220’den fazla profesörün oluşturduğu bir ağla desteklenen J-PAL, yoksulluğa karşı mücadelede kritik soruları yanıtlamak için tesadüfi etki değerlendirmeleri yürütüyor. 2019 yılında, J-PAL’in kurucu ortaklarından ikisi olan Esther Duflo ve Abhijit Banerjee, küresel yoksulluğu hafifletmeye yönelik yenilikçi yaklaşımları nedeniyle Nobel Ekonomi Ödülüne layık görüldü.

Açlığın ortadan kaldırılması

UN SDG 2Yoksulluğun yanı sıra açlığı, modern toplumun en büyük başarısızlıklarından biri olarak görenler de vardır (SDG 2). Bu, bir kaynak yetersizliği değildir; gezegenimizdeki her bir bireyi beslemek için fazlasıyla kaynak bulunmaktadır ancak kararlılık, anlayış, yatırım ve kaynak yönetimi eksiklikleri buna neden olmaktadır. Abdul Latif Jameel’in Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Fady Jameel, Spotlight makalesinde yaptığı tartışmada, 7,8 milyarlık dünya nüfusunun 820 milyonunun aç olduğunu ve gezegende ürettiğimiz yiyeceklerin %30’unun hiç tüketilemediğini belirtiyor[2]. Dahası, artan küresel nüfus her zamankinden daha fazla gıda üretimi, dağıtımı ve güvenliği talebini doğuruyor.

Bu alanda politika oluşturma sürecine bilgi sunulmasına yardımcı olan J-PAL’ın değerli çalışmalarına ek olarak, Community Jameel ve MIT tarafından ortaklaşa kurulan MIT’deki Jameel Su ve Gıda Sistemleri Laboratuvarı (J-WAFS), minimum çevresel etki ile güvenli ve esnek bir gıda ve su tedariki sağlamak için çığır açan araştırma, yenilik ve teknolojilere fon sağlar.

J-WAFS Direktörü Profesör John H, Lienhard‘ın da açıkladığı gibi, “J-WAFS, toplumun her seviyesinde ve birçok ülke ve yerde insanlara güvenli ve istikrarlı su ve gıda tedariki sağlamayı hedefleyen MIT genelinde sürdürülen ileri seviyedeki araştırmalara fon sağlıyor.”

J-WAFS, 2014 yılında kuruluşundan bu yana, 60’tan fazla projeye fon sağladı ve araştırmalarını genişletmek ve ilerletmek için 12 milyon ABD dolarından fazla takip fonu oluşturdu. Başarı hikayeleri arasında; içme suyunu arındırmak için ağaç dallarından yapılan doğal ksilem filtresi ve bozulma ve bakteriyel kontaminasyon belirtileri için gıdayı örneklemek üzere plastik ambalajın içinden geçen bir dizi ipek mikro iğneden yapılan Velcro benzeri bir gıda sensörü bulunmaktadır.

Sağlık hizmetlerini iyileştirme

UN SDG 3Sağlık hizmetlerine herkesin uygun fiyatla erişimi hedefimiz (SDG 3), 1995 yılında Suudi Arabistan’da kâr amacı gütmeyen ilk rehabilitasyon hastanesi olan ve yetişkinlere ve çocuklara kapsamlı bakım sunan Abdul Latif Jameel Hastanesi‘nin kurulmasıyla başladı.

O zamandan bu yana geçen on yıllar boyunca, sağlık hizmetlerini en çok ihtiyacı olanlar için daha erişilebilir hale getirmek üzere iki Community Jameel araştırma merkezi kuruldu ve bu konu, yakın tarihte yayınlanan Abdul Latif Jameel Perspektifleri makalesinde incelendi.

Jameel Clinic (Abdul Latif Jameel Sağlıkta Makine Öğrenme Kliniği), MIT ve Community Jameel tarafından Eylül 2018‘de ortak olarak kuruldu ve hızla MIT’de Yapay Zekâ ve sağlık hizmetlerinin merkez üssü haline geldi. Bu klinik; görüntüleme, metin ve genomik gibi çalışma yöntemlerinde biyolojik verileri modellemek için yapay zekâyı kullanmaya ve makine öğrenme, biyoloji, kimya ve klinik bilimlerde yeni keşifler yapmaya odaklanıyor.

2020 yılının başlarında Jameel Clinic, yeni ve güçlü bir antibiyotik keşfetmek için öncü bir ‘derin öğrenme’ algoritmasından faydalanarak tanımlanan makine öğrenimini kullandı. Halisin, Yapay Zekâ yöntemleri kullanılarak keşfedilen ilk antibiyotiktir ve dünyanın en tehlikeli ve ilaçlara karşı en dirençli bakterilerini öldürebilir. Araştırma ekibi, laboratuvarda halisin maddesini antibiyotiklere karşı çok dirençli olan Clostridium difficile (C. diff), Acinetobacter baumannii (A. baumannii) ve Mycobacterium tuberculosis (M. tb) gibi düzinelerce bakteri türü üzerinde denedi. Halisin; yapılan petri kabı testlerinde, tek bir zorlu akciğer patojeni dışında teste tabi tutulan tüm bakteri türlerini yok etti.

Benzer şekilde, Imperial College London ile ortaklaşa kurulan Jameel Institute (Abdul Latif Jameel Hastalık ve Acil Durum Analitiği Enstitüsü) Ekim 2019‘da, önlenebilir hastalıkların küresel riskini azaltmak için Yapay Zekâ ve yeni veri analizlerini kullanıyor. En son olarak, 2020 COVID-19 salgını ve en kırılgan ortamlardaki halk sağlığı sistemlerini güçlendirdi.

Jameel Ailesinin sağlık hizmetlerini iyileştirmeye yönelik bu taahhüdü, 2020 yılında Abdul Latif Jameel Health‘in kurulmasıyla ticari alana taşındı. İcra Kurulu Başkanı Akram Bouchenaki tarafından yönetilen Abdul Latif Jameel Health, somut gerçek sağlık sorunlarını ele almayı amaçlamaktadır. Mevcut çözümlerin dağıtımı için yeni pazarlar açarak ve geliştirerek, ve MedTech’in geleceğine yatırım yaparak en çok ihtiyaç duyanlar için modern tıbbi bakıma erişimi hızlandıracak şekilde, küresel güneyde sağlık hizmetlerinin dahil edilmesine odaklanmıştır.

Abdul Latif Jameel Health ayrıca ilaç ve aşılardan en son teknolojiye kadar tıp ve sağlık sektörlerinin geleceğini olumlu biçimde şekillendirmeyi hedefleyen yenilikçi, erken evre ve çığır açan girişimlere ve teknolojilere aktif olarak yatırım yaparak modern tıbbi bakıma erişimi hızlandırmayı amaçlamaktadır. Kısa bir süre içinde, ağız yoluyla alınan ilaçlarda yeni bir yöntem geliştiren bir klinik safha biyoteknoloji şirketi olan Evelo Biosciences ile ortaklığı ve Cellarity‘ye yatırımları içeren projeler ve işbirlikleri hızla ortaya çıktı.

Eğitimin yaygınlaşması

UN SDG 10 UN SDG 8 UN SDG 4Herkes için eğitim ve fırsatların yaygınlaşması (SDG 4) tek başına son derece değerli bir amaca hizmet etmesinin yanı sıra diğer SDG’lerin çoğunun da temelini oluşturur. Eğitim, özellikle ekonomik büyüme ve istihdam yolculuğunda bir dönüm noktasıdır (SDG 8) ve eşitsizlikleri azaltmaya giden bir yoldur (SDG 10).

Jameel Ailesi, ortaklıklar ve girişimler yoluyla öğrenmenin önündeki engelleri ortadan kaldırma taahhüdü ile en çok ihtiyacı olanların kaliteli eğitime erişimlerini iyileştirmeye çalışıyor.

MIT ve Jameel Topluluğu, eğitimde küresel bir rönesansı ateşleme misyonuyla 2017 yılında Abdul Latif Jameel World Education Lab‘i (J-WEL) kurdu.

J-WEL; eğitimde ölçeklenebilir değişime yönelik küresel fırsatları değerlendirmek amacıyla eğitimcileri, teknoloji uzmanlarını, politika yapıcılarını, toplumsal liderleri, işverenleri ve çalışanları bu sürece dahil ederek eğitimde mükemmelliği ve dönüşümü teşvik ediyor.

Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki parlak öğrencilerin, başka türlü erişmeleri mümkün olmayan yüksek kaliteli bir eğitimden faydalanmasını sağlayan iki burs programı bulunuyor.

En son olarak 2019’da oluşturulan Andrea Bocelli Vakfı-Topluluğu Jameel Bursu performans sanatları için dünyanın önde gelen konservatuvarlarından biri olan Royal College of Music, Londra’da tam zamanlı olarak okuyan öğrencileri desteklemektedir. İkincisi, 2019 yılında 25. yıldönümünü kutlayan ve dünyanın önde gelen akademik kurumlarından biri olan MIT’deki gençlerin potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmaya devam eden Abdul Latif Jameel-Toyota Yetenek Bursu‘dur.

Andrea Bocelli, Mohammed Jameel
Solda sağa: Sayın Veronica Berti ((Andrea Bocelli Vakfı, Başkan Yardımcısı), Mohammed Jameel (Community Jameel, Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Andrea Bocelli Vakfı, Danışman), Andrea Bocelli (Andrea Bocelli Vakfı, Kurucu), Emily Sierra (ABD’de 4 yıldır RCM öğrencisi), Zwakele Tshabala (Güney Afrika’da 1 yıldır RCM Ustası), Sayın Laura Biancalani (Andrea Bocelli Vakfı, Başkan), Prof. Colin Lawson (Royal College of Music, Direktör), Sayın Stefano Aversa (Andrea Bocelli Vakfı, Yönetim Kurulu Başkanı), Fady Jameel (Community Jameel, Başkan Yardımcısı)

İşletme genelinde, eğitim desteği hayati öneme sahiptir. Örneğin, Abdul Latif Jameel’in yenilenebilir enerji iş kolundaki en önemli şirketlerinden biri olan FRV, Yetenekli Genç Liderler programı ile güneş enerjisi tesislerinin çevresindeki bölgede yaşayan topluluklardan İspanya’nın IE Üniversitesine okumaya gidecek gençlere burs fonları sağlar.

Diğer girişimler arasında; Save the Children ve J-WEL arasında öğretmenlerin travmaları atlatmalarına ve etkin eğitim vermelerine yardımcı olan bir işbirliği olan Mülteci Eğitimini Başarıya Dönüştürme (TREE) girişimi ve Suudi Arabistan Çalışma Bakanlığı ve Suudi Havayolları ile birlikte çalışarak 14-18 yaş gurubunda sürekli olarak yüksek okul performansı elde eden yetim çocukları her yıl yurt dışı seyahatlerle ödüllendiren Tanweer Jameel girişimi bulunuyor.

UN SDG 12 UN SDG 9Kurumsal alanda, yalın yönetim danışmanlığı şirketi olan Four Principles, Orta Doğu’daki işletmelerin ve liderlerin yalın yönetim ilkeleri konusunda eğitilmesine, atıkların azaltılmasına (SDG 12) ve sektörlerinde daha verimli, daha etkili rakipler olmalarına yardımcı oluyor (SDG 9).

İstihdam fırsatlarını arttırmak

UN SDG 8 UN SDG 5Bir topluluğun gelişiminde, iş imkanı sunmaktan daha iyi bir yol olmayacağına inanıyoruz. İnsanlar çalıştıklarında; topluma katkıda bulunma yeteneğine, kişisel gurura, ailelerinde istikrara, harcayacak paraya ve özgürlük hissine sahip olurlar (SDG 8).

Bab Rizq Jameel—veya ‘varlık yolu’—Suudi Arabistan, Mısır ve Fas’taki genç erkek ve kadınların iş bulmalarına yardımcı olur. Bu girişim, istekli ve yetenekli iş arayan insanları işverenlerle bir araya getirir, uzaktan çalışma ve evden çalışma programları olan girişimcilere destek ve faizsiz krediler sağlar.

Benzer şekilde, Nafisa Shams kadınlara istihdam ve eğitim programları sunarak aile içindeki sorumlulukları ve iş piyasasındaki aktif rolleri arasında bir denge kurmaları için onları güçlendirmeyi amaçlar (SDG 5). Nafisa Shams ayrıca Suudi Arabistan’daki tasarım ve el sanatları alanında uzmanlaşan ilk kadın işletmeleri kuluçka merkezlerinden biri olan Nafisa Shams Incubator’ı da piyasaya sundu.

Kültür sektörüne de odaklanan Art Jameel, sanat ve öğrenme girişimlerinden oluşan kapsamlı bir uluslararası programla sanatçıları destekliyor ve yaratıcı topluluklar geliştiriyor. En önemli girişimlerinden birisi olan Jameel Sanat Merkezi Kasım 2018’de Dubai’de açıldı. Emirliğin önde gelen çağdaş sanat müzesi olarak zaten bir itibar kazanmıştır. Amacı, çağdaş sanatı halka göstermek ve sergi, öğrenme, araştırma, komisyonlar ve kamu programları yoluyla geniş kitlelerin katılımını teşvik etmektir.

Heyecan verici bir başka mekan olan Hayy Jameel, 2021 yılında Suudi Arabistan, Cidde’de açılacak. Bir sanat ve sergi merkezi niteliği taşıyan bu 17.000 metrekarelik “yaratıcı bağlantı noktası” Suudi Arabistan’ın ilk bağımsız sinema ve işitsel-görsel merkezi, bir öğrenim enstitüsü ve sanatçı stüdyolarının yanı sıra komedi kulübü, moda, sanat ve tasarım galerileri, kafeler ve bir ortak çalışma alanı ve mutfak sanatları okulu gibi 12 ortak kuruluşu da içinde barındıran bir alandır.

Gezegenimizi korumak

UN SDG 15 UN SDG 13 UN SDG 11Gezegenimize özen göstermek ve gelecek nesillere uygun bir yuva bırakmak, karşılaştığımız en önemli zorluk olabilir (SDG 11, 13, 15). Bu, 75 yılı aşkın bir süredir yaşam altyapısına yatırım yapmamızın nedenlerinden biridir.

J-WAFS; iklim değişikliği, su kıtlığı ve atığın azaltılması için yeni araştırmaları desteklerken iki Jameel Ailesi kuruluşu toplumumuzu bugün geliştirmek ve güçlendirmek için yeni yollar bulmak üzere yenilikleri eyleme geçiriyor.

Abdul Latif Jameel Enerji ve Çevre Hizmetleri‘nin bir parçası olan Almar Water Solutions aracılığıyla, gezegenimizin en değerli kaynağı olan su ile ilgili sorunları arıtma ve geri dönüşüm ve sürdürülebilir tuzdan arındırma çalışmalarımızla aşmaya çalışıyoruz.

Almar Water Solutions, su altyapısının geliştirilmesi için tasarım, finansman ve işletme de dahil olmak üzere teknik beceriler sağlayan uzman bir kuruluştur.

UN SDG 14Şirket, Bahreyn’deki Muharraq atık su arıtma tesisinde çoğunluk hisseye sahiptir ve Kenya’nın ilk büyük ölçekli tuzdan arındırma tesisini bir milyonu aşkın kişiye içme suyu tedariki için ülkenin ikinci en büyük şehri olan Mombasa’da geliştiriyor. Almar Water Solutions, bir konsorsiyumun parçası olarak 2019’da dünyanın en büyük tuzdan arındırma tesislerinden biri olan Shuqaiq 3 IWP tesisini Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz kıyısında geliştirmek için sözleşme imzaladı. 600 milyon ABD Doları değerindeki bu tesis, her gün yaklaşık 1,8 milyon kişiye temiz su sağlama kapasitesine sahip olacaktır.

Almar ayrıca Şili ve Mısır‘daki operasyonlarını hızla genişletiyor. Su altyapısı varlıkları portföyünün büyümesi, Jameel Ailesinin bu en çetin zorluklarla başa çıkma ve dünya genelinde toplumlar için sürdürülebilir su kaynaklarına erişimi iyileştirme niyetinin ve taahhüdünün bir göstergesidir.

Fady Jameel
Fady Jameel
Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Abdul Latif Jameel

Abdul Latif Jameel Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fady Jameel’in Spotlight makalesinden:

İnsanlık olarak toplum, sanayi ve tarım için yeterli suyu tedarik etmemizi sağlayan süreçlere ve teknolojilere yönelik yenilik, geliştirme ve yatırım faaliyetlerini çevreye zarar vermeyecek şekilde çevreyle uyum içerisinde sürdürebilmek bugüne kadar karşılaştığımız en büyük zorluklardan biridir.”

Geleceğe güç vermek

Almar Water Solutions’ın başarısının Abdul Latif Jameel Energy’nin yenilenebilir enerji iş kolunda amiral gemisi olan Fotowatio Renewable Ventures (FRV) için ideal bir tamamlayıcı olduğu kanıtlanmıştır.

FRV, yenilenebilir sürdürülebilir enerjiye geçişe yardımcı oluyor ve iklim değişikliğiyle mücadelede yeni teknolojiler araştırıyor. Beş kıtadaki varlığıyla 50’den fazla yenilenebilir enerji tesisi geliştirmiştir ve Avustralya, Orta Doğu, Hindistan, Afrika, ABD ve Latin Amerika’daki küresel güneş enerjisi pazarlarında 2,5GW’dan fazla proje portföyüne sahiptir.

UN SDG 7Enerji depolama teknolojisindeki hızlı gelişmelerle birleşen yenilenebilir enerji, enerji ihtiyaçlarımızı 7/24 karşılama potansiyeline sahiptir. Abdul Latif Jameel Energy’nin bir parçası olan FRV her ikisi de Birleşik Krallık’ta olmak üzere, İngiliz geliştirici Harmony Energy ile Holes Bay, Dorset’te ve ayrıca Contego, West Sussex’te 15 MWh’lık şebeke ölçeğinde bir pil dizisinde kurduğu ortaklıklarla şebeke ölçeğindeki pil teknolojilerinde zaten bir öncü konumundadır. Bu konu,Fady Jameel‘in ev sahipliği yaptığı bu Spotlight podcast‘de daha derinlemesine incelenmiştir.

Daha parlak bir yarın için iş ortakları

Jameel Ailesi; saygıya, ortak değerlere ve insanlığın geleceği için somut değer yaratmaya yönelik karşılıklı bir taahhüde dayalı olarak çeşitli ve geniş kapsamlı ittifaklar kurmuştur. Bu, SDG’lerle ve ayrıca BM’nin “sağlıklı bir gezegende barış, itibar ve eşitlik” yaratma tutkusuyla oldukça uyumlu bir vizyondur.

Dünya genelinde gıda sistemlerinden enerjiye, eğitime ve sağlığa kadar yaşam altyapısına’ yaptığımız sürekli yatırımlar sayesinde, insanlığın ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu en zorlu soruların bazılarına çözüm bulmak için çabalarken herkes için daha adil, daha yeşil, daha refah dolu bir geleceği desteklemeyi taahhüt ediyoruz.

Ortaklarımızın kararlılığı, uzmanlığı ve kaynakları olmadan şu an ulaştığımız noktaya ve etki seviyesine ulaşmamız imkansız olurdu.

Birlikte geleceğe bakıyor ve daha iyi yarınlar için yenilikler yapıyoruz.

Jameel Ailesi’nin gerçekleştirdiği faaliyetlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine nasıl katkıda bulunduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için https://jameel75.com/sdg adresini ziyaret ederek videomuzu izleyebilir ve bir özet raporu indirebilirsiniz.

 

[1] https://sdgs.un.org/goals

[2] The State of Food and Agriculture – Moving Forward on Food Loss and Waste Reduction, Food and Agriculture Organization, 2019