Akışına mı bırakmalıyız?
Birlikte çalışmak, su kullanımını sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde yönetmeye yönelik küresel çabalar için bir temel oluşturacaktır.
Karbon nötr kavramı artık dünya genelinde birçok devlet ve sektör liderinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine imza attığı tanıdık bir kavramdır. Şu anda, su nötrlüğü bu kadar yüksek bir profile sahip değil. Ancak bu, küresel iş ve politika görüşmelerinde giderek daha büyük rol oynayacak bir fikirdir. Peki bu tam olarak nedir?
Bir adım geri çekilelim ve suyun hayatımızdaki rolüne bakalım. Yeterince su içmek elbette hayatın kendisini desteklemek için çok önemlidir. Su, diğer birçok yönden de temel bir rol oynar. Her gün evlerimizde yıkama, pişirme ve temizlik için kullanırız. Çiftçiler gıda üretmek için suya ihtiyaç duyar. Metalden kimyasallara hatta kağıda kadar çok sayıda sektörde hayati bir rol oynar.
Bir açıdan bakıldığında etrafta çok fazla su var; sonuçta gezegenimizin %70’ini oluşturuyor. Ancak genellikle ihtiyaç duyulan tatlı su çok daha azdır. Dünyadaki suyun sadece %3’ünü oluşturur ve bunların üçte ikisi kullanılamamakta veya donmuş buzullarda saklı durmaktadır[1]. Sorun, su kullanımının artmasından kaynaklanıyor. Unesco’nun 2023 Dünya Su Geliştirme Raporuna göre, su kullanımı son 40 yılda her yıl yaklaşık %1 artmaktadır[2]. Bu artış; nüfus artışı, değişen tüketim alışkanlıkları ve sosyoekonomik gelişim gibi faktörlere bağlıdır. Suya yönelik genel küresel talebin yılda %1 oranında artmaya devam edeceği tahmin edilmektedir; bu da 2050 yılına kadar %20 ila %30’luk potansiyel bir artışı ifade eder.
Su kıtlığı: büyüyen bir sorun
Suya olan talep artarken birçok yerde iklim değişikliği ve ısınan gezegen aslında suyu kıtlaştırıyor. Örneğin Avrupa’da son 500 yılın en kurak yazı[3] olduğu düşünülen 2022 yazından sonra 2023 yılında, Avrupa’da benzeri görülmemiş bir kış kuraklığı yaşandı. Normalden çok daha düşük seyreden su seviyeleri, Almanya’daki teknelerin bazı limanlarda kargolarını yükleyememesi ve Barselona’daki halka açık parkların susuz kalması anlamına geliyordu. Başka bir yerde, yakın zamanda yapılan uluslararası bir çalışma, iklim değişikliğinin Somali Yarımadası’ndaki kuraklıkları daha da kötüleştirdiğini ortaya koymuştur[4]. Ortaya çıkan sorunlar arasında hasat yapılamaması, çiftlik hayvanlarında ölümler, yüzey suyunun az bulunması ve çatışma riskinin artması yer almıştır. Bölgede dört milyondan fazla insan, insani yardıma muhtaç hale gelmiştir.
Su kıtlığının yaşandığı bir dünya, finansal dalgalanmalardan kıtlığa hatta çatışmaya kadar açık bir şekilde ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Birçok insan için bu zaten yaşanan bir durum. Dünya çapında iki ila üç milyar insan, yılda en az bir ay su sıkıntısı yaşıyor. Su kıtlığı ile karşı karşıya kalan kent nüfusunun 2050 yılına kadar iki katına çıkarak 2,4 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor[5]. Bu yılın başlarında New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) su konferansında yayınlanan UNESCO 2023 Dünya Su Geliştirme Raporu[6], bazı bölgeler için iklim değişikliği nedeniyle artan su kıtlığının 2050 yılına kadar GSYİH’de %6’lık bir kayba yol açabileceğini söylüyor.
Su ayak izi nedir?
Açıkçası, bu sorunun ele alınması herkesin yararına olacaktır. Birinci aşama; bireyler, şirketler ve hükümetler arasında su kullanımı ve bunu nasıl yönetebileceğimiz hakkında daha iyi bir anlayış geliştirmektir. Burada “su ayak izi” fikri devreye girer. Karbon ayak izine benzer şekilde su ayak izi; bir kişi, yer veya kuruluş tarafından tüketilen veya belirli bir işlemde kullanılan su miktarını ifade eder.
Su Ayak İzi Ağı’na göre su ayak izi “kullandığımız ürünlerin ve hizmetlerin her birini üretmek için kullanılan su miktarını ölçer.
Pirinç yetiştirmek gibi tek bir süreçte, kot pantolon gibi bir üründe, arabamıza koyduğumuz yakıtta ya da çok uluslu bir şirketin tamamında ölçülebilir.” Bu bağlamda, örneğin BAE için kişi başına düşen su ayak izi günde 2270 galondur (8593 litre). Buna kıyasla, Bangladeş için kişi başına düşen su ayak izi günde 557 galondur (2108 litre)[7].
Evlerdeki kullanım, çeşitli şekillerde azaltılabilir. Daha kısa süre duş almak veya dişlerimizi fırçalarken musluğu kapatmak gibi davranış değişiklikleri, evlerimizde daha az su kullanılmasını sağlayabilir. Aynı hedefe akıllı musluklar veya su tasarrufu sağlayan tuvaletler gibi yeni cihazlar kurarak da ulaşabiliriz. Suyun yeniden kullanılması da ev suyu ayak izleri üzerinde etkili olabilir. Örneğin, bazı insanlar duş suyunu toplamak için bir kova kullanırlar ve bu kovadaki su daha sonra araçlarını temizlemek için yeniden kullanılabilir. Ayrıca evde kullanmak üzere yağmur suyu toplamak da genel su kullanımını azaltabilir.
Daha büyük ölçekli su ayak izlerine bakıldığında, evde olduğu gibi aynı azaltma ve yeniden kullanım ilkeleri geçerlidir. Bazı işletmeler bu konuda umut verici örnekler sergiliyor. Çok uluslu bir tüketim ürünleri şirketi olan Colgate-Palmolive, 2002 ve 2022 yılları arasında üretim döngüsünde su kullanımını %52 oranında azaltmıştır. Bu da yaklaşık 26.000 Olimpik boyutta yüzme havuzuna eş değerdir. Su sıkıntısı çeken tüm üretim tesislerinde 2025 yılına kadar ve diğer tüm tesislerde 2030 yılına kadar su nötrlüğüne ulaşma hedefi belirlemiştir.[8]
Teknoloji, birçok yüksek profilli markanın su kullanımını azaltmak için ortak çaba gösterdiği bir endüstri sektörüdür. Google, ABD’nin San Francisco Körfezi’ndeki Mountain View kampüsünde yağmur suyu toplama ve atık suyu geri dönüştürme gibi birçok su verimliliği önlemleri kullanmaktadır. Ofisler gibi daha büyük tesisler, evlere kurulması genellikle ekonomik olmayan bu tür atık suyu toplama, arıtma ve yeniden kullanma sistemlerinden yararlanabilir. Şirket aynı zamanda kampüsün yıllık soğutma enerji kullanımını %60 oranında azaltmak ve soğutma için su talebini doğrudan %90 oranında azaltmak için kaynağını toprağın altından sağlayan ısı pompası teknolojisini de kullanıyor. Google ayrıca sanayi, deniz ve kanallar gibi yerlerden su temin ederek ve hatta su soğutmalı sistemi tamamen hava soğutmalı teknoloji ile değiştirerek veri merkezlerini soğutmak için kullandığı su miktarını azaltıyor.
Birçok şirket ve kuruluş için su ayak izini sıfıra indirmek, yalnızca azaltma ve yeniden kullanma önlemleriyle zor olacaktır. Öyleyse, karbon dengelemede olduğu gibi “su nötrlüğü” olarak adlandırabileceğimiz hedefe uygulamada ulaşmak, su tasarrufu, geri kazanımı veya yenilenmesi için başka bir alana yatırım yaparak, bunlar uygulandıktan sonra kalan su kullanımını dengelemeyi içerir.
Örneğin Google, ABD’nin Nevada ve Arizona eyaletlerinde Mead Gölü rezervuarından çekilen su miktarını azaltmak için bir projeye katkıda bulunmuştur. Ayrıca İrlanda’daki yağmur suyu toplama sistemlerine ve yerel ekosistemi desteklemek için Los Angeles yakınlarındaki San Gabriel dağlarından “fazla su tüketen” istilacı türleri çıkarma çabalarına yatırım yapmaktadır. Şirket, bunun gibi planlar sayesinde, 2030 yılına kadar, ofislerinde ve veri merkezlerinde tükettiği suyun %120’sini yenileyerek “su pozitif” olma sözü veriyor[9]. Hem Facebook hem de Microsoft, 2030 yılına kadar tükettiklerinden daha fazla suyu geri kazandırmak için benzer taahhütlerde bulundu.[10][11]
Sistem düzeyinde yaklaşım
Su nötrlüğü fikri, su ayak izini sıfıra indirmekle ilgili çok basit bir konu gibi görünebilir. Ancak gerçek durum çok karmaşıktır; çünkü ister bireylerden ister şirketlerden kaynaklansın su ayak izlerinin büyük bir kısmı dolaylıdır.
Su talebi üzerindeki kişisel etkimiz sadece evlerimizde kullandığımız sudan kaynaklanmaz. Ayrıca gıdalarımızı yetiştirmek, kıyafetlerimizi veya kullandığımız diğer birçok ürün ve hizmeti sağlamak için kullanılan sudan da kaynaklanır. Su Ayak İzi Ağına göre, küresel olarak her tüketici her gün ortalama 5.000 litre su tüketmektedir. Pamuk kumaşının ortalama su ayak izi, kilogram başına 10.000 litredir; yani bir kot pantolon, 8.000 litre suya mal olabilir. Sadece bir standart bardakta kullanılacak kadar siyah çayın yetiştirilmesi için aynı büyüklükte 120 bardak dolusu su gerekir[12].
İşletmelerin su kullanımı üzerindeki etkisi daha da karmaşıktır. McKinsey and Company’deki uzmanlar[13], bir şirketin su ayak izinin değer zincirinin dört temel alanı olan ham madde, tedarikçi, doğrudan operasyonlar ve ürün kullanımından etkilendiğini iddia ediyor. Örneğin bir pamuklu tişörtü düşünün. Su ilk olarak gömlek için kullanılan pamuğun yetiştirilmesinde ve ardından pamuğu işleyip kumaş üreten tedarikçi tarafından kullanılır. Ardındaki süreçteyse tişörtü üreten, taşıyan ve satan çeşitli şirketler ve daha sonra giysiyi satın alan ve evde yıkayan kişiler su kullanılır.
Çoğu zaman, şirketlerin su konusundaki olumlu hedefleri yalnızca doğrudan operasyonlarıyla ilgilidir. Örneğin Google’ın taahhüdü, ofislerinde ve veri merkezlerinde tüketilen suyu kapsamaktadır. Ancak donanım ürünlerinin ve veri merkezi ekipmanlarının üretiminde olduğu gibi değer zincirinin başka aşamalarında kullanılan suyu içermez. Üretim veya tarım gibi sektörlerdeki bazı işletmeler için hem doğrudan hem de dolaylı olarak su ayak izleri önemli ve karmaşık olacaktır. Birtakım nedenden dolayı su nötrlüğü ile gerçekten mücadele etmek için su ayak izlerini sistem düzeyinde ele almamız gerekir.
Su yönetimine giriş
Tatlı su, su toplama havzası olarak da bilinen su havzalarından gelir. Bunlar yağmur suyunun toplandığı ve nehirler veya göller gibi su kütlelerine aktığı alanlardır. Ancak bunların çoğunda suyun büyük bir kısmı geri çekilir. Su havzalarını korumak ve geliştirmek amacıyla su yönetimi çalışmalarına giderek daha fazla odaklanılıyor. Birleşik Ulusal Endüstriyel Gelişim Örgütü (UNIDO), su yönetimini “suyu sosyal olarak eşit, çevresel olarak sürdürülebilir ve ekonomik olarak faydalı bir şekilde kullanma”[14] olarak tanımlıyor.
Birçok su yönetimi projesi, su havzalarını korumak ve geliştirmek için diğer organizasyonlar ve topluluklarla birlikte çalışmayı içeriyor. Örneğin, 2017 yılında Facebook, New Mexico’daki Upper Rio Grande’de su akışını ve tahliyesini desteklemek amacıyla suyu yönetecek, depolayacak ve dağıtacak yeni araçlar kullanan Bonneville Environmental Foundation ve Trout Unlimited isimli kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla ortaklık kurdu. Ayrıca şehir parklarında şirketin arıtılmış atık suyunun yeniden kullanılmasına imkan veren bir sistem oluşturmak için Utah’taki Eagle Mountain şehri ile iş birliği yapıldı.
Bazı şirketler, doğrudan faaliyetlerinin yanında değer zincirleri genelinde sorumlu uygulamaları desteklemek için tedarikçileri ve müşterileriyle birlikte çalışmaktadır. Colgate-Palmolive, tedarikçilerinin çalıştığı bölgelerde su sıkıntısının arttığını gösteren öngörüleri dikkate alarak, doğal nane çiftçileri arasında suyun sorumlu kullanımını teşvik etmeye yardımcı olacak akıllı sulama gibi yaklaşımları araştırmak için Mint Industry Research Council ile işbirliği yapmaktadır. Şirket ayrıca Hindistanlı tedarikçiler arasında su yönetiminin en iyi uygulamalarını öne çıkarmak için web seminerleri gerçekleştirdi. 2025 yılına kadar, su güvenliği konusunda harekete geçmek için su sıkıntısı çeken bölgelerdeki malzeme tedarikçilerinin tamamının katılımını sağlamayı amaçlamaktadır[15].
Geçen yıl, 2022 yılında yayınlanan ve su pozitif bir geleceğe yönelik stratejisinde tüm değer zincirini göz önünde bulunduran ABD’li bir çok uluslu şirket olan Procter and Gamble’dan (P&G) özellikle ilginç bir vaat geldi[16]. P&G, 2030 yılında dünya genelinde su sıkıntısı çeken 18 alanda üretim tesislerinde tüketilenden suyun daha fazla geri kazanılması için bir hedef belirledi. Daha alışılmadık bir şekilde, aynı yıl içinde su sıkıntısı çeken iki kentsel alanda, yani Los Angeles ve Mexico City’de, P&G ürünleri kullanılırken tüketilen sudan daha fazlasını geri kazandırmayı hedefliyor. P&G, 18 öncelikli alanın tamamında kaydedilen P&G ile ilişkili toplam su tüketiminin yarısından fazlasının bu iki alanda gerçekleştiğini tahmin etmektedir.
Tanımlama ve ölçme
Su yönetimindeki çabalar hız kazanıyor gibi görünüyor. Ancak önemli zorluklar da var. Bunlardan bazıları, kavramların ve isteklerin tanımlanmasıyla ilgili. Örneğin, su “tüketimi” tipik olarak tüm su kullanımını ifade etmez: Genellikle yerel havzaya geri dönmeyen ancak sızıntı, buharlaşma veya ürünlere dahil edilme yoluyla kaybolan su olarak tanımlanır. P&G ve Facebook tüketimi böyle tanımlıyor. Diğer durumlarda bu, her zaman anında görülecek kadar net değildir.
Muhtemelen farklı yerlerde farklı anlamlara gelecek olan suyu “kurtarmanın” tanımını yaparken de işler hemen karmaşıklaşır. P&G, su stratejisinde geri kazanımı en iyi şekilde “suyu iyileştirmek, yönetmek veya korumak” olarak tanımlandığını söylüyor. Sunduğu olası geri kazanım projelerine örnek olarak sulak alanların yönetilmesi, arazinin yeniden ağaçlandırılması, sulama sistemlerinin iyileştirilmesi ve sızıntıların durdurulması ve koruma programlarının desteklenmesi verilebilir. P&G, bu tür önlemlerin ekosistemleri korumaya, yeraltı suyu kaynaklarını yeniden beslemeye, kaybedilen su miktarını azaltmaya ve su kalitesini iyileştirmeye yardımcı olduğunu söylüyor.
Bu tür faaliyetlerin etkinliğini ölçmek de zordur. Bu alandaki önemli kuruluşlardan biri de su açısından güvenli bir gelecek için çalışmayı temel önceliklerinden biri olarak belirleyen Dünya Kaynakları Enstitüsü’dür (WRI). WRI, Facebook gibi şirketler tarafından kullanılan su yönetimi faaliyetlerini[17] ölçmek ve bildirmek için standartlaştırılmış bir metodoloji geliştirmiştir. Su stratejileri ve hedefleri geliştirmek için P&G ve gıda devi Cargill dahil olmak üzere münferit şirketlerle birlikte çalışmaktadır.
Siyasi zorluklar
Bu teknik zorlukların yanı sıra iyi su yönetimi ve su nötrlüğüne yönelik çalışmalara yönelik küresel çabalar da önemli siyasi engellerle karşı karşıyadır. Tarıma bakarak da bunu anlayabiliriz. McKinsey’e göre bu sektör, dünyadaki su kullanımının büyük çoğunluğunu yani %70’ini oluşturmaktadır[18]; bu rakam sanayideki su tüketimi için %19 ve evlerdeki su tüketimi için ise sadece %11’dir. Aynı zamanda su zorluklarının üstesinden gelmenin en zor olduğu alanlardan biridir.
Dünya Bankası, tarımda su yönetiminin iyileştirilmesini sınırlayan faktörlerin “yetersiz politikalar, başlıca kurumsal yapılardaki düşük performans ve finansman sınırlamaları” olduğunu söylüyor[19]. Örneğin, su havzası otoritelerinin su tahsisini uygulama kapasitesi genellikle sınırlıdır ve çoğu hükümet ve su tüketicisi sulama ve tahliye sistemlerine yeterince yatırım yapmamaktadır. Finanse ettiği bireysel projeler, iyileştirmelere yol açmış olsa da Dünya Bankası, gelecekteki zorlukların karşılanmasının “suların tarım sektöründe nasıl yönetildiğinin kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesini” gerektireceğini kabul etmektedir. Benzer bir şekilde, OECD, tarımda su yönetimi ile ilgili önümüzdeki zorlukların “hem son derece karmaşık hem de yerel olarak çeşitli” olduğu konusunda uyarıda bulunmaktadır[20]. Hükümetlere düzenlemeleri güçlendirmek, çiftçiler için teşvikler oluşturmak ve aşırı su kullanımını sınırlandırmak için harekete geçmeye davet etmektedir.
İş birliği çok önemlidir
Açıkça görülüyor ki daha iyi bir su yönetimi oluşturmak ve su nötrlüğüne doğru çalışmak için önümüzde zorlu bir yol var. Ancak olumlu gelişmeler de yok değil.
Abdul Latif Jameel’de Almar Water Solutions aracılığıyla bu çalışmaların bazılarında yer almaktan gurur duyuyoruz. Almar Water Solutions, su ile ilgili zorluklara yanıt veren ve daha dayanıklı ve sürdürülebilir toplumlar oluşturmak için su kaynaklarını verimli bir şekilde yöneten teknolojik çözümler geliştirir.
Hem kentsel hem de endüstriyel sektörlerde tuzdan arındırma ve yeniden kullanım gibi geleneksel olmayan su çözümlerine odaklanmakta ve bunları kalite, yenilikçilik ve sürdürülebilirliğe sıkı sıkıya bağlı kalarak uygulamaktadır. Örneğin Mart 2023’te şirket, su arıtma tesisi geliştirmek üzere diğer ortaklarla birlikte Arap Körfezi’ndeki Zuluf Onshore petrol tesisleri projesini desteklemek için bir sözleşme imzalayarak su ayak izini önemli ölçüde azalttı. Bunu, Suudi Arabistan’da Kızıldeniz kıyısında dünyanın en büyük ters ozmos tuzdan arındırma tesislerinden biri olan ve 2023 Global Su Ödülleri’nde Yılın Tuzdan Arındırma Tesisi kategorisinde ödül kazanan Shuqaiq 3 gibi diğer önemli su altyapısı projelerindeki çalışmaları takip etmektedir.
Tuzdan arındırma ve arıtma gibi teknolojilerin potansiyelinden yararlanmak, kuşkusuz küresel su sorunlarının üstesinden gelmenin bir parçasıdır. Ancak nihayetinde teknik çözümlerin yanında siyasi çözümlere de ihtiyacımız var. Su yönetiminin başarılı olması, ulusal su şirketleri, su hizmetleri, düzenleyiciler ve tarım üreticileri gibi çok sayıda paydaş arasındaki etkili iş birliğine bağlıdır. UNESCO, 2023 BM Su Konferansı’nın ardından “su ile ilgili hemen hemen her müdahale bir tür iş birliğini içerir” dedi ve uluslararası iş birliğini artırmanın “gelecek on yıllarda küresel su krizini önlemenin tek yolu” olduğunu savundu[21].
Son yıllarda, uluslararası ölçekte birlikte çalışma yönünde artan bir ivme yakalanmıştır. BM Global Compact’ın CEO Water Mandate girişimi, işletmelerin altı su yönetimi alanında eyleme geçmeyi taahhüt ettikleri ve ilerlemeleri hakkında yıllık olarak rapor verdikleri bir platformdur. Bu platforma kaydolan 240 şirket arasında Coca-Cola, Nestle ve diğer büyük şirketler bulunmaktadır. Bu şirketlerden onlarcası da 2020 yılında başlatılan ve su sıkıntısı altındaki 100’den fazla havzada toplu eylemler yoluyla 2030 yılına kadar olumlu bir su etkisi yaratmayı amaçlayan bir girişim olan Su Dayanıklılık Koalisyonuna katıldı.
Bunun gibi programlar, büyük küresel şirketlerin, etkili su yönetiminin önemini giderek daha fazla anladığını göstermektedir. Ancak UNESCO’nun Dünya Su Geliştirme Raporu[22], başarılı çözümlerin hükümetleri, toplulukları, vatandaşları ve şirketleri içermesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Su fonları bu türden yaklaşımlardır. Bunlar, “yukarı yönlü” iyileştirme projelerine yatırım yapmak için işletmeler, şehirler ve kamu hizmetleri gibi su kullanıcılarını bir araya getiren ve Kenya ve Meksika gibi ülkelerde başarılı olan finansman planlarıdır. Meksika’da 2013 yılından beri su kalitesinin korunmasına, selin azaltılmasına ve doğal yaşam alanlarının yeniden inşa edilmesine yardımcı olan Monterrey Su Fonu’dur.
Bunlar gibi daha fazla iş birliğinin yeterince yakın bir zamanda geliştirilmesi pek muhtemel değildir. UNESCO genel direktörü Audrey Azoulay, 2023 BM Su Konferansı’nda şu ifadelerde bulundu[23]: “Su, ortak geleceğimizdir. Suyu eşit bir şekilde paylaşmak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için birlikte hareket etmemiz önemlidir.”
Görüldüğü üzere, bir sonraki gerekli adım her ne kadar göz korkutucu da olsa net bir şekilde bellidir. Dünya genelinde temiz ve güvenilir su kaynaklarını sürdürme konusunda payı olan farklı kişi ve kuruluşlar, bunun neleri içereceğine dair ortak bir anlayışa ulaşmak için bir araya gelmelidir. Bunu yapabildiğimiz takdirde, durumun gerektirdiği aciliyeti karşılayabilmek için kendimize mümkün olan en iyi şansı vermiş oluruz.
[1] https://www.worldwildlife.org/threats/water-scarcity
[2] https://www.unesco.org/reports/wwdr/2023/en/download
[3] https://www.theguardian.com/weather/2023/mar/04/very-precarious-europe-faces-growing-water-crisis-as-winter-drought-worsens
[4] https://www.worldweatherattribution.org/human-induced-climate-change-increased-drought-severity-in-southern-horn-of-africa/
[5] https://www.unesco.org/en/articles/imminent-risk-global-water-crisis-warns-un-world-water-development-report-2023
[6] https://www.unesco.org/reports/wwdr/2023/en/download
[7] https://www.watercalculator.org/footprint/water-footprints-by-country/
[8] https://www.colgatepalmolive.com/content/dam/cp-sites/corporate/corporate/common/pdf/sustainability/colgate-palmolive-sustainability-and-social-impact-final-report-2022.pdf
[9] https://blog.google/outreach-initiatives/sustainability/replenishing-water/
[10] https://tech.facebook.com/engineering/2021/8/facebook-is-committed-to-being-water-positive-by-2030/
[11] https://blogs.microsoft.com/blog/2020/09/21/microsoft-will-replenish-more-water-than-it-consumes-by-2030/
[12] https://www.waterfootprint.org/resources/interactive-tools/product-gallery/
[13] https://www.mckinsey.com/capabilities/sustainability/our-insights/water-a-human-and-business-priority
[14] https://www.unido.org/our-focus/safeguarding-environment/resource-efficient-and-low-carbon-industrial-production/industry-and-adaptation/water-stewardship
[15] https://www.colgatepalmolive.com/content/dam/cp-sites/corporate/corporate/common/pdf/sustainability/colgate-palmolive-sustainability-and-social-impact-final-report-2022.pdf
[16] https://s1.q4cdn.com/695946674/files/doc_downloads/esg/2022/water/P-G-Strategy-Toward-a-Water-Positive-Future.pdf
[17] https://www.wri.org/research/volumetric-water-benefit-accounting-vwba-method-implementing-and-valuing-water-stewardship
[18] https://www.mckinsey.com/capabilities/sustainability/our-insights/water-a-human-and-business-priority
[19] https://www.worldbank.org/en/topic/water-in-agriculture
[20] https://www.oecd.org/agriculture/topics/water-and-agriculture/
[21] https://www.unesco.org/en/articles/imminent-risk-global-water-crisis-warns-un-world-water-development-report-2023
[22] https://www.unesco.org/reports/wwdr/2023/en/download
[23] https://www.unesco.org/en/articles/imminent-risk-global-water-crisis-warns-un-world-water-development-report-2023