Ambalaj sektörü, küresel olarak yılda bir trilyon dolardan fazla değere[1] sahiptir. Üstelik bu sektör, e-ticaret nedeniyle tedarik zincirinin, hammaddelerin çıkarılmasından tüketicinin eline ulaşmasına kadar genişlemesiyle ambalajlama, küresel ekonominin işleyişi açısından hiç bu kadar önemli olmamıştır.

Öte yandan ambalaj, sürdürülebilirlik açısından bir sorun teşkil etmektedir.

Sanayileşmiş toplumlardaki tüm atıkların yüzde otuzu tek başına ambalajlardan kaynaklanmaktadır[2]. Buna karton ve kağıttan tutun da basit ve bileşik plastiklere, metallere hatta kumaşlara kadar her türlü malzeme dahildir.

Ambalaj şüphesiz çok değerli amaçlara hizmet etmektedir. Özellikle gıda veya tıbbi malzemelerde raf ömrünü uzatmanın ve tedarik zincirlerini basitleştirmenin etkili bir yoludur. Bozulabilir maddeler veya bandajlar veya hipodermik iğneler gibi steril ekipmanlar için hijyenik sargılar, bir ürünün kullanışlılığını ve kullanılabilirliğini geliştirebilir.

Çekici ve iyi tasarlanmış bir ambalaj, tüketiciye yeni ürününün kutusunu açtıktan sonra daha iyi bir deneyim sunabilir. Ayrıca kutuda yer alan basılı talimatlar veya parçalara eklenen çıkarılabilir etiketler yoluyla tüketiciyi eğitmeye de yardımcı olabilir.

Burada sorulması gereken soru; ambalajlamanın faydaları, israfa ve bunun sonucunda ortaya çıkan çevresel etkiye kıyasla daha mı ağır basıyor?

21. yüzyılın sorunu mu?

Ürünlerin önceden paketlenmesi bir norm haline gelmeden önce mağazalar ürünleri toplu olarak satın alır ve her bir ürünü satış noktasında kağıda sarardı; bunun istisnası ise konserve gıdalar gibi önceden paketlenmiş ürünlerdi.

1916’da müşterilerin kendi ürünlerini kendilerinin doldurup aldıkları ABD’deki Piggly Wiggly’nin başarısının ardından 1948 yılında Birleşik Krallık’ta Londra Kooperatif Derneği’nin, Londra’da açtığı self servis süpermarketlerle birlikte farklı bir alışveriş tarzına ihtiyaç duyuldu. Mağaza görevlileri, her seferinde müşterilerin aldığı ürünleri tek tek tartmak zorunda değildi. Pakete girebilen her şey paketleniyordu.

Artık hemen hemen her mağaza self servis modelini takip ediyor ve her üretici ambalajlarının kontrolünü kendisi üstleniyor. 1980’lerde cam ve kağıdın yerini plastik almıştır[3] ve ambalaj sorunu deyince birçok tüketicinin aklına plastik gelir. Oysa işin aslı çok daha karmaşıktır.

Kötü şöhreti plastiğin kullanımını azalmıştır, böylece ambalaj atıklarının artık yalnızca %19’u plastik bazlıdır. Bu oran, cama yakın bir miktardır. Üstelik atılan ambalajların ağırlıkça %40’ından fazlasını oluşturan kağıt ve kartondansa çok daha azdır.

Kağıt, karton, metal, cam ve çoğu plastikten oluşan ambalajın tüm ana bileşenleri geri dönüştürülebilir veya kompost hale getirilebilir olmasına rağmen, AB’de ambalaj atıklarının yarısından azı geri dönüştürülürken[4] geri kalanı atık sahasına gider.

ABD, ambalaj atıklarının %54’ünü[5] geri dönüştürmesine ve %9’unu enerji üretmek için yakarak bir başka üründe kullanmasına rağmen her yıl 30 milyon tondan fazla ambalaj atığını sürdürülebilir olmayan bir şekilde imha ediyor.

Peki, insanların ve şirketlerin ambalaj atıklarını ortadan kaldırmasını engelleyen nedir?

Gözden ırak olan gönülden de ırak olur

Onlarca yıl boyunca, ambalajda sürdürülebilirliğe yönelik çabalar genel olarak azaltma ve geri dönüşüme odaklanmıştır. Aralık 1994’te kabul edilen ve dönemine yön veren bir mevzuat olarak kabul edilen 94/62/EC sayılı Avrupa Birliği (AB) direktifi[6], atık sahası atıklarını ve plastik kirliliğini azaltmayı amaçlamıştır. Bu yönetmeliğe göre tasarımcıların ve üreticilerin kullanılan ambalaj miktarını en aza indirmeleri, belirli toksik kirleticileri ortadan kaldırmaları ve ambalaj kullanımının kaçınılmaz olduğu her yerde geri dönüşümü hedeflemeleri gerekiyordu.

Bu yaklaşım, piyasaya uygulandığından beri yaklaşık 30 yıl içinde büyük miktarda atığın önlenmesine yardımcı olsa da bunu asla tamamen ortadan kaldırmayacaktır. Amaç ortadan kaldırmak yerine sadece azaltmak olduğunda ambalaj şirketleri ellerinden gelenin en iyisini yapsalar bile her zaman biraz atık oluşacaktır.

Onlarca yıldır, ambalaj atıklarını yönetmenin genel ilkesi “gözümüzün önünde olmasın da nerde olursa olsun” şeklindeydi. Bu, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki yetkililerin diğer halklara, özellikle Çin ve Uzak Doğu halklarına, bu atıklardan onların yerine kurtulmaları için ödeme yapması anlamına geliyordu. Ancak 2017 yılında Çin Hükümeti, Çin’deki limanların[7] geri dönüşüme yönelik 24 farklı atık türünü kabul etmesini engelleyen bir yasa çıkardı. Bunlar arasında, sınıflandırılmamış kağıt ve tek kullanımlık şişelerde yaygın olarak kullanılan bir plastik türü olan polietilen tereftalat (PET) yer almaktadır. İthal edilen milyonlarca ton atık birikiyor, geri dönüştürülemiyor, kirli ve büyük bir sağlık tehlikesine neden oluyor; çünkü bunların çoğunu ham maddelere geri dönüştürmek ekonomik değil.

Bu, insanların “yang laji” yani “yabancı çöp” olarak adlandırdıkları şeye karşı ülke çapında bir kampanya düzenlemesine yol açtı ve 1 Ocak 2018’de ithalatlar durduruldu. Bazı atık türleri teorik olarak yasaklanmamış olsa da gerekli hijyen standartları limanların sevkiyatları işleme koyamayacakları kadar yüksekti. Aynı zamanda, menşe ülkeler bunları genellikle geri alamamıştır, çünkü indirimli fiyatları bile Çin seçeneğiyle rekabet edemeyen kendi geri dönüşüm endüstrileri ya tamamen yok olmuş ya da artık bu rekabetle başa çıkacak tesislere sahip değildir.

Güneydoğu Asya’daki ülkeler, Malezya, Vietnam ve Tayland da dahil olmak üzere, eskiden Çin’e giden atıkların bir kısmını hala daha kabul ediyor, ne var ki bu atıklarla aynı ölçekte başa çıkabilecek kapasiteye sahip değiller[8]. Şu anda bile, bu ülkeler belirli türde düşük sınıftaki atıkları geri dönüştürecek tesislere sahip değiller. Bu atıklar yakılmakta veya atık sahasına gönderilmektedir.

Geri dönüşüm finansmanı

Alüminyum veya karton kutular gibi bazı atık türleri, geri dönüşüm tesislerini ekonomik olarak uygulanabilir hale getirecek kadar değerlidir ve birçok ülkedeki yaygın toplama rejimleri, bunun çok başarılı bir şekilde yapıldığını göstermektedir.

Örneğin ABD’deki karton geri dönüşüm oranı %91’dir[9]. Ancak attığımız diğer birçok ambalaj türü için geri dönüşüm süreci çok pahalıdır ve bunun sonucunda ortaya çıkan hammaddeler bu sürecin başarılı olması için yeterli değere sahip değildir. Bu, özellikle uyumsuz olan malzemelerden bir su geçirmezlik katmanı oluşturmak için karton ve plastik malzemelerin birleştirildiği meyve suyu kutuları gibi kompozit ambalajların geri dönüşüm süreci söz konusu olduğunda geçerlidir.

Geri dönüşümün ekonomik olarak kullanılamaz olmasının iki ana nedeni vardır: enerji maliyetleri ve kullanılan malzemelerin karmaşıklığı.

Bir alüminyum geri dönüşüm şirketinin kâr elde etmek için basit bir denklemi vardır: geri dönüşüm sürecinde kullanılan enerjinin maliyeti, geri kazanılan malzemenin değerinden düşük olmalıdır. Atık alüminyum genellikle gıda kutusu gibi ambalajlardan büyük oranda saf halde kolayca toplanmakta, bu nedenle enerji fiyatları çok yükselmediği sürece geri dönüşüm süreci de kolay olmaktadır. Bu, kendi kendine oluşturulan güneş enerjisi gibi düşük maliyetli yenilenebilir enerji kullanımı ile daha uygun maliyetli hale getirilebilen bir faktördür.

Öte yandan, örneğin cep telefonlarındaki galyumu veya elektrikli araç akülerindeki kobaltı geri dönüştüren bir şirket, satılabilir bir emtia ile sonuçlanan saflaştırma sürecine başlamadan önce hedef bileşenleri izole etmesini gerektiren karmaşık bir teknik zorlukla karşı karşıyadır.

Geri dönüşüm sektöründeki birçok yeni şirketin, yenilikçi yollarla bu sorunların üstesinden gelerek başarılı olduğunu görmek cesaret verici. Örneğin İspanya firması Sulayr[10], katmanlı karmaşık plastik ambalajların katmanlarına ayrılması ve farklı plastiklerin tedarik zincirine geri gönderilmesini sağlayan yeni bir teknik geliştirdi.

Bileşik malzemelerle ilgili zorlukları çözmede başarılı olsalar bile sadece zorunlu atıkları azaltmanın ve geri dönüşümü artırmanın ambalaj sektörünü sürdürülebilir kılmak için yeterli olacağını düşünmüyorlar.

Sulayr, ayrılması daha kolay olacak katmanlı plastikler geliştirmek ve geri kazanım için gereken enerji miktarını azaltmak amacıyla BASF ve Bobst[11] dahil olmak üzere plastik üretim endüstrisinde birkaç ortakla birlikte çalışmaktadır.

Ambalaj, kullanım ömrü düşünülmeden tasarlanıp üretildiğinde, geri kazanımındaki karmaşıklıklar ve birçok yerde karma ürünleri geri dönüştürecek tesislerin olmaması nedeniyle tam geri dönüşüm neredeyse imkansızdır.

Ambalaj endüstrisinin karbon emisyonlarını da göz önünde bulundurursak geri dönüşüm tek kullanımlık ambalajdan daha iyidir, ancak yine de yeniden kullanım modellerine kıyasla daha yüksek bir maliyete sahiptir. Geri dönüşüm endüstrisi, atık imha sektörünün en büyük sera gazı yayıcısıdır[12] ve büyük ölçüde yüksek sıcaklıklar gerektirdiğinden dolayı, yalnızca İngiltere’de yılda 13 milyar ton CO2 yaymaktadır.

Geri dönüşüm yerine yeniden kullanım

Utrecht Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar[13], her ikisi de kullanım ömürlerinin sonunda geri dönüştürülse bile yeniden kullanılabilir bir plastik şişenin, tek kullanımlık bir şişeye kıyasla kullanım ömrü boyunca karbon emisyonlarının yarı yarıya daha az olduğunu göstermektedir. İmkan varsa kompostlama daha az sera gazı salar, ancak kompostlanabilir sert plastik çeşitleri hala çok azdır.

Karton gibi yüksek geri dönüşüm oranlarına sahip atıklar, atık sorununa büyük ölçüde yardımcı olabilir, ancak nihai hedefin, çevreye karşı daha az ama yine de sorun yaratan zararlar için sınırlı hedeflere ulaşmak yerine gerçek sürdürülebilirlik olması gerektiğine inanıyorum.

Ambalajın gerçekten sürdürülebilir olması için endüstrinin üretilen, kullanılan ve imha edilen hammadde zincirini tamamen kırması gerekir. Ambalajlama, üretimden imhaya uzanan bir hat yerine düşük karbonlu bir döngü haline gelmelidir.

Neden ambalaja ihtiyacımız var? Bertaraf ve yönetimi bu kadar çok soruna neden olan ambalajı ortadan kaldırmak daha iyi olmaz mıydı?

Hayatımızda önemli bir yere sahip ürünlerin çoğunun kullanımı ambalaja bağlıdır. COVID-19 aşılarının yakın zamanda piyasaya sürülmesi, soğuk dağıtım zinciri[14] ve tek tek steril kaplar olmadan imkansız olurdu. Örneğin, bu iki ambalaj yöntemi de başlangıçta taze ve dondurulmuş gıdaların süpermarketlere soğuk dağıtımı için geliştirildi.

Özenle tasarlanmış ambalajlar, ürünleri koruyup ve raf ömrünü uzattığı için taze gıdaların ambalajsız olarak satılması gıda israfını büyük ölçüde artıracaktır. Bozuk gıdadan kimse kâr elde edemez, bu nedenle ticari zorunluluklar ve israfı azaltma çabası birlikte hareket eder.

Şimdi, ambalaj ve geri dönüşüm yenilikçileri, bu sektörün sunduğu birçok avantajı korumaktan daha ileri gitmeye ve ambalaj atıklarını tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor.

Ambalajın amacını yeniden düşünmek

Fotoğraf Sahibi © Loop

ABD’li geri dönüşüm şirketi TerraCycle’in bir parçası olan Loop, yeniden kullanılabilir ambalajlar çalışmalarına öncülük eden şirketlerden biridir.

Yeniden kullanım elbette yeni bir fikir değildir. Pek çok İngiliz, sütlerin cam şişelerde kapıya bırakıldığı ve bu şişelerin iade edilip sterilize edildikten sonra süt ürünleri için yeniden kullanıldığı zamanları hatırlayacaktır. Propan gazı her zaman iade edilebilir tüplerle satılmıştır ve bira fabrikaları bir sonraki sipariş teslim edildiğinde geri almak üzere birayı fıçılarla dağıtır.

Avrupalı süpermarket müşterileri her seferinde yeni torbalar satın almak yerine kendi torbalarını getirmeye alışmışlardır ve dünyanın dört bir yanındaki kafeler, müşterileri kendi yeniden kullanılabilir bardaklarını getirdiklerinde ödüllendiriyorlar, ancak diğer sektörler için bu süreç daha zordur. Örneğin, çoğu ülkede paket servis gıdalar neredeyse her zaman tek kullanımlık kaplarda sunulur. Berlin’deki Original Unverpackt[15] ve New Jersey’deki Good Bottle Refill Shop gibi bir dizi bağımsız mağazanın çabalarına rağmen, müşterilerin gıda, temizlik ürünleri ve tuvalet malzemeleri satın alırken büyük kaplardan kendi poşetlerine doldurması uygulaması pek tutmadı.

Loop, önceden paketlenmiş malların rahatlığını ve tedarik zincirine olan faydalarını tek kullanımlık ambalajın atık sorunları olmadan tüketicilere sunmaya çalışıyor[16]. Ürünler, mağazalardaki Loop kaplarından satın alınır veya tüketicilerin evlerine özel olarak tasarlanmış kaplarda teslim edilir ve içindekiler tükendiğinde kutular, kartonlar ve şişeler bu kaplara boşaltılır.

Loop daha sonra bu kapları toplar, başka bir kabı bırakır ve ambalajı geri dönüştürmek veya geri dönüştürülemeyen ambalajları çöpe göndermek yerine yıkar ve yeniden kullanır. Bu ambalajlar hasar gördüklerinde veya başka bir şekilde kullanılamaz hale geldiklerinde, TerraCycle işleme tesislerinde tamamen geri dönüştürülebilir veya kompostlaştırılabilirler.

Loop bu şekilde ambalaj atıklarını tamamen ortadan kaldırır. Şirketin ABD’de kendi e-ticaret teslimat hizmetine sahip ve Birleşik Krallık’ta ülkenin en büyük süpermarket zinciri olan Tesco’nun yanı sıra Procter & Gamble ve Burger King gibi büyük isimlerle ortaklıkları bulunuyor.

Loop CEO’su Tom Skazy, yakında evlerin geri dönüşüm kutularıyla birlikte standartlaştırılmış “yeniden kullanım” kutularına sahip olacağını ve şu anda cam ve kağıdı ayırdıkları kadar doğal bir şekilde yeniden kullanılabilir kapları sisteme dahil edeceklerini belirtti.

Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey’in yaptığı bir araştırma, bazı segmentlerdeki müşterilerin geri dönüştürülmüş ambalaj için %5’e kadar daha fazla ödemeye istekli olduğunu ancak sürdürülebilirliğe ulaşmak için ne yapılması gerektiğinden emin olmadıklarını göstermiştir[17].

Loop’s gibi döngüsel ekonomi girişimleri kolay açıklanabilen ve eksiksiz çözümler sunar. McKinsey, geri dönüştürülmüş ambalajın perakende fiyatını yalnızca %1 veya %2 oranında artırdığını hesaplarken, yeniden kullanımın fiyata etkisini bulmak için hala araştırmalar yürütülmekte ve işletme modelleri geliştirilmektedir.

Loop, döngüsel ekonomi ilkelerini ambalajlamaya uygulayan tek şirket değildir. Diğer bir örnek de yüzlerce kez kullanılabilecek ve ardından tamamen geri dönüştürülebilecek gönderi ambalajları üreten LimeLoop[18] firmasıdır. Moda ambalaj sektöründeki Olive[19], giyim gönderilerinin teslimat sürecinde ortaya çıkan atıkları ortadan kaldırmak için lojistik planlama ile birlikte yeniden kullanılabilir ambalaj kullanmakta, DeliverZero[20] ise tek kullanımlık gel al servis kartonlarının neden olduğu sorunu aşmaya çalışmakta.

Döngüsellik sürdürülebilirlik sağlar

Ambalajlama konusundaki “azalt ve geri dönüştür” yaklaşımı, kuşkusuz önceki yakma veya atık sahasında bertaraf politikalarından daha olumlu bir adım olmuştur. Ancak, ambalajın gerçekten sürdürülebilir olması ve iklim değişikliği hedeflerimize ulaşırken umut vermesi için, hedefi mutlak sürdürülebilirlik olan bir ambalaj devriminin gerektiğine kesinlikle inanıyorum.

Atıkları ortadan kaldıran ve geri dönüşüm için gereken enerji miktarını en aza indiren, yeniden kullanım, bertaraf tasarımı ve baştan sona malzeme yönetimi etrafında tasarlanmış döngüsel ambalaj tedariki, istisna olmaktan ziyade norm haline gelmelidir.

Net sıfır karbon zaten bir iş hedefi olarak yaygın olarak kabul görmektedir. Ambalaj atıklarını, kurumsal gündemlerde de sıfıra indirmenin zamanı geldi.

 

[1] https://www.metsagroup.com/metsaboard/investors/operating-environment/global-packaging-market/

[2] https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0956053X16303300

[3] https://www.unep.org/interactives/beat-plastic-pollution/

[4] https://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php?title=Packaging_waste_statistics

[5] https://www.epa.gov/facts-and-figures-about-materials-waste-and-recycling/containers-and-packaging-product-specific

[6] https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=celex%3A31994L0062

[7] https://www.nytimes.com/2018/01/11/world/china-recyclables-ban.html

[8] https://www.ft.com/content/360e2524-d71a-11e8-a854-33d6f82e62f8

[9] https://www.afandpa.org/news/2022/unpacking-continuously-high-paper-recycling-rates

[10] https://sulayrgs.com/en/

[11] https://spnews.com/closed-loop-multilayer/

[12] https://www.esauk.org/application/files/5316/4268/8976/ESA_GHG_Quantification_Final_Report_23_06_2020_Issued.pdf

[13] https://zerowasteeurope.eu/library/reusable-vs-single-use-packaging-a-review-of-environmental-impact/

[14] https://www.pfizer.com/science/coronavirus/vaccine/manufacturing-and-distribution

[15] https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0959652619323960

[16] https://www.weforum.org/agenda/2019/01/loop-s-launch-brings-reusable-packaging-to-the-world-s-biggest-brands/

[17] https://www.mckinsey.com/industries/consumer-packaged-goods/our-insights/creating-good-packaging-for-packaged-goods

[18] https://www.forbes.com/sites/sap/2022/02/11/sustainable-packaging-for-retailers-offers-guilt-free-shopping-experience/?sh=4c83109726fb

[19] https://techcrunch.com/2022/09/14/reusable-packaging-olive-b2b-clothes-landfills/

[20] https://www.deliverzero.com/