Geçtiğimiz Aralık ayında on binlerce kişi şimdiye kadar düzenlenen en önemli iklim konferansı olarak görülen etkinlik Dubai Expo City’ye gelmişlerdi. Ulusal liderler, iş dünyasından üst düzey yöneticiler, genç aktivistler, yerel halk, hayırseverler ve dünyanın dört bir yanından uluslararası örgütlerin üyeleri buradaydı.

Herkesin aklında tek bir misyon vardı: gezegeni kurtarmak.

COP28, aşırı hava koşullarının görüldüğü ve yeni sıcaklık rekorlarının yaşandığı bir yılın ardından gerçekleşti.

Atmosferimizde görülen sera gazı hacminin yükseldiği ve okyanus buzullarının rekor düzeyde eridiği bir yıldı. Termometrelerin, küresel ısınmanın sanayi öncesi dönemin ortalama sıcaklığının 1,4o C üzerine çıktığını gösterdiği bu yıl, iklim eyleminin başarısı veya başarısızlığı açısından bir ölçüt olarak belirlenen 1,5o C sınırına korkutucu şekilde yakın bir sıcaklık artışına sahne oldu.[1]

Dr. Sultan Ahmed Al Jaber
COP28 Başkanı, BAE İklim Değişikliği Özel Elçisi ve Endüstri ve Gelişmiş Teknoloji Bakanı

BAE’nin COP28 Başkanı Dr. Sultan bin Ahmed Al Jaber’in belirtiği üzere buradaki diyaloğu hedef dört temel kaideye odaklamaktı:

  1. Adil, düzenli ve eşitlikçi bir enerji geçişini hızlı bir şekilde takip etmek
  2. İklim finansmanını düzeltmek
  3. İnsanlara, hayatlara ve geçim kaynaklarına odaklanmak
  4. Her şeyi tam kapsayıcılık ile desteklemek[2]

İki hafta sonra delegeler ayrıldı. Bazıları arkasında iklim değişikliğine karşı mücadelemizi desteklemek için iyimser yeni düşünceler, yeni anlaşmalar ve yeni finansal taahhütler bıraktı. Diğerleri “belki daha fazlası başarılabilmiş olabilirdi” ve felaketten kaçınma şanslarımızın, kum saatinin kumu gibi elimizden kayıp gittiği hissiyle buradan ayrıldı.

Ancak kimse, bu toplantı sayesinde iklim krizinin dünya çapındaki haber ajandalarının manşetlerine çıktığından şüphe edemezdi.

Konferansın, 2023 yılında birkaç defa 50oC’nin üzerinde sıcaklıkların kaydedildiği BAE’de gerçekleşmesi belki de anlamlıydı. Bu yüzyılın ilerleyen dönemlerinde Körfez bölgesinin tamamının sürekli Yaş Termometre Sıcaklığı (WBT) bölgesi olarak kabul edileceği varsayılıyor. Böyle bir ortamda, vücudun terleyerek kendini serinletme yeteneğini engelleyen yüksek ısı ve nem koşulları muhtemel ölümcül riskler doğuracaktır.

COP28 Başkanı olmasının yanı sıra BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve İklim Değişikliği Özel Elçisi olan Dr. Al Jaber, 1970’lerde gaz alevlenmesinin durdurulması gibi iklim açısından BAE’de kat edilen çok sayıdaki dönüm noktasına değindi. BAE’nin, bu bölgede Paris Anlaşması’nı (iklim değişikliğini kapsayan 2015 tarihli temel uluslararası anlaşma) onaylayan ve 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için stratejik bir girişim başlattığını duyuran ilk ülke olduğunu belirtti. Bugüne kadar yaklaşık 70 ülkede temiz enerji projelerine 50 milyar ABD doları yatırım yaptı ve yakın zamanda temiz enerjiye (PACE) geçişi hızlandırmak için BAE-ABD Ortaklığını duyurdu [3]ve küresel olarak 100 gigawatt temiz enerji için 100 milyar ABD doları daha finansman kaynağı oluşturdu.[4]

Böyle bir arka planda gerçekleşen ve dünyanın dört bir yanındaki iklim kampanyacılarının durumun aciliyeti üzerinde daha fazla durmalarından güç alan delegelerin katıldığı COP28’in temel sonuçları neler oldu?

Anlaşmazlıkların çıktığı bir konferansın sıcaklığını ölçme

Konferansın kilometre taşı niteliğindeki anlaşmasının çok fazla atıfta bulunulan özetinin, BM İklim Değişikliği İcra Sekreteri Simon Stiell’in konferansta yaptığı kapanış konuşmasında fosil yakıt çağı için “sonun başlangıcı” olduğu ifadesi dikkat çekti.[5]

Ancak bu değerlendirme farklı insanlar için farklı şeyler ifade ediyordu. İklim iyileştirmesinin daha hızlı olmasını ümit edenler, fosil yakıtlardan ‘aşamalı çıkış’ yerine daha ziyade ‘geçiş’ yaklaşımına dayanan bir anlaşmayı reddettiler. Ki “aşamalı çıkış” Dubai’ye katılan 198 ülkeden 130’unun desteklediği bir duruştu.[6] Nature dergisindeki bir makale, sonucu ‘tehlikeli’ olarak tanımlayacak kadar ileri gitti.[7]

Bununla birlikte, türünün ilk örneği olan anlaşmanın iklim eyleminin ‘küresel durum değerlendirmesi’, iklim krizini tersine çevirmek için somut adımlar atmış, küresel sera gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar %43 oranında düşmesi gerektiğini (2019 seviyelerine kıyasla) beyan etmiş ve küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırma ihtiyacının ne kadar kritik olduğunu tekrar dile getirmiştir.[8]

Dönüm noktası niteliğindeki anlaşmalar bu ‘dört kaidenin’ dik durmasına yardımcı oluyor

COP28’de kaydedilen ilerlemeye dair farklı görüşlere rağmen, daha çok dikkat çeken başarılardan bazıları küresel ısınmaya karşı mücadeleyi yeniden tanımlama potansiyeline sahiptir.

  1. Adil, düzenli ve eşitlikçi bir enerji geçişini hızlı bir şekilde takip ederken şunlar ön plana çıkıyor:

Yeni bir Küresel Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Taahhüdü, 2030 yılına kadar dünyanın kurulu yenilenebilir enerji üretim kapasitesini en az üç katına yani 11.000 GW’a çıkarmayı taahhüt etti. Ayrıca, küresel yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranını şu andan itibaren on yılın sonuna kadar her yıl %2’den %4’e çıkarmayı planlarken[9] Küresel Soğutma Taahhüdü kapsamında 66 hükümet, 2050 yılına kadar tüm sektörlerde soğutmayla ilgili emisyonları en az %68 azaltma vaadinde bulundu.[10].

2050 yılına kadar küresel olarak nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarma beyanı ve finansal kuruluşların iddialı kredi verme politikaları yoluyla nükleer enerjiyi teşvik etme planı, nükleer enerjide büyük bir artış sağladı[11].

Yenilenebilir ve yeşil hidrojen projelerini sertifikalandırmak için yeni karşılıklı tanıma programları[12], bu tür programların 37 katılımcı ülkede akreditasyon ve dolayısıyla yatırım kazanmasına yardımcı olacaktır. Petrol ve Gaz Karbonsuzlaştırma Yönetmeliği[13], 2050 yılına kadar 52 imza sahibi ülkeyi net sıfır operasyonlara ve üretim aşamasındaki metan emisyonlarını sıfıra yakın tutmaya mecbur bırakırken, bir Endüstriyel Geçiş Hızlandırma Programı[14], 35 büyük özel sektör şirketinin enerji, endüstri ve nakliye dahil olmak üzere ağır emisyonlu sektörleri karbondan arındırma konusunda mutabık kalmasını sağladı.

Yeterli altyapı, her türlü uygulanabilir geçiş için kritik öneme sahiptir, bu nedenle 25 küresel enerji şirketinin, dünya genelinde elektriğe geçiş, yenilenebilir enerjiye hazır şebekeler ve temiz enerji dağıtımını ilerletmek amacıyla Sıfır Emisyon İttifakı (Zero Alliance)[15] için Altyapı Hizmetleri tesis ettiğini görmek memnuniyet vericiydi.

Benzer şekilde, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından başlatılan Çimento ve Beton Açılımı (Cement and Concrete Breakthrough)[16] girişimi karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) gibi yeni teknolojiler genelinde en iyi uygulamaları ve yenilikleri paylaşarak sektörü, karbonsuzlaştırmayı hızlandırmaya zorluyor. Bu arada, 10 şirket daha Sıfır Emisyonlu Gemiler için Kargo İşletmeleri (Cargo Owners for Zero Emission Vessels) girişimine katıldı ve şu anda sıfır emisyonlu deniz taşımacılığı için çalışan 30’dan fazla kargo gemisi alıcısı var[17].

  1. İklim finansmanını düzeltme – önemli noktalar:

Gelişmekte olan ülkelere karşı yükümlülüklerin tanınması ve uluslararası finansal yapıda reform yapılması konusunda önemli ilerleme kaydedilmiştir.

Dikkate değer şekilde bir dizi ulusal hükümet, BAE Liderlerinin 2025 yılına kadar iklim krizinin etkilerini azaltma planlarına 100 milyar ABD doları[18] tutarı katkıyla sefer olma çağrısında bulunan Küresel İklim Finans Çerçevesi Beyanını onayladı. Bu beyanname, 2030 yılına kadar küresel ekonominin daha çevreci bir yapıya bürünmesi için 5 ila 7 trilyon ABD doları yatırım yapılmasını gerektiriyor. Anlaşmayı destekleyen değerler, hiçbir ülkenin yoksullukla mücadele ve iklim değişikliğiyle mücadele arasında seçim yapmak zorunda kalmaması gerektiğini belirtmektedir.

Bankalar ve STK’lar, doğa ve iklim için sürdürülebilirlik ile bağlantılı ülke finansmanını geliştirmek üzere ortak bir beyanda bulundu[19]. Bu, gelişmekte olan ülkelere kısa vadeli borç yardımı ve uzun vadeli mali çözümler sunarak kendi karbonsuzlaştırma projelerini hızlandırmalarına ve iklim değişikliği etkilerini acilen hafifletmeye yönelik dengeleme çabalarına yardımcı olur.

Benzer şekilde BM, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından desteklenen Küresel Kapasite Geliştirme Koalisyonu, gelişmekte olan pazarlardaki finansal kurumlar için teknik destek vaadinde bulundu[20]. Başka bir yerde, yeni Net Sıfır İhracat Kredi Kuruluşları İttifakı (NZECA) küresel ticaretin karbondan arındırılmasına ve kamu ve özel finansın koordine edilmesine yardımcı olacak[21].

Bu arada, Asya Kalkınma Bankası tarafından başlatılan Asya ve Pasifik için Doğa Çözümleri Merkezi[22], finansman kaynaklarını doğa ve biyolojik çeşitlilik kaybından en çok etkilenen bu bölgeleri korumaya yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

  1. İnsanlara, hayatlara ve geçim kaynaklarına odaklanmak:

COP28’in ilk gününde delegeler, gelişmekte olan ülkelerde küresel ısınmanın neden olduğu, geri dönüşü olmayan ekonomik ve yaşam tarzı kayıpların telafisi için bir kayıp ve zarar fonu oluşturmak amacıyla 700 milyon ABD dolarından fazla bir tutarda anlaşmaya varmıştır[23]. İtalya ve Fransa 108’er milyon ABD doları, BAE ve Almanya 100’er milyon ABD doları, ABD 17,5 milyon ABD doları ve Japonya 10 milyon ABD doları taahhüt etti. Bu fon finans, gözetim sistemleri, ısı dayanıklılığı, sağlık altyapısı ve tarımı kapsayan uyum önlemlerine odaklanacaktır. Bu yıl Kasım ayında Azerbaycan, Bakü’de düzenlenecek olan COP29’da BAE İklim Yardım, İyileşme ve Barış Beyannamesi[24] ilerlemesi değerlendirilecek.

Yeni beyanlar iklim ve sağlık, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerini dönüştürme konusunda kolektif eylem ihtiyacını ortaya koyarken yeni yol haritası, küresel sıcaklık artışını 1,5°C eşik değeri ile sınırlarken bir yandan da yetersiz beslenmeyi ortadan kaldırmak için 120 temel eylem belirledi.

Ormanlar, mangrovlar ve okyanuslar yeni doğayı temel alan finans girişimlerinin odağı olacaktır. Ayrıca kamu, özel ve sivil toplum paydaşları tarafından desteklenen iklim ve doğa koruma girişimleri için Kolombiya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gana ve Papua Yeni Gine’de ulusal finans paketleri duyuruldu.

İklim dayanıklılığını ve geçim kaynaklarını toplum düzeyinde geliştirmek, sürekli karşılaşılan bir zorluktur; bu nedenle COP28, 65 hükümetin İklim Eylemi için Son Derece Kararlı Çok Düzeyli Ortaklık Koalisyonu (CHAMP) üzerinde anlaşmaya vardı[25].

Grup, iklim finansmanını revize etmeyi, enerji geçişini hızlandırmayı ve yerdeki yerel önlemlerle dayanıklılığı güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

BM Çevre Programı (UNEP) ile ortaklaşa başlatılan Binalar Açılımı girişimi, 2030 yılına kadar sıfır emisyonlu, iklime dayanıklı binaları varsayılan tasarım haline getirmeyi amaçlıyor.

  1. Her şeyi tam kapsayıcılıkla desteklemek:

İklim değişikliği, savunmasız toplulukları ve geleneksel olarak yeterince temsil edilmeyen grupları orantısız bir şekilde etkileme potansiyeline sahiptir. Tüm tarafların söyledikleri dinlenmediği sürece, iklim eylemi yeni nesil liderlere ve yenilikçilere ilham vermede başarısız olacaktır.

COP28, gençlerin katılımını teşvik etmek ve iklim önceliklerini güçlendirmek için BAE Toplum Geliştirme Bakanı H.E. Shamma Al Mazrui, resmi Gençlik İklim Savunucusu olarak atandı[26]. Cinsiyete Duyarlı Adil Geçiş ve İklim Eylemi Ortaklığı[27] isimli yeni bir girişim, iklim eylemini kadın hakları alanındaki ilerlemelerle uyumlu hale getirecek.

COP28 ayrıca yerel temsilcilerin katılımını sağlamak için adımlar atmaktadır. Podong Yerel Halk Girişimi[28], iklim fonlarının bir kısmının doğrudan yerel bölgelere ulaşmasını sağlayarak yerel topluluklara dolaysız fon sağlayacaktır.

Fosil yakıtlardan uzaklaşmak için resmi bir beyan olan ve insanlığın bu kirleticilere olan tehlikeli bağımlılığını ortadan kaldırma vizyonuna sahip COP28, birçok yönden gezegenimizin hayatta kalma mücadelesinde önemli bir dönüm noktasına işaret etti.

Çevre aktivistleri ve iklim kampanyacıları, kurullardan zaferlerle ayrıldı. 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmayı hedefleyen yeşil enerji şirketlerinin de uluslararası uzlaşı sayesinde kutlayacağı çok şeyi vardı. Güneş, rüzgar ve diğer ekolojik enerji kaynakları artık sadece petrol, kömür ve gazın devasa yapısının desteklemeyecek. Aynı zamanda bu geleneksel yakıtların sonsuza kadar yerini alacakları bir yörüngeye oturacak. Benzer şekilde on yılın sonuna kadar enerji verimliliğini ikiye katlama taahhütleri, anlamlı bir değişiklik yapma yeteneğimize dair güvenin yayılmasını destekleyecektir.

Ancak, diğer taraflar kaçırılan fırsatların yasını tutmuş ve COP28’in daha yeşil, daha eşit bir geleceğe giden yolculuğumuzda aşamadığı zorlukları vurgulamıştır.

Fosil yakıtlar, küçük devletler ve kayıp ve hasar fonu ile ilgili hayal kırıklığı

Fosil yakıtların kesin bir şekilde ‘aşamalı olarak sonlandırılması’ vaadinin olmaması, bazı yorumcuların COP28’de lobicilerin etkisinin olduğuna dair eleştirilerde bulunmasına neden oldu. Bu uzlaşma, 1,5o C hedefini bazı bakış açılarına göre yalnızca ‘sözde’ bıraktı.[29] Gerçekten de yakıt geçişi için somut bir zaman çizelgesinin olmaması ve CCUS teknolojilerine olan büyük inancın henüz büyük ölçekte kanıtlanmamış olması nedeniyle, COP28 belki de iklim değişikliğine karşı devam eden bu mücadelede devrimden ziyade bir evrimdi.

Tarım işletmeleri, konferansta iyi temsil edilmişti ve geviş getiren sürülerin, önlenebilir metan emisyonlarının en az %7’sini oluşturduğunu gösteren araştırmaya rağmen son metin, büyükbaş hayvan endüstrisinin küresel ısınmadaki rolünden bahsetmiyordu.[30]

Deniz seviyesindeki yükselmenin etkilerini hissedecek olan küçük ada eyaletleri, COP28’den ayrılırken hayatta kalmalarını garanti edecek gerekli önlemlerin alınmadığına dair bir his içindeydi. Üyeleri arasında Karayipler, Pasifik, Afrika ve Hint okyanusları ve Güney Çin Denizi bölgelerindeki ülkeler bulunan Küçük Ada Devletleri İttifakı, anlaşmanın “ihtiyaç duyulan seviyeyi” yakalayamadığını ve iş dünyasına çok fazla öncelik verdiğini beyan etti.[31]

Bazı bölgelerde, 700 milyon ABD doları üzerindeki kayıp ve hasar fonu bile çok az ve çok geç bir adım olarak görüldü. Dünyanın en büyük karbon yayıcılarından ikisi olan ABD ve Çin’den gelen katkılar, çok daha küçük GSYİH’lara sahip ülkelerin yaptığı bağışların yanında gölgede kaldı.

COP28’in sonrasında muhtemelen en çok gözden kaçırılan grup, küresel ısınmanın geriye kalan yükünü taşıyacak olan gelecek nesiller olabilir. Araştırmalar, kontrol edilmeden bırakılan iklim değişikliğinin küresel ekonomiye maliyetinin 2070 yılına kadar 178 trilyon ABD doları olabileceğini göstermektedir; önümüzdeki elli yıl içinde hızlı bir net sıfır geçişiyle elde edilmesi beklenen potansiyel 43 trilyon ABD doları değerindeki kazanç göz önüne alındığında bu fark, ölçüsüz bir görev ihmali olur.[32]

Bu daha dramatik ve kalıcı geri dönüşlerden bazılarına ulaşma sorumluluğu artık 2024’ün sonlarında gerçekleşecek olan COP29’un omuzlarında. Bu da şu soruyu gündeme getiriyor: İklim krizi şimdi hangi noktada ve daha güvenli bir yarın için çabalayanlar yarın nerede olacak?

Mücadele neden bitmeyecek?

İklim krizinin ciddiyetine ilişkin anlaşmazlıkların devam etmesine rağmen 2024 yılında küresel ısınmanın etkilerinin izlenmesi ve doğrulanması konusunda önemli bir adım atılabilir.

COP28’de müzakere edilen Gelişmiş Şeffaflık Çerçevesi[33], bu benzeri görülmemiş tehdide küresel bir müdahaleyi koordine etmekle görevli bir oluşum olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) tarafından geliştirilen yeni raporlama ve inceleme araçlarının temellerini atıyor. Haziran 2024’e kadar, bu standartlaştırılmış raporlama araçlarının son sürümleri yayımlanacak olup sonuç olarak genellikle belirsizliğin yarattığı konulara ışık tutulacaktır.

Kasım ayında Azerbaycan’da gerçekleşecek olan COP29’da hükümetler yeni iklim finansmanı önlemlerine odaklanacak ve 1,5°C küresel ısınma hedefiyle tam olarak uyumlu Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar (NDC) hakkında güncellemeler sunacaktır.

Biyoçeşitlilik ile ilgili beyanlar nedeniyle COP28’ten bunalmış halde ayrılanlar, Ekim 2024’ü dört gözle bekliyor olacaklar. Bu, özel bir biyoçeşitlilik sempozyumu olan BM Biyoçeşitlilik Konferansı’nın Kolombiya, Güney Amerika’da başlayacağı tarihtir[34]. Bu konferans, biyolojik çeşitliliğin dünyanın ve insanların refahını korumadaki içsel rolünü ele alacaktır.

COP29 ve BM Biyoçeşitlilik Konferansı, 2024’te manşetlerde yer almak isteyen sadece iklim odaklı forumların çok ötesindedir. Okyanus odaklı iklim çözümleri ve sürdürülebilir bir okyanus ekonomisinin nasıl oluşturulacağı hakkında tartışmalar içeren 11. Yıllık Dünya Okyanus Zirvesi ve Expo[35], Mart ayında Portekiz, Lizbon’da gerçekleşecek. Mayıs 2024’te Antigua ve Barbuda’da gerçekleşmesi planlanan 4. yıllık Geliştirmekte Olan Küçük Ada Devletleri Uluslararası Konferansı[36], bu kırılgan ülkelere adaletsiz bir şekilde karşılaşacakları iklim değişikliği yükünü ve arazilerini yok olmaya karşı korumak için acil işbirliği ihtiyacını vurgulamaları için bir şans daha sağlayacaktır.

Haziran, iklim savunucuları için özellikle yoğun bir ay olacak. Brezilya’nın São Paulo kentindeki ICLEI (Sürdürülebilirlik için Yerel Hükümetler) Dünya Konferansı[37]’nda, dünyanın dört bir yanındaki yerel ve bölgesel hükümetler, sürdürülebilir kentsel gelişim konusunda en iyi uygulamaları paylaşacaklar.

Aynı ayın ilerleyen günlerinde IUFRO Dünya Kongresi İsveç’in Stockholm[38] şehrinde gerçekleşecek. Uluslararası Orman Araştırma Kuruluşları Birliği’nin beş yılda bir gerçekleşen bu toplantısı nüfus artışı, küreselleşme ve ormanların ticari olarak sömürülmesi ile ilgili konuları tartışmak için sivil liderleri ve bilim insanlarını bir araya getirecek.

Bu zirveler ve benzerleri, iklim krizinin yaklaşan tehlikesine karşı vereceğimiz kolektif yanıtı koordine etmek için en iyi şansımızdır. Etkili bir yanıt, hem kamunun hem de özel sektörün benzersiz niteliklerinden istifade eden bir yanıt olacaktır.

Özel sermayenin gücünden ve duyarlılığından yararlanan Abdul Latif Jameel gibi kuruluşların iklim vaatlerini iklim eylemlerine dönüştürmeye yardımcı olabilecekleri yer burası.

Özel sektör, iklim hareketine öncülük ediyor

Amiral gemisi yenilenebilir enerji işimiz Fotowatio Renewable Ventures (FRV), COP28’in 2030 yılına kadar dünyanın yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma beyanını aktif olarak desteklemektedir. FRV aracılığıyla Orta Doğu, Latin Amerika, Avrupa ve Avustralya genelinde rüzgar, güneş, enerji depolama ve hibrit enerji gibi sürekli genişleyen bir küresel proje portföyünü yönetiyoruz.

FRV’nin inovasyon kolu FRV-X, halihazırda Birleşik Krallık’ta Contego, West Sussex; Holes Bay, Dorset ve Clay Tye, Essex’te şebeke ölçeğinde akü ile enerji depolama (BESS) tesisleri işletmektedir. FRV-X, 2022’nin sonbaharında Birleşik Krallık’ta iki ek BESS projesinin yanı sıra Yunanistan’da bir BESS planının çoğunluk hissesini aldı. FRV-X, Avustralya’nın doğu eyaleti Queensland’deki Dalby’de hibrit güneş ve BESS tesisi işletmektedir.

Güneş enerjisi, güneşin parladığı her yerde evlere ve işletmelere güç sağlama potansiyeline sahiptir; bu nedenle gelecekteki herhangi bir net sıfır stratejisinde merkezi bir rol oynayacaktır. FRV-X, 10,6 milyon ABD doları yatırımla, Alman kökenli bir “hizmet olarak güneş” hizmetleri sağlayıcısı olan ecoligo’nun arkasına finansal ağırlığını koydu. 2016’da kurulan ecoligo, Güney Amerika, Afrika ve Asya’daki ticari ve endüstriyel iş ortaklarının topluluk yatırım platformu aracılığıyla güneş enerjisi projelerine fon sağlamasına yardımcı olur.

Ekolojik kriz derinleştikçe, daha fazla topluluk acil su kıtlığı ile karşılaşacak ve on yılın sonuna kadar potansiyel olarak yüz milyonlarca insan kuraklık nedeniyle göç etmek zorunda kalacak.[39] Abdul Latif Jameel Enerji ve Çevre Hizmetleri’nin bir parçası olan Almar Water Solutions ekibi, güvenilir temiz su kaynaklarına erişimi genişletmek için çalışıyor. Projelerinden biri, Abu Dabi’de akıllı şebekenin geliştirilmesine ve yerel su altyapısını dijitalleştirmeye yardımcı olan akıllı iletişimli su planıdır.

Değişen iklim ve gittikçe daha düzensiz hale gelen hava durumu da gıda güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Community Jameel tarafından 2014 yılında kurulan MIT’deki Jameel Su ve Gıda Sistemleri laboratuvarı (J-WAFS), kuraklığa dayanıklı tohumlar veya geleceğin teknoloji odaklı çiftlikleri gibi son teknoloji ürünü tarımsal tesislere yönelik araştırmalara fon sağlamaktadır.

Abdul Latif Jameel Uluslararası Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fady Jameel, COP28’de konuşuyor. Fotoğraf Sahibi © Community Jameel

Abdul Latif Jameel Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fady Jameel, “COP28, rekor düzeydeki en sıcak yılda gerçekleşti; bu yıl, aşırı hava koşulları nedeniyle binlerce insanın öldüğü ve okyanuslarımızın tehlikeli derecede yüksek sıcaklıklar kaydettiği bir yıl oldu” diyor ve ekliyor.

“COP heyetinin burada yaptığı şey, en açık ifadeyle insan ırkının karşı karşıya olduğu krizi ortaya koymak ve çürümüş bir gezegeni iyileştirmek için bu krize karşı cesur adımlar atmaktır.”

“Dünyayı bir gecede bu hale getirmedik ve dolayısıyla mevcut çözümler sabır ve bağlılık gerektirecek.

Kampanyacılar, bilim insanları, hükümetler ve özel sektör temsilcileri gibi birçok paydaşın ortak çabası, bu varoluşsal krizle yüzleşmek için teknolojik araçları, finansal gücü ve toplumsal katılımı sağlayabilir.”

“Yenilenen umutlarla Azerbaycan’a gelecek olan delegeler, belki de çağımıza damgasını vuran bu mücadelede durumu tersine çevirmeye yetecek güçte kararlarla dolu beyanları içeren daha da cesur stratejilerle COP29’dan ayrılmayı sabırsızlıkla bekleyebilirler.”

 

[1] https://wmo.int/news/media-centre/2023-shatters-climate-records-major-impacts

[2] https://unfccc.int/sites/default/files/resource/Summary_GCA_COP28.pdf

[3] https://www.iea.org/policies/17310-pace-uae-us-clean-energy-strategic-partnership

[4] https://www.mofa.gov.ae/en/mediahub/news/2022/11/23/23-11-2022-uae-cop28

[5] https://unfccc.int/news/cop28-agreement-signals-beginning-of-the-end-of-the-fossil-fuel-era

[6] https://www.theguardian.com/environment/2023/dec/14/failure-cop28-fossil-fuel-phase-out-devastating-say-scientists

[7] https://www.nature.com/articles/d41586-023-03955-x

[8] https://unfccc.int/news/cop28-agreement-signals-beginning-of-the-end-of-the-fossil-fuel-era

[9] https://www.cop28.com/en/global-renewables-and-energy-efficiency-pledge

[10] https://www.cop28.com/en/global-cooling-pledge-for-cop28

[11] https://www.energy.gov/articles/cop28-countries-launch-declaration-triple-nuclear-energy-capacity-2050-recognizing-key

[12] https://www.cop28.com/en/cop28-uae-declaration-on-hydrogen-and-derivatives

[13] https://www.cop28.com/en/news/2023/12/Oil-Gas-Decarbonization-Charter-launched-to–accelerate-climate-action

[14] https://www.bloomberg.org/press/cop28-presidency-united-nations-climate-change-and-bloomberg-philanthropies-launch-new-industrial-transition-accelerator-for-heavy-emitting-industries/

[15] https://www.irena.org/News/pressreleases/2023/Dec/Global-Power-Utilities-Declare-Joint-Action-Plan-to-Drive-Energy-Transition-at-COP28

[16] https://cement.ca/cement-and-concrete-breakthrough-initiative-launched-cop-28/

[17] https://www.cozev.org/

[18] https://www.cop28.com/en/climate_finance_framework

[19] https://climatechampions.unfccc.int/wp-content/uploads/2023/12/Joint-Declaration-on-Credit-Enhancement-of-Sustainability-Linked-Sovereign-Financing-for-Nature-Climate.pdf

[20] https://www.bloomberg.org/press/un-agencies-multilateral-development-banks-private-sector-finance-and-philanthropy-leaders-unite-to-scale-climate-finance-capacity-building/

[21] https://www.unepfi.org/climate-change/net-zero-export-credit-agencies/

[22] https://www.adb.org/news/adb-and-partners-launch-nature-financing-initiative-asia-and-pacific

[23] https://www.weforum.org/agenda/2023/12/cop28-loss-and-damage-fund-climate-change/

[24] https://www.cop28.com/en/cop28-declaration-on-climate-relief-recovery-and-peace

[25] https://www.cop28.com/en/cop28-uae-coalition-for-high-ambition-multilevel-partnerships-for-climate-action

[26] https://www.cop28.com/en/cop28-uae-youth-climate-champion

[27] https://www.cop28.com/en/cop28-gender-responsive-just-transitions-and-climate-action-partnership

[28] https://www.iucn.org/press-release/202312/podong-indigenous-peoples-initiative-co-designed-and-co-led-indigenous-peoples

[29] https://www.theguardian.com/environment/2023/dec/14/cop28-winners-and-losers-fossil-fuel-climate-crisis

[30] https://www.worldwildlife.org/industries/beef

[31] https://www.reuters.com/business/environment/alliance-small-island-states-sees-a-litany-loopholes-cop28-text-2023-12-13/

[32] https://www.deloitte.com/global/en/about/press-room/deloitte-research-reveals-inaction-on-climate-change-could-cost-the-world-economy-us-dollar-178-trillion-by-2070.html

[33] https://unfccc.int/process-and-meetings/transparency-and-reporting/preparing-for-the-ETF

[34] https://www.cbd.int/article/colombia-host-cop16

[35] https://icriforum.org/events/world-ocean-summit-2024/

[36] https://sdgs.un.org/conferences/sids2024

[37] https://iclei.org/news/iclei-world-congress-2024

[38] https://iufro2024.com/

[39] https://www.unicef.org/wash/water-scarcity